Kürt Milliyetçilerinin AK Parti İle İmtihanı

Kürt milliyetçilerinin onulmaz hatası iki stratejiyi aynı anda 'sonuna kadar' kullanmalarıdır. İlki, Kuzey Suriye'deki 'kazanımlarını' maksimize ederken Çözüm sürecini de Güneydoğu'da silahlı şehir hâkimiyeti kurmak için kullandılar. İkincisi ise Çözüm sürecinin arkasındaki siyasi iradeyi karşılarına aldılar: Erdoğan'ı ve AK Parti'yi.

Devamı
Kürt Milliyetçilerinin AK Parti İle İmtihanı
DAİŞ'in Bombalanması Kimi Sevindirmedi

DAİŞ'in Bombalanması Kimi Sevindirmedi?

ABD, Türkiye'nin PKK'ya yönelik operasyonları yüzünden PYD'nin zayıflamasını ve böylece DAİŞ'le mücadelenin sekteye uğramasını istemiyor. Bunu engellemenin bir yolu PKK'yı ateşkese zorlayarak, Çözüm sürecine geri dönülmesi.

Devamı

Ajans Dergi'ye konuşan SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in Gazze'yi de Batı Şeria gibi kontrol edilebilir bir toprak parçasına çevirmek ve bunu izolasyonla, ablukayla bir nevi Gazze halkına diz çöktürerek yapmak istediğini belirtti.

Önümüzdeki dönemi yeni kılan ve siyasi partilerin siyaset kurgularını değiştirecek en önemli dinamiklerden biri, Erdoğan'ın boşalttığı alanın muhalefet tarafından nasıl doldurulacağı olacak.

Erdoğan siyaseti Erdoğan sonrası AK Parti'de kurumsallaşırsa siyaset-dışı vesayet odaklarına yaşama hakkı yok. Bu anlamda meseleyi tam anlamıyla bir varlık-yokluk meselesi olarak algılıyorlar.

Muhalefet, başvuracağı birçok taktiğe rağmen Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyemeyeceğini de öngörüyor. Bu nedenle, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını kabullenerek seçim sonrası gündemi esir almaya yönelik birçok başlık açılıyor, bu başlıklar üzerinden tartışmalar yapılıyor.

Kürt Hareketi Sahicilik Krizi Yaşıyor

SETA analisti Taha Özhan, Selahattin Demirtaş'ın BDP çatısından ve kendi şahsından bağımsız, HDP çatısı altında kampanya yapmasının kafalarda soru işareti oluşturduğunu belirterek, bu durumun bir “sahicilik krizi” oluşturduğuna dikkat çekti.

Devamı
Kürt Hareketi Sahicilik Krizi Yaşıyor
Demirtaş Neyi Temsil Ediyor

Demirtaş Neyi Temsil Ediyor?

Demirtaş'tan ilk beklenti, Erdoğan'a yönelebilecek HDP'li Kürt seçmeni engellemek. İkinci beklenti ise, İhsanoğlu tercihiyle demoralize olan CHP ve çeperindeki sol seçmenin boykot eğiliminden vazgeçirilerek Demirtaş lehine sandığa gelmesini sağlamak.

Devamı

CHP meşru bir siyasi aktör olarak, kendisini inkar etmek pahasına, sokakta var olmaya çalışırken; Gülen Grubu sivil bir yapı olması gerekirken silahlı ve sivil bürokraside var olmaya çalışarak tam anlamıyla travma yaşıyorlardı.

Irak'taki hiçbir aktör; hayata geçirilebilir ve diğer aktörlerce kabul edilebilir neo-Sykes-Picot sınırları çizecek kapasiteye sahip değil. Zira bölgenin içine düştüğü kaostan çıkışın adresi post-Sykes-Picot olmadığı sürece, bütün geçiş süreçleri hem uzayacak hem de daha fazla kaos üretecek.

Kemalist ulus-inşa projesinin mağduru olmuş iki büyük toplumsal aktörün -Kürtler ve dindarlar- ittifakı, eski Türkiye'nin çöküşünü de yeni Türkiye'nin kuruluşunu da hızlandıracaktır.

Erdoğan, Türkiye'nin en büyük çatı lideri olmaya devam edecek. Kemalizm sancısından kurtulmak için yapısal ve devrimci adımlar atmadıkları sürece Erdoğan ve AK Parti çatısı genişleyecek.

Mısır'da Cumhurbaşkanlığı Seçimini öne alarak 3 Temmuz sürecinin en önemli adımını atmayı planlayan Mısır yönetimi, halkı sandık başına gitmeye ikna edemedi.

BDP cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alacağı tavırla, sadece seçimlerde bir aktör olmayacak, dört yıl önceki ayıbını da kısmen telafi etme şansı yakalayabilir.

Türkiye - Rusya ilişkilerinin Kırım meselesinden dolayı gerilebileceği öngörülebilir. Ancak ciddi bir kriz beklenmemektedir.

İlk turu 10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri bağlamında yeni cumhurbaşkanlığı seçim sistemi, siyasi partilerin bu seçime yönelik stratejileri ve seçimlerde yarışan adaylara yönelik SETA uzmanlarının yorum ve analizlerini bir arada sunuyoruz…

Analizde, Mursi dönemi anayasası, Mübarek dönemi anayasası, Mursi döneminde hazırlanan ve darbe yönetimince kabul edilen anayasaların yazım süreçleri ve içerikleri inceleniyor.

Mısır'daki referandum, Müslüman Kardeşler'in halk nezdinde bir karşılığı olduğunu göstermesi açısından önemli. Asıl önemlisi, liberal-sol-laik-İslamcı-Nasırist her kesimden gençlerin yeni anayasayı boykot etmesi.

Rusya'nın yumuşak güç arayışının son noktası, başlamasına günler kalan Soçi Kış Olimpiyatları. Ancak iç ve dış politikada pek çok seçimiyle eleştiri konusu olan Putin yönetiminin, bu olumsuz havayı ekonomik ve siyasi olarak ne kadar kendi lehine çevirebileceği meçhul.

22. Kış Olimpiyat Oyunları, 6 – 23 Şubat tarihleri arasında Rusya'nın Soçi kentinde yapılacak. Rusya'nın en dezavantajlı bölgesi olarak kabul edilen Kuzey Kafkasya'nın kıyı bölgesinde yer alan Soçi, 2007'de olimpiyatlar için seçildi. Soçi Olimpiyatları, bu tarihten itibaren farklı argümanlarla protesto edilmeye başlandı. Bölgenin otokton (yerli) halkı olan Çerkesler, olimpiyat yapılacak bölgeyi soykırım toprağı olarak görüyorlar ve şehrin aday olarak açıklanmasından itibaren başlayan itirazları halen devam ediyor. Bugüne kadar hem Kafkasya'dan hem de farklı ülkelerde bulunan Çerkes diasporasından olimpiyatlara karşı boykot çağrısı yapıldı ve çeşitli protestolar düzenlendi. Bunun yanı sıra, çevre örgütleri olimpiyatlar için yürütülen inşa faaliyetlerinin bölgede geri dönüşü olmayan çevre tahribatına neden olduğunu öne sürerek olimpiyatlara ilişkin ciddi bir muhalefet sergilediler. UNESCO Kültür Mirası listesinde olan bölgede, ağaçların kesilmesi, toksik atıkların nehirlere dökülmesi gibi çevre hakkının ihlali niteliğinde olan faaliyetler, hem insanları hem de bölgede yaşayan diğer canlı türlerini tehdit ediyor. İnsan hakları örgütleri ve aktivistleri de Rusya'da devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, olimpiyatların bu ihlallerin örtülmesine vesile olmaması gerektiğini belirtiyor ve bölgede uygulanan güvenlik politikalarının orada yaşayan insanların en temel haklarının ihlali anlamına geldiğinden bahisle endişelerini dile getiriyorlar. Bu muhalefet ve boykot çağrıları olimpiyatların iptali sonucunu doğurmasa da, uluslararası camiada Rusya'nın başını epeyce ağrıttı ve ağrıtmaya devam edecek gibi görünüyor.

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Mısır'da 14-15 Ocak tarihlerinde yapılan referandumda yüzde 38'lik katılımla oylanan yeni Anayasa'ya dair değerlendirmelerde bulundu.