Enflasyonun Yılı 2022'den Dersler

İhracat rekorlar kırarken; ithalat da artıyor. Enerji burada temel risk faktörü. Kur kaynaklı ithalat fatura artışı da diğer bir faktör. Dış ticaret açığı, 2022'de 110 milyar doları buldu. Yeni yılda, ithalat, cari açık ve enerji açığının azaltılmasına daha fazla odaklanmak gerekiyor.

Devamı
Enflasyonun Yılı 2022'den Dersler
Resesyonun yılı 2023 te Türkiye

Resesyonun yılı 2023’te Türkiye

Türkiye, yeni markalar oluşturarak, katma değerini artırarak, söz sahibi bir ülke konumunu güçlendirerek krizi fırsata dönüştürüyor. Artık, adım adım, kendi özgün politikalarını belirleyen; kimseyi taklit etmek zorunda kalmayan ve kimseye yaranmak zorunda olmayan bir Türkiye gerçeği oluşuyor.

Devamı

ABD ve AB başta olmak üzere birçok aktörü etkisi altına alan ekonomik resesyon istihdam piyasası üzerinde tehdit oluşturuyor. Enflasyon henüz kontrol altına alınamazken ekonomik büyümenin negatife dönmesi çift taraflı bir krize ülkeleri maruz bırakabilir.

Fiyat artışlarının zaman içinde bir ücret-fiyat sarmalına dönüşmemesi önemlidir. Enflasyon özellikle de yerleşik hale gelmemelidir. Bu da topyekûn bir mücadele ile mümkündür.

Geçen ay kabine içinde ardı ardına gelen istifalar neticesinde görevinden ayrılmak zorunda kalan Boris Johnson'ın yerine Muhafazakar Parti lideri ve başbakan olabilmek için eski kabine üyeleri Liz Truss ile Rishi Sunak arasındaki zorlu yarış kıyasıya devam ediyor.

Batı demokrasilerinde liderlik açığı tartışmasının giderek yükseldiği bir dönemde, 20 yıldır 15 seçimi arka arkaya kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece Türkiye'de değil tüm dünyada küresel bir lider olduğu, yaşanan her krizde yeniden tescilleniyor.

Resesyon - Enflasyon İkilemi

Tüm finansal şok dalgaları ve oynaklıklara rağmen, Türkiye ekonomisinin reel parametrelerinin oturmuş olması, sağlam temelleri ve iyileşmeyi sürdüren reel makro verileri umutlu olmak için çok neden sunuyor.

Devamı
Resesyon - Enflasyon İkilemi
Sonbaharın gündemi ve HDP faktörü

Sonbaharın gündemi ve HDP faktörü

HDP 'anahtar rolü' iddiasına dayanarak 6lı masayı daha sık baskı altına alacak söylemler kuruyor.

Devamı

Belirsiz ve çoklu rekabetlerle dolu uluslararası ortama en hazır ülkelerden birisi Erdoğan yönetimindeki Türkiye. Son beş-altı yılda Türk dış politikasında yaşanan en büyük dönüşüm bölgesel ve küresel krizlere yaklaşımda oldu.

ABD doları, Avroya karşı da son 20 yılın en yüksek seviyesinde. Bu durum, şüphesiz, Anglo-Sakson dünyanın, Avrupa ile de para politikasında ayrışma trendinin bir başka kanıtı.

Küresel ekonomide stagflasyon beklentileri 2008'den bu yana en yüksek seviyede.

2008'in Küresel Finansal Krizi ve 2020'nin pandemi döneminden farklı olarak, 2022'nin bu yeni konjonktüründe, enflasyonist etki yaratmadan ekonomileri destekleme imkânı da kalmadı. Piyasa müdahaleleri sırasında, enflasyon ile büyüme arasında bir tercih arasında kalınmaktadır.

3 Kasım başkanlık seçiminin ABD'nin yeni bir başkan seçmesinin ötesinde sonuçları olacağı aşikar. Ne Trump'ın ne de Biden'ın kampanyasında ABD'nin küresel rolü ciddi bir tartışma konusu olarak öne çıkmadı. Covid-19, ekonomik resesyon ve ırkçılık gibi konular bütün gündemi işgal ederken Amerikan dış politikasının belki de en az konuşulduğu kampanya dönemlerinden birini yaşadık. Bunun rastlantı olmadığını ve aslında her iki adayın da savaşlardan ve küresel angajmanlardan bıkkın bir seçmen kitlesine hitap ettiğini hatırlamak gerekiyor. Ancak Trump'ın temsil ettiği ulusalcı popülizmle Biden'ın temsil ettiği enternasyonalist liberalizmin ABD'nin dünya siyaseti için çok farklı sonuçlar doğuracağı aşikar.

3 Kasım başkanlık seçimine yaklaşırken seçimlerde oy verme oranının tarihi seviyelerde olması bekleniyor. Bazı tahminlere göre 150 milyon civarında oy kullanılması bekleniyor ki yüzde 65 oy kullanma oranına tekabül eden bu rakam 3 Kasım'ı katılımın en yüksek olduğu seçimlerden biri yapar. 1980'lerden beri seçime katılma oranının yüzde 49 ila yüzde 57 arasında değiştiği göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki seçimlerde katılımın modern zamanların rekorunu kırması muhtemel. Seçimlere ilginin bu kadar yüksek olmasının en önemli nedenleri arasında koronavirüs (Covid-19), toplumsal kutuplaşma, ırkçılık karşıtı protestolar ve ekonomik resesyon gibi konular bulunuyor.

İtalya’daki koronavirüs bilançosu ne durumda? İtalya nasıl bir karantinadan çıkış stratejisi izleyecek? Karantinanın yumuşatılması kararı alınmasının arkasında ne var? Başbakan Conte’nin “koronavirüsle yaşamayı öğrenme” açıklaması ne anlama geliyor? İkinci aşamaya geçiş sürecinde ortaya çıkan siyasi tartışmalar nelerdir?

Kovid-19 pandemisinin enerji sektörü ve ekonomiler üzerinde 2008 krizinden çok daha fazla tahribat yapacağı tahmin ediliyor. Petrol fiyatlarındaki tarihi düşüş, ekonomileri enerji ihracatına bağlı ülkeler için kara günlerin habercisi niteliğinde.

AB ülkelerinin Koronavirüse yönelik ilk tepkisi nasıl oldu? Avrupa’daki aşırı sağ partiler Koronavirüs sonrası siyasetin tek kazananı olabilir mi? Koronavirüs sonrası oluşacak muhtemel küresel ekonomik kriz ve resesyondan AB ülkeleri nasıl etkilenir? AB içindeki güney-kuzey ayrımı yeniden mi ortaya çıkıyor? AB’de iş birliği ve “Birlik ruhu” Koronavirüs sonrası nasıl şekillenir?

ABD bu defa küresel liderlik rolünü oynamaktan çok uzakta. AB ülkeleri kendi aralarında sağlık malzemelerini bile paylaşamıyor. Çin, PR görünümlü yardımlardan öteye geçemiyor. G20 bekleneni vermese de acil sağlık malzemelerinin paylaşımı, aşının bulunması ve küresel resesyonun çok yönlü tesirleriyle mücadele için küresel bir iş birliğine ihtiyaç ortada. Bu ihtiyaç giderek de azalmayacak aksine artacak.

Uluslararası tüm mekanizmaların, kolektif, koordineli ve kapsamlı bir yaklaşımla mücadeleyi yürütmesinin kaçınılmaz olduğunun altı çiziliyor. Güçlü ve etkin uluslararası koordinasyon olmadan, salgın hastalıkla mücadele bir yana, resesyona girmiş küresel ekonominin bu krizden çıkmasının mümkün olmayacağı öngörülüyor.

Milyonlarca insan kendisini izole edip evlerine çekilirken Koronavirüs salgını tam anlamıyla küresel bir soruna dönüştü. Ocak ayında Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve üç ay gibi kısa bir zamanda bütün dünyaya yayılan yeni tip Koronavirüs salgını küresel sistemi derinden sarsan jeopolitik bir olgu haline geldi. Şimdiden ortaya çıkardığı etkilere bakılırsa Koronavirüs salgını bildiğimiz küresel düzenin sonunu getirebilir.

Koronavirüs salgınının ekonomik maliyeti nedir? Salgın sonrası nasıl bir küresel ekonomi ile karşı karşıya gelinebilir? Koronavirüs salgınının ortaya çıkardığı ulusal ve uluslararası güvenlik riskleri nelerdir? Koronavirüs salgını küresel sistemde nasıl bir etki ortaya çıkarır? Koronavirüs salgını Ortadoğu’yu nasıl etkiler?