Rusya, Ukrayna sınırına 80 bin askeri boşu boşuna yığmadı. Bu açık bir savaş işareti olarak okunabilir. Birkaç haftadır Rusya, dünyanın tepkisini ölçüyor. Daha ne kadar süre bekler bilemiyorum, ama bu işin sonunda doğrudan bir ilhakla daha karşılaşabiliriz. Putin belli bir süredir dünya ile irtibatı kesti. Kapılarını diyaloğa kapamış gibi bir hali var.
Hem özelde Amerika'nın hem de genelde Batı'nın oldukça zayıf tepki verdiğini düşünüyorum. İki Amerikan savaş gemisi Karadeniz'e çıktı. Ama bu Rusya'nın başlatacağı bir kara savaşını caydırmak için yeterli değil. Amerikan Dışişleri Bakanı Blinken de bir iki açıklama yaptı. Ama çok cılız... "Rusya saldırganlık ederse bedelini öder" diyor. Fakat o bedelin ne olduğunu kimse bilmiyor. Rusya bu tür açıklamalardan bırakın çekinmeyi, daha da cesaretleniyor olabilir.
Rusya, Donbass'ı ele geçirmek uğruna 2014 yılındakine benzer bir yaptırım dalgasını rahatlıkla göze alır. Eğer herhangi bir Rus saldırganlığına karşı çok daha sert yaptırımlar sahnelenecekse bunun önceden ortaya konulması gerekir. Aksi takdirde Rusya, Kırım'dakine benzer bir tepkinin verileceğini düşünecektir. Rusya için stratejik değere sahip Donbass, birkaç yıl sürecek fakat sonra gevşeyecek bir yaptırım paketine değer. Batılı başkentlerde Rusya'nın saldırganlığını önleyecek ne netlik var ne de irade göstergesi.
Rusya'nın Yumuşak Karnı
Tüm dünya, Rusya'nın neye hazırlandığını görmüyor olamaz. Batılı ülkelerin tepkisinin de şu ana kadar zayıf olduğunu söyleyebiliriz. İyi niyetle düşünmeye çalışıyorum. Belki de Amerika stratejik bir muğlaklık tercih ediyor ve bu muğlaklık üzerinden Rusya'yı caydırmak istiyor olabilir diye düşünüyorum.
Zira Soğuk Savaş döneminde bu tür muğlaklığın caydırıcılıkta işe yaradığını iddia edenler vardır. Ama bu sefer benzer şartlardan söz etmiyoruz. Rusya hibrit yöntemleri kullanarak tüm dünyaya bir sürpriz yapabilir. Eğer Rusya'yı gerçekten caydırmak istiyorlarsa Batı'nın tepkisinin ne olacağı en ayrıntılı haliyle çatışmalar başlamadan açıklanmak zorunda.
Karadeniz'e gemi göndermenin veya muğlak biçimde "Bedelini öder" demenin bir anlamı yok. Gemi gönderseniz ne olacak? Nükleer bir savaş mı başlatacaksınız? O gemilerden Ukrayna'ya on binlerce milis gücü, silah ve mühimmat mı indireceksiniz? Bunların hiçbiri gerçekçi uyarılar değil. Amerika, Ukrayna işini gerçekten ciddiye alıyorsa şu an için yapılacak tek şey, kapsamlı ve ayrıntılı bir yaptırım paketi açıklamak. Hem de çatışmalar başlamadan... Ama "Batılı ülkelerde bu iradeyi görüyor musun" diye sorarsanız, açıkça "Hayır görmüyorum" diyebilirim.
O yüzden durum ciddi. Ukrayna'da bir Rus oldubittisiyle karşılaşmamız an meselesi. Bu kriz Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkeler gibi başta Türkiye'yi ilgilendiriyor. Rusya ile belki yeni bir mücadele alanı doğabilir. Dikkatli olmak lazım. Ama endişeye de kapılmak doğru olmaz. Zira Suriye bizim yumuşak karnımızdı ama Ukrayna, Rusya'nın yumuşak karnıdır. Türkiye her ne planlıyorsa bu gerçeğin üzerinden hareket etse iyi olur.
[Sabah, 13 Nisan 2021].