SETA > Atölye |
Çatışma ve İhlallerin Gölgesinde Soçi Kış Olimpiyatları

Çatışma ve İhlallerin Gölgesinde Soçi Kış Olimpiyatları

22. Kış Olimpiyat Oyunları, 6 – 23 Şubat tarihleri arasında Rusya'nın Soçi kentinde yapılacak. Rusya'nın en dezavantajlı bölgesi olarak kabul edilen Kuzey Kafkasya'nın kıyı bölgesinde yer alan Soçi, 2007'de olimpiyatlar için seçildi. Soçi Olimpiyatları, bu tarihten itibaren farklı argümanlarla protesto edilmeye başlandı. Bölgenin otokton (yerli) halkı olan Çerkesler, olimpiyat yapılacak bölgeyi soykırım toprağı olarak görüyorlar ve şehrin aday olarak açıklanmasından itibaren başlayan itirazları halen devam ediyor. Bugüne kadar hem Kafkasya'dan hem de farklı ülkelerde bulunan Çerkes diasporasından olimpiyatlara karşı boykot çağrısı yapıldı ve çeşitli protestolar düzenlendi. Bunun yanı sıra, çevre örgütleri olimpiyatlar için yürütülen inşa faaliyetlerinin bölgede geri dönüşü olmayan çevre tahribatına neden olduğunu öne sürerek olimpiyatlara ilişkin ciddi bir muhalefet sergilediler. UNESCO Kültür Mirası listesinde olan bölgede, ağaçların kesilmesi, toksik atıkların nehirlere dökülmesi gibi çevre hakkının ihlali niteliğinde olan faaliyetler, hem insanları hem de bölgede yaşayan diğer canlı türlerini tehdit ediyor. İnsan hakları örgütleri ve aktivistleri de Rusya'da devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, olimpiyatların bu ihlallerin örtülmesine vesile olmaması gerektiğini belirtiyor ve bölgede uygulanan güvenlik politikalarının orada yaşayan insanların en temel haklarının ihlali anlamına geldiğinden bahisle endişelerini dile getiriyorlar. Bu muhalefet ve boykot çağrıları olimpiyatların iptali sonucunu doğurmasa da, uluslararası camiada Rusya'nın başını epeyce ağrıttı ve ağrıtmaya devam edecek gibi görünüyor.

22. Kış Olimpiyat Oyunları, 6 – 23 Åžubat tarihleri arasında Rusya’nın Soçi kentinde yapılacak. Rusya’nın en dezavantajlı bölgesi olarak kabul edilen Kuzey Kafkasya’nın kıyı bölgesinde yer alan Soçi, 2007’de olimpiyatlar için seçildi. Soçi Olimpiyatları, bu tarihten itibaren farklı argümanlarla protesto edilmeye baÅŸlandı. Bölgenin otokton (yerli) halkı olan Çerkesler, olimpiyat yapılacak bölgeyi soykırım toprağı olarak görüyorlar ve ÅŸehrin aday olarak açıklanmasından itibaren baÅŸlayan itirazları halen devam ediyor. Bugüne kadar hem Kafkasya’dan hem de farklı ülkelerde bulunan Çerkes diasporasından olimpiyatlara karşı boykot çaÄŸrısı yapıldı ve çeÅŸitli protestolar düzenlendi. Bunun yanı sıra, çevre örgütleri olimpiyatlar için yürütülen inÅŸa faaliyetlerinin bölgede geri dönüÅŸü olmayan çevre tahribatına neden olduÄŸunu öne sürerek olimpiyatlara iliÅŸkin ciddi bir muhalefet sergilediler. UNESCO Kültür Mirası listesinde olan bölgede, aÄŸaçların kesilmesi, toksik atıkların nehirlere dökülmesi gibi çevre hakkının ihlali niteliÄŸinde olan faaliyetler, hem insanları hem de bölgede yaÅŸayan diÄŸer canlı türlerini tehdit ediyor. Ä°nsan hakları örgütleri ve aktivistleri de Rusya’da devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, olimpiyatların bu ihlallerin örtülmesine vesile olmaması gerektiÄŸini belirtiyor ve bölgede uygulanan güvenlik politikalarının orada yaÅŸayan insanların en temel haklarının ihlali anlamına geldiÄŸinden bahisle endiÅŸelerini dile getiriyorlar. Bu muhalefet ve boykot çaÄŸrıları olimpiyatların iptali sonucunu doÄŸurmasa da, uluslararası camiada Rusya’nın başını epeyce aÄŸrıttı ve aÄŸrıtmaya devam edecek gibi görünüyor.

TANSÄ°YONUN HÄ°Ç DÜÅžMEDİĞİ COÄžRAFYA

Kuzey Kafkasya, 19. yüzyıldan beri devam eden kolonileÅŸtirme süreci yüzünden sert savaÅŸlara ve çatışmalara sahne oldu. Bölgedeki varlıkları M.Ö. 5000’li yıllara kadar giden Kafkas halkları, Rusların kolonileÅŸtirme faaliyetlerine karşı uzun süre direniÅŸ gösterse de, 1864’teki son savaşın ardından Çarlık Rusya’sının bölgeye hâkim olmasına engel olamadılar. Olimpiyatlara ev sahipliÄŸi yapacak olan Kbaada vadisi, Rusların verdiÄŸi isimle Krasnaya Polyana, Çerkesler tarafından soykırım toprağı olarak kabul ediliyor. Savaşın ardından büyük kıyımlara sahne olan ve sonrasında kıyımdan arta kalan halkın yüzde 90’dan fazlasının sürgüne uÄŸratıldığı bu vadi, Çerkeslerin belleÄŸinde ayrı bir yere sahip. Soçi’nin aday olmasından itibaren olimpiyatların bu topraklarda yapılamayacağını söyleyen Çerkesler, seslerini Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne duyuramasa da, mücadelelerine son vermek yerine, Soçi’nin gerçek tarihinin bilinmesi için protestolarına devam ediyorlar.

Özellikle Sovyet Rusya’nın yıkılışından itibaren gerilimin neredeyse hiç azalmadığı bir bölge olan Kuzey Kafkasya’da devam eden çatışmalar, çok sayıda insanın ölümüne ve yaralanmasına neden oldu. Sadece 17 Aralık – 19 Ocak tarihleri arasında bölgede 68 kiÅŸi yaÅŸamını yitirdi ve 56 kiÅŸi yaralandı. Olimpiyatlara bir aydan az bir süre kalmışken bu çatışmaların devam ediyor oluÅŸu Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin kararının yerindeliÄŸinin tekrar sorgulanmasına yol açtı. Her ne kadar, olimpiyatların yapılacağı bölgede kuÅŸ uçurtulmasa da, Kuzey Kafkasya’nın bu tarz ÅŸiddet olaylarına sahne olması, Rusya açısından ciddi bir sorun teÅŸkil ediyor. Bunun yanında, Rusya’da olaÄŸanlaÅŸan insan hakları ihlallerine olimpiyatların altyapı çalışmalarının baÅŸlamasıyla yenileri de eklendi. Göçmen iÅŸçilerin emeklerinin sömürülmesi, hakkını arayanların yasadışı olarak gözaltına alınması ve keyfi olarak sınır dışı edilmesi gibi vakalar insan hakları kuruluÅŸlarınca eleÅŸtiriliyor. BaÅŸta ABD, Almanya ve Fransa olmak üzere birçok Batılı lider olimpiyatlara katılmayacağını duyurdu. Rus otoriteler bunu boykot olarak algılamadıklarını söylese de, bazı liderler olimpiyatları boykot ettiklerini açıkça belirtti. Ayrıca bazı sporcular, bölgedeki çatışmalar ve intihar saldırıları dolayısıyla endiÅŸelerini ifade ediyorlar. Rusya ise, bu endiÅŸeleri ve eleÅŸtirileri bertaraf etmek için güvenlik tedbirlerini çok sıkı bir biçimde uygulamaya devam ediyor. Rusya’nın bölgede yürüttüÄŸü güvenlik politikalarının sertleÅŸmesi ise insan hakları ihlallerini daha da artmasına neden oluyor.

RUSYA’NIN Ä°NSAN HAKLARI KARNESÄ°

11 Kasım 2013’te yayımlanan istatistiklere göre, ÅŸu an AÄ°HM’de bekleyen dosyaların yüzde 16.6’sını Rusya aleyhine açılmış olanlar oluÅŸturuyor ve Rusya dava edilen ülkeler bakımından en üst sırada yer alıyor. Özellikle Çeçenistan’da gerçekleÅŸtirdiÄŸi insan hakları ihlalleri yüzünden yüksek miktarlarda tazminat ödemeye mahkûm edilen Rusya, bu cezaları ödese de, parasal olmayan mahkeme kararlarının yerine getirilmesi için gereken adımları atmamakta ısrar ediyor. Bu ihlalleri iÅŸleyen kamu görevlilerinin cezalandırmaları için etkili bir yargılama süreci gerçekleÅŸtirilmiyor. Ä°nsan hakları ihlallerini gerçekleÅŸtiren kamu görevlilerinin hesap verebilirlik mekanizması dışında tutulup bir nevi cezasızlık zırhı giymesi, yeni ihlallere de oldukça geniÅŸ bir alan yaratıyor.

Sadece Uluslararası Af Örgütü, Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü gibi uluslararası insan hakları örgütleri deÄŸil; Dünya Bankası, Uluslararası Kriz Grubu, Avrupa Konseyi gibi diÄŸer oluÅŸumlar da yayımladıkları raporlarda, bölgedeki sorunlara dikkat çekiyor ve Rusya’nın bölgedeki sorunların kalıcı olarak çözümü için adım atması gerektiÄŸini vurguluyor. Ancak Rusya, bu sorunları barışçıl yollardan ve kalıcı olarak çözmektense, ÅŸiddet kullanarak bastırmayı yeÄŸliyor. Rusya’nın terörle mücadele politikaları kapsamında gerçekleÅŸtirdiÄŸi hukuk dışı uygulamalar, mevcut muhalifleri etkisiz hale getirirken, gelecekte demokratik yollardan insan haklarını arayacak olan bireyleri veya grupları sindirmede de önemli bir rol oynuyor. Uluslararası insan hakları örgütleri, yayımladıkları raporlarda güvenlik güçleri tarafından bölgedeki insanların iÅŸkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını, hukuksuz biçimde gözaltına alınarak kaybedildiklerini, yargısız infazlarla yok edildiklerini ifade ediyor. En kötüsü ise bu illegal eylemleri gerçekleÅŸtiren güvenlik güçlerinin hiçbir hesap verme ve yargılama mekanizmasına tâbi olmadan bu uygulamalarına devam etmesi.

RUSYA NASIL BÄ°R YOL Ä°ZLEYECEK?

Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, Rusya’nın yürüttüÄŸü sindirme politikalarını uzun süredir eleÅŸtiriyor. Rus otoritelerinin hem Çerkes aktivistlerin hem de çevre aktivistlerinin telefon, bilgisayar gibi eÅŸyalarına keyfi olarak el koyması, onları gözaltına alıp sorgulaması ve tutuklaması, Soçi karşısında yükselen muhalefeti bastırmaya yönelik çabalar olarak deÄŸerlendiriliyor. Ayrıca olimpiyatların yapılacağı bölgedeki insanların tazminat ödenmeksizin evlerinin boÅŸaltılması, Kafkasya’nın bazı bölgelerinden Soçi’ye seyahat yasağı ya da kısıtlamaları getirilmesi, toplanma ve gösteri yapma özgürlüÄŸünün, hem Kafkasya’da hem de Rusya’nın diÄŸer büyük ÅŸehirlerinde ciddi olarak kısıtlanması, eleÅŸtirilerin ve endiÅŸelerin artmasına neden oluyor. Rusya’nın gazabından sadece kendi vatandaÅŸları deÄŸil, yabancı gazeteciler ve aktivistler de nasibini alıyor. Greenpeace üyesi Gizem Akhan katıldığı çevreci bir eylem sonrası tutuklanarak 2 aydan uzun bir süre hapishanede tutuldu ve Putin’in kısmi affı sonucunda serbest kalabildi. Radikal yazarı Fehim TaÅŸtekin’in ülkeye giriÅŸinin yasaklanmasından sonra, Norveçli iki gazeteci de gözaltına alındı ve hapse atılmakla tehdit edildi. Rusya, Norveçli gazetecilerden özür dileyip bu tarz olayların yeniden yaÅŸanmayacağını iddia etse de, gazetecilerin ve aktivistlerin üzerindeki baskılar devam ediyor.

Rusya’nın olimpiyatlar öncesinde göstermelik de olsa bu baskıları hafifletme ihtimali var. AÄŸustos ayında alınan bir karar çerçevesinde Soçi’de hiçbir eylem ve gösteriye izin vermeyen Rusya, 4 Ocak’ta bu eylem yasağını kaldırdı ve izin alınarak yapılmak istenen miting ve gösterilere izin verileceÄŸini duyurdu. Ancak bu adım, kronikleÅŸen insan hakları ihlallerini engellemekten öte, Rusya’nın dünya kamuoyundaki imajını düzeltmek için yapıldığı izlenimi veriyor. Gösterilere, ancak belirlenen yerde izin verilecek olması ve bu yerin de, ÅŸehirden uzak, ıssız bir bölgede olması bu yorumların geçerliliÄŸini kuvvetlendiriyor. Kaldı ki, yasağı kaldıran bu açıklamadan sonra dahi Rusya, - tek kiÅŸilik bile olsa - olimpiyatları eleÅŸtiren her türlü eyleme müdahale ediyor, göstericileri gözaltına alıyor, hatta evlerine baskınlar yapıyor. Sonuç olarak, 2014 Soçi Kış Olimpiyatları bu tartışmaların gölgesinde geçecek ve Rusya, dünyanın en çok para harcanan olimpiyatlarını yapsa da, arzu ettiÄŸi pozitif imajı oluÅŸturmayı baÅŸaramayacak gibi görünüyor.