Bu çerçevede 4 aylık süre içinde toplam 60 kişiyle derinlemesine mülakat gerçekleştirildi. Mülakatlar en temelde dış politika yazarları, gazetelerin dış politika editör ve şefleri, diplomasi muhabirleri ve yabancı basın temsilcileri ile yapılacaktı. Fakat bu süreçte, üretilecek bilginin özgünlüğünü arttırmak için uluslararası ilişkiler ve iletişim alanında çalışan akademisyenler, dışişleri mensupları, emekli diplomatlar, düşünce kuruluşlarından uzmanlar ve Türkiye’deki yabancı ülke elçiliklerinde görev yapan bazı kişilere de ulaşmakta yarar olabileceğinden hareketle, onlara da müracaat edildi.
Derinlemesine mülakatlar sürecinde dış haberciliği etkileyen temel faktörler olarak karşımıza haber kaynağı ile ilişki, olay mahalline yakınlık, ideolojik etkiler, siyasi angajmanlar, meslekî-teknik yeterlilik, tarihî ve coğrafi derinlik algıları, şiddet merakı ve magazin ilgisi gibi temalar çıktı. Bu temaları bir dizi belgesel araştırmayla çerçeveleyerek dört örnek olay ekseninde içerik çözümlemesi yapmaya çalıştık. Bu bağlamda Suriye ile Uçak Krizi, Gürcistan-Rusya Savaşı, Uygur Olaylarıve Nabucco Boru Hattı Anlaşması örneklemleri ekseninde, ideolojik ve meslekî anlayış farklılıklarını göz önünde bulundurarak Türkiye’de yayımlanan günlük gazetelerin içerik analizlerini yaptık. Burada ortaya çıkan istatistik veriler üzerinden Türk basınının hangi konuya nasıl tepki verdiğini daha açık bir biçimde ortaya koyabilmek için hazırlanan tablolar, okuyucuya, Türk basınının konuları ele alış biçimlerini daha somut olarak değerlendirme imkânı verecektir.
Bu çerçevede dört ana bölüme ayrılan çalışmanın birinci bölümünde dış haberciler ve meslekî algı ilişkisi konu edilmektedir. Dış habercilerin meslekî ve kişisel konumları, diğer habercilerin dış habercilere bakışları, haber kaynağı ile ilişkinin ne anlam ifade ettiği, dış habercilikte yaşanan dönüşümler, dış habercilerin ulus ve ulusal çıkarla ilişkileri, dış habercilerin meslekî rol-modelleri ve dış haberciliğin haberciye ne tür imkânlar sundukları bu bölümde tartışılmaktadır. İkinci bölüm, Türkiye’de dış haberciliğin genel durumuna odaklanmakta; iletişimciler ve uluslararası ilişkilerciler arasındaki rekabet, köşe yazarı-editör-muhabir ilişkileri, emekli diplomatların durumları, dış haberin muhatapları ve ülkemiz dış haberciliğinin geleceği bu kısımda ele alınmaktadır. Üçüncü bölümün ana teması ise Türk basınının dış politika imgesidir. Basını etkileyen ideolojik ve politik çerçeveler, uzman gazetecilik olgusu, alan hâkimiyeti sorunları, gazetecinin meslekî-teknik yeterliliği, dış haberin oluşum safhaları, medyanın “ulusal çıkar” hassasiyeti, yeni dış politika vizyonuna basının yaklaşımı ve iç politika-dış politika ilişkisi bu bölümde ele alınan başlıca konulardır. Son bölüm olan dördüncü bölümde ise Türk basınının dış politika algısı Suriye ile uçak krizi, Gürcistan-Rusya Savaşı, Uygur Olayları ve Nabucco Boru Hattı Anlaşması olaylarının basındaki yansımaları üzerinden ampirik olarak ortaya konmaktadır.
Türkiye’de dış habercilik ve dış habercileri konu alan bu çalışma, elde edilen sonuçların değerlendirilmesinin yanı sıra, rapor formatının gereği olarak araştırma nesnesi olan meslekî alana ilişkin pratik önerilerde de bulunmaktadır.