Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesiyle başlayan Ukrayna üzerindeki işgal siyaseti bu ülkedeki ayrılıkçıları desteklemesiyle devam etmiştir. 2022’ye gelindiğinde ise Rusya doğrudan Ukrayna’yı işgal girişiminde bulunmuş ve bu kapsamda başkent Kiev’i ele geçirerek mevcut hükümeti değiştirmek istemiştir. Ancak Ukrayna’nın Volodimir Zelenski liderliğinde beklenenin çok üzerinde gösterdiği direniş hareketi Rusya’nın hedeflerini gerçekleştirmesine engel olmuştur. Rusya, Ukrayna ordusu karşısında hava sahasını kontrol edemediği gibi kara unsurları içerisinde de binlerce askeri araç ve asker kaybı yaşayarak beklentilerin aksine büyük bir bozguna uğramıştır.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimi uluslararası siyasetin ana gündemi haline gelirken başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere Batılı ülkeler Moskova yönetimine karşı belirli sınırlar çerçevesinde tecrit ve yaptırım siyaseti izlemektedir. Söz konusu tecrit siyasetinin Ukrayna’daki gelişmelere bağlı olarak ne kadar ve nasıl devam edeceği tartışma konusu olmayı sürdürse de Batı’da Rus karşıtlığı geri döndürülemez bir hal almıştır. Bu kapsamda Rusya ile birlikte etki sahaları da gündeme gelmiştir. Özellikle Batı dünyasının ABD varlığıyla birlikte sahada da yer aldığı Suriye bu minvalde ön plana çıkmıştır. Batı’nın Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimine rağmen Suriye özelinde henüz politika değişimi gözlenmezken Türkiye’nin ise terörle mücadele kapsamında Fırat’ın doğusundaki YPG/PKK varlığına ilişkin endişeleri sürmektedir.
Bu analizde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin Suriye’ye etkileri üç başlık altında ele alınmaktadır:
- Bayraktar TB2 SİHA’lar başta olmak üzere savaşın askeri etkileri
- Rusya’nın içerisinde bulunduğu ağır yaptırımlar ve tecrit siyaseti nedeniyle meydana gelen ekonomik etkiler
- Batı’nın olası Rusya karşıtı siyasetini genişletme politikası, Türkiye’nin pozisyonu ve Suriye’deki çıkarları bakımından ortaya çıkan siyasi etkiler
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın..