SETA’dan Çağatay Özdemir ÜLKE TV’de yayınlanan Uluslararası Gündem programında Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi. Özdemir şu açıklamalarda bulundu: "Amerika baştan beri Kuzey Suriye’deki terör örgütü PYD ile kendi arasına bir mesafe koyamadı. Sürekli kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışıyor. Keza Obama geçenlerde kendisiyle çelişerek Esed’in gitmesiyle ilgili olarak gitmemesinin daha uygun olduğuyla alakalı cümleler kullandı. Dolayısıyla Obama’nın ve de Obama dönemi kapanırken ki Amerikan Dış Politikasının Suriye’ye yönelik ekseni tamamen ama tamamen en az maliyet ve ne fazla çıkar üzerine kurulu. Dolayısıyla Amerika için Esed’in orada olması, terör gruplarının cirit atması, pek çok masumun yerinden oynaması çok bir şey ifade etmiyor görüldüğü üzere. Onlar için önemli olan kendi idealleri doğrultusunda Esed ile de ilişki kurulabileceği, PYD ile de ilişki kurulabileceği. Tabii ki bunu bir rasyonel politika sonucu olarak değerlendirebilirsiniz ancak burada masum insanlar ölüyorsa bunun hiçbir rasyonelliği olamaz. Dolayısıyla Amerika’nın PYD ile görüşmeye devam ettiği her an masum insanların ölümüne yol açıyor. Bunu Amerikan dış politikasının kendi açılarından müthiş sayıla etik değerlerinin ötesine koyması gerektiğini vurgulamak lazım. Özellikle her gün PYD ile Amerika’nın bu yardımlar onlara verilen lojistik destekler arttıkça oradaki sivillerin masumların ölümünü, yerlerinden edildiğini, terör örgütleriyle ve bir diktatörle mücadele etme zorunda kaldıklarını biliyoruz. Bu sebepten dolayı da Amerika’nın PYD’ye sözde DAEŞ’le mücadele adı altında verdiği her yardım esasen temel olarak bölgedeki istikrarsızlığı derinleştiren, mülteci krizini derinleştiren, bölgede barışın sağlanmaması için atılmış bir adım niteliği taşıyor.".