SETA > Haber |
Varlık Fonu Ekonomik Şokları Dizginleyebilir

Varlık Fonu Ekonomik Şokları Dizginleyebilir

Kısa sürede 200 milyar lira büyüklüğe ulaşması hedeflenen Türkiye Varlık Fonu, kısa vadeli ekonomik şokların önüne geçilmesinde sigorta görevi üstlenecek.

Türkiye Varlık Fonu, büyük projelerin finanse edilmesi, kısa vadeli ekonomik şokların ve finansal piyasalarda meydana gelebilecek dalgalanmaların etkilerinin en aza indirilmesi noktasında sigorta görevi üstlenecek.

SETA uzmanları Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl ve Yusuf Emre Koç tarafından hazırlanan, "Dünyada ve Türkiye'de Varlık Fonu" analizinden derlenen bilgilere göre, dünya genelinde 40'tan fazla ülkede 80'e yakın varlık fonu bulunuyor. Bu fonların toplam büyüklüğü 7,4 trilyon dolar seviyesine ulaşmış durumda.

Son yıllarda küresel anlamda sayıları hızla artan varlık fonlarına, Türkiye'de kurulan fon da eklendi. Türkiye Varlık Fonu'nun ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği noktasında sigorta niteliği taşıması öngörülüyor.

Fon, Kanal İstanbul, nükleer santral, savunma projeleri ve diğer büyük projelerin hayata geçirilebilmesi için önemli bir finansman kaynağı konumunda bulunurken, Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunların çözümünün yanı sıra ortaya çıkaracağı ekonomik güç sayesinde önemli bir dış politika aracı potansiyeli de taşıyor.

EN BÜYÜK VARLIK FONU NORVEÇ'İN
Özellikle 2008'deki küresel ekonomik krizin ardından önem kazanmaya başlayan varlık fonları, son on yıllık dönemde 7,4 trilyon dolardan fazla bir büyüklüğe ulaştı. Bu rakamın, 2020 yılına kadar kurulması beklenen 21 yeni varlık yönetimi fonuyla 15 trilyon dolara yükseleceği tahmin ediliyor.

Küresel dağılıma bakıldığında fonların, doğal kaynak zengini Ortadoğu ve Orta Asya ile ihracat ve finans merkezlerine odaklı Uzakdoğu'da yoğunlaştığı görülüyor.

Dünyada 885 milyar dolarlık büyüklüğüyle Norveç'e ait Government Pension-Fund-Global varlık fonu, küresel varlık fonları arasında ilk sırada yer alıyor. Norveç Maliye Bakanlığı denetiminde olan fonun, dünyanın önemli şehirlerinde ofisleri mevcutken, Nestle, Royal Dutch Shell, Apple, Roche Holding, Novartis, Alphabet ve Microsoft gibi dünya çapındaki önemli şirketlerde sermaye yatırımları bulunuyor.

ÇİN VE BAE FONLARI MİLYARLARCA DOLARI YÖNETİYOR
2007 yılında kurulan Çin Yatırım Şirketi Fonu (CIC) 813,8 milyar dolarlık büyüklüğüyle petrol dışı kaynaklarla emtia dışı olarak kurulan fonların en büyüğü konumunda bulunuyor. Şirket bonoları, devlet tahvilleri, risk fonları, uzun dönemli altyapı, sanayi, gayrimenkul yatırımları ve ABD devlet tahvilleri CIC fonunun yatırımları arasında yer alıyor.

CIC'in yatırım alanlarında önceliğin yüzde 48'lik payla kamu yatırımlarında olduğu görülürken, yatırımların bölgelere göre küresel dağılımına bakıldığında, yüzde 46 ile ABD ilk sırada yer alıyor. Yatırım alanlarının sektörlere göre dağılımında ise yüzde 21,5 ile finans sektörü zirvede bulunuyor.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Abu Dabi Yatırım Otoritesi Fonu da petrol kaynaklı fonlar arasında ve 792 milyar dolarlık bir varlığı yönetiyor. Fonun yatırım alanları arasında General Electric ve Airbus gibi önemli şirketlerin yanında gayrimenkul, bilişim, sağlık, sanayi, havacılık gibi sektörler de bulunuyor.

Rusya Ulusal Refah Fonu ise 73 milyar dolarlık büyüklüğüyle en önemli petrol kaynaklı fonlar arasında yer alıyor. Çoğunlukla bir istikrar unsuru olarak faaliyet gösteren fon, Batı kaynaklı ambargolar, düşen petrol fiyatları gibi faktörlerin olumsuz etkilerinin giderilmesinde önemli rol oynadı. Fon, altyapı ve bankacılık sektörü yatırımlarıyla dikkati çekerken, ülkenin en büyük enerji şirketi Gazprom, Devlet Mortgage Ajansı ve küçük kredi destekleme kuruluşlarına da yatırımlar gerçekleştiriyor.

VARLIK FONU BÜYÜMEYE KATKI SAĞLAYACAK
Bugünün gelirinin gelecek nesillere transferi konusunda da projeler geliştirerek bir tasarruf aracı işlevi de gören varlık fonları, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından da büyük önem taşıyor.

Hayata geçirilecek mega projelerin finansmanının kamu kesimi üzerindeki ağırlığını alması beklenen Varlık Fonu ile özellikle savunma sanayi ve yüksek teknoloji üretimi gibi sermaye yoğun ve stratejik sektörlerin finansmanı da sağlanabilecek. Bu yolla hem yeni istihdam alanları açılarak Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkı sağlanacak hem de stratejik alanların gelişiminin teşvik edilmesiyle dışa bağımlılık azaltılarak yerli ve mili sektörlerin önü açılmış olacak.

Ekonomik dalgalanmalarda piyasaların stabilize edilmesinde oluşturulacak güçlü bir varlık fonunun mevcudiyetinin, piyasalara gerekli güvenin verilmesinde öncü rol oynaması bekleniyor.

Kamunun elindeki atıl fonlar ve gayrimenkullerle Türkiye Varlık Fonunun kısa sürede 200 milyar lira büyüklüğe ulaşabileceği öngörülüyor.

[Muhabir: İbrahim Yılmaz] [Anadolu Ajansı, 12 Kasım 2016].