1. Tel Ebyad’da IŞİD ve PYD arasındaki çatışmaların arka planı nedir?
Urfa’nın Akçakale ilçesinin karşı tarafında yer alan Tel Ebyad, Türkiye-Suriye arasında önemli sınır kapılarından birisine ev sahipliği yapmaktadır. Sınır kapısı sebebiyle devrimin başından beri birçok grup Tel Ebyad üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmıştır. Eylül 2012’de Özgür Suriye Ordusunun kontrolü altına giren şehir, Rakka’da güçlenen IŞİD’in stratejik öncelikleri arasında yer almış ve muhaliflerle yoğun çatışmalar sonucu Ocak 2014’te IŞİD kontrolü altına girmiştir. Haziran 2014’te şehirdeki kontrolünü konsolide eden IŞİD, çoğunluğunu Arap ve Türkmenlerin oluşturduğu Tel Ebyad’ı ve sınır kapısını elinde tutmaktaydı. Uluslararası koalisyonun hava desteğiyle Kobani’den sonra Tel Ebyad’a yönelen PYD ve beraberindeki küçük ortak Burkan El-Fırat grubu, çok uzun çatışmaya girmeksizin şehrin kontrolünü IŞİD’den ele geçirdi. Şehirde bulunan çok sayıdaki IŞİD militanı hava saldırılarının başlamasıyla birlikte Rakka’ya doğru kaydı. IŞİD bu kritik sınır kapısını kaybetmesiyle birlikte bir diğer sınır kapısına ev sahipliği yapan Azez’e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.
2. Tel Ebyad’ın jeostratejik önemi nedir?
Tel Ebyad, IŞİD’in Suriye’deki güç merkezi olan Rakka’nın Türkiye sınırında yer alan ve kritik sınır kapısına ev sahipliği yapan şehirdir. IŞİD özellikle sınır kapısı sebebiyle Tel Ebyad’a her zaman büyük önem atfetmiştir. Diğer taraftan PYD ise hem sınır kapısı üzerinden maddi ve stratejik kazanç elde etmek hem de uluslararası koalisyonun hava saldırılarının yardımıyla geri aldıkları Kobani ile güç merkezleri olan Cezire bölgesini coğrafi olarak birleştirmek istemekteydi. Tel Ebyad’ın ele geçirilmesiyle birlikte PYD doğuda Irak sınırından batıda Fırat nehrine kadar olan bir hattı kontrol altına almış oldu. Aynı zamanda IŞİD’ın merkezi Rakka’nın da kuzey bağlantısını kopardı. PYD Rakka’ya yönelik muhtemel saldırısı için kritik bir hareket noktası ele geçirdi.
3. Tel Ebyad’da çatışmalarla birlikte artan sığınmacı akınının ve etnik mühendislik yapıldığı iddialarının sebebi nedir?
Tel Ebyad ve çevre lokasyonlardan çatışmaların başlamasıyla birlikte 20.000’i aşkın sığınmacı Türkiye sınırına dayandı. Sığınmacılar güvenlik tedbirlerinin alınmasının ardından Türkiye’ye giriş yaptı ve bir kısmı çadırkentlere diğer bir kısmı ise Akçakale’deki akrabalarının yanına yerleştirildi. Sığınmacıların bir kısmı IŞİD ile YPG arasındaki çatışmalar, bir kısmı IŞİD’in, diğer bir kısmı ise YPG’nin baskıları sonucu evlerini terk ettiler. Gelen sığınmacıların ifadelerine ve sahadan ulaşan bilgilere göre YPG, IŞİD’e destek gerekçesiyle bazı Arap ve Türkmen köylerini boşalttı ve bazılarında ise birtakım mallara el koydu. Tel Ebyad nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Arapların ve Türkmenlerin bazı köylerinin boşaltılması doğal olarak YPG’nin Kobani-Cezire hattında etnik bir mühendislik yaptığı iddialarını kuvvetlendirdi. PYD’li isimlerden yapılan aksi yöndeki açıklamalara rağmen ABD’nin hava bombardımanına müteakip YPG militanlarının bazı köyleri boşalttığı gözlenmiş ve bu duruma karşı ABD dışişleri sözcüsü “endişe duyuyoruz” açıklaması yaparken Suriyeli 6 muhalif grup ise YPG’yi etnik temizlikle suçlayan bir bildiri yayınlamıştır.
4. ABD ile PYD arasındaki ilişkinin tabiatı nedir?
ABD, Suriye krizinin başından beri muhaliflere şüpheyle yaklaşmış ve ihtiyaç duydukları askeri desteği vermek bir yana bu desteği vermek isteyen aktörlere de aktif bir şekilde engel olmaya çalışmıştır. Daha önce bizzat ABD Başkanı Obama tarafından ilan edilen kırmızı çizgilerin defalarca geçilmesine rağmen müdahale seçeneğini hayata geçirmeyen ABD, Kobani’nin IŞİD tarafından ele geçirilmesi ile birlikte uluslararası koalisyon kurup Suriye’de ve Irak’ta IŞİD’e ve zaman zaman Suriyeli muhaliflere yönelik hava saldırılarına başlamıştır. Bu süreçte PYD kendisini ABD’ye IŞİD’le mücadelede en kullanışlı ortak olarak kabul ettirmiş; ABD ise PYD’ye hava desteği verdiği gibi silah yardımında da bulunmuştur. Kobani’yi ABD’nin hava saldırılarının büyük yardımıyla IŞİD’in elinden geri alan PYD daha sonraki dönemde de ABD ile koordineli bir şekilde IŞİD’le çatışmalara girmiş ve son olarak Tel Ebyad’ı IŞİD’in elinden almıştır. PYD bu süreçte ABD’de kendisini uluslararası camiada destekleyecek ve meşruiyet kazandıracak bir hami; ABD ise PYD’de IŞİD’le mücadelede sahada kullanabileceği bir kara gücü bulmuştur. Bu ilişkinin ötesinde ABD’nin Esed sonrası Suriye’nin şekillendirilmesinde PYD’nin rol oynamasını istediği de anlaşılmaktadır.
5. IŞİD’in Tel Ebyad’ı terk etmesiyle Azez’de yaşanan çatışmalar arasında bir ilişki var mıdır?
Birisi PYD için diğeri de IŞİD için olmak üzere iki temel ilişkiden söz etmek mümkündür. IŞİD, Tel Ebyad sınır kapısını kaybetmesinin akabinde lojistik olarak çok kritik öneme haiz olan Bab el-Selame sınır kapısının kontrolünü ele geçirmek için Azez’e yüklenmektedir. PYD ise kontrol altında tuttukları Afrin ile muhalifler ve IŞİD’in kontrolü altında olan Fırat nehrine kadar olan bölgeyi ele geçirmeyi ve Türkiye sınırı boyunca coğrafi olarak bütünlük arzeden bir kuşağı idareleri altına almayı amaçlamaktadır. Azez’in IŞİD tarafından ele geçirilmesi Afrin’den Fırat’a kadar bir IŞİD bölgesi oluşturacak ve IŞİD’in Afrin’e daha rahat saldırmasına fırsat verecektir. Diğer taraftan ise bu bölgenin IŞİD’in eline geçmesi, PYD’nin ABD desteğiyle birlikte Azez’e yüklenmesine ve hem Afrin’i hem de Suriye’nin kuzeyinde oluşturmaya çalıştığı kuşağı tahkim etmesine sebep olacaktır.