SETA > Yorum |
Akdeniz'de Enerji Oyunları

Akdeniz'de Enerji Oyunları

İsrail açıklarında keşfedilen doğalgaz rezervleriyle birlikte dünyanın gündemine oturan ve Kıbrıs, Lübnan ve Suriye sularını da içine alan Levant Sahası, D. Akdeniz'in jeopolitik önemini farklı bir boyuta taşımış durumda.

'Körfez'den Mısır'a yelken açıp Akdeniz'e doğru bir kanal inşa edeceğiz. Sicilya'ya, oradan da Roma'ya ve kuzeydeki ormanlara ulaşacağız. Bir gün gelecek, Asya ve Avrupa birleşecek.'

Filmde Büyük İskender karakterinin seslendirdiği bu replikler, efsane imparatorun 32 yıllık ömrünü süsleyen hayali özetliyor. Yunan kültürünü Makedonya'dan Hindistan'a yayan imparatorun bu rüyasını, geçtiğimiz Cumartesi Yunan Başbakan Samaras'ın, G. Kıbrıs ve Mısır ile yaptığı görüşme sonrası sarf ettiği şu cümleyi duyunca anımsadım:

'Bu, ülkelerimizin tarihe borçlu olduğu bir toplantıdır.'

Tarih, Yunanlar ve Mısırlıların, milattan önce başlayan ilişkilere sahip olduğunu yazıyor. Hatta İskender'in kurduğu İskenderiye'de, yakın dönemlere kadar uzanan hatırı sayılır bir Yunan geçmişi var. Yunanların Osmanlı'dan kopma sürecinde pekişen ve modern çağda devam eden bu sıcaklığa paralel olarak, G. Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Mısır arasındaki ilişkiler de, başından beri olumlu gitmiş.

OYUN DEĞİŞTİRİCİ SAHA

Tarafların, tarihi bağları şimdi yeniden güçlendirme hevesinin arkasında ise, enerji yatıyor. Zira bölgede İskender'in hayalinin en somut hale getirildiği Süveyş Kanalı'ndan sonra belki de en önemli tarihi gelişme, bugün Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları sebebiyle yaşanıyor.

İsrail açıklarında keşfedilen doğalgaz rezervleriyle birlikte dünyanın gündemine oturan ve Kıbrıs, Lübnan ve Suriye sularını da içine alan Levant Sahası, D. Akdeniz'in jeopolitik önemini farklı bir boyuta taşımış durumda.

Son yıllarda Kıbrıs açıklarında da yatakların bulunmasıyla birlikte saha, bölgenin 'oyun değiştiricisi' olarak tanımlanıyor. Gözü uzun zamandır Akdeniz'in derinlerinde olan ve İsrail'in çalışmalarından kendine fırsat çıkaran GKRY, Ada'nın güneyindeki arayışlarını hızla sürdürüyor.

GKRY İÇİN SON ÜMİT

Sürdürüyor zira GKRY ekonomisinin ne denli perişan olduğu aşikâr... Ekonomi, 2011 yılında girdiği resesyondan hala kurtulabilmiş değil. Bu bağlamda, iktisadi faaliyetleri çöken ülkenin tek elle tutulur ümidinin, bahsi geçen enerji kaynakları olduğunu söyleyebiliriz. Keza durumu pek iç açıcı olmayan ve aynı zamanda bir enerji üssü olma hayali kuran Yunanistan da, bu konuda kardeşine sonsuz destek veriyor.

Öte yandan GKRY, İsrail ve Mısır gibi bölge ülkeleriyle ilişkilerini son yıllarda sıkı tutmaya özen gösterirken, Türkiye'yle ise, kavgaya tutuşmak niyetinde. Zira Türkiye, rezervlerde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu savunmanın yanı sıra, bölgede arama çalışmaları yapıyor. Kaynakların tamamına hükmetme hırsı iyice pekişen GKRY de, haliyle Türkiye'ye ateş püskürüyor.

TÜRKİYE OYUNDA İSTENMİYOR

Bu noktada, dillendirdikleri işbirliği için Cumartesi günü yeniden poz veren GKRY-Yunanistan-Mısır üçlüsüne geri dönelim. Tarafların ağız birliği ederek Türkiye'nin sahadan uzak durmasını istemeleri, uluslararası hukuka aykırı bir menfaat dışavurumu. Zira Türkiye, Kıbrıs Türk kesiminin hakkı olan parsellerde arama yaparak, hukukunu aramakta özgür.

Aslında bunun GKRY tarafından kabul edilmesi, bölge huzuru için olduğu kadar, potansiyel enerji ticareti açısından da en sağlıklı yol olacak. Zira Akdeniz kaynaklarının Avrupa'ya ulaşmasında en uygun maliyetli geçiş yolunun, Türkiye olduğu biliniyor.

İşte Mısır'ın oyuna dâhil edilmesi de, tam bu noktada zuhur ediyor!

MISIR KİLİT NOKTA

GKRY'nin, Türkiye'yle anlaşmama niyetinde olduğundan yola çıkarsak, keşfettiği doğalgazın bir kısmını tükettikten son