Geçtiğimiz Cuma gecesi "Rusya'da darbe oluyor" söylentisi tüm dünyanın gündemini değiştirdi. Rusya'ya hizmet veren Yevgenev Prigojin komutasındaki "Paralı Ordu Wagner", bir ayaklanma girişiminde bulunmuştu. Kısa sürede Wagner'in karargah binası Rusya ordusu tarafından kuşatıldı. Rus Savunma Bakanlığı koruma altına alındı. Ardından Cumartesi sabah Rusya Devlet Başkanı Putin canlı yayında sert bir açıklamalar yaptı. Wagner lideri Prigojin ise yaptığı açıklamada geri adım atmayacaklarının altını çizdi. Peki şimdi ne olacak? Bu kalkışmanın Rusya'ya ve dünyaya etkisini, uzun süredir Rusya üzerine araştırmalar yapan Hasan Kalyoncu Üniversite Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aslan'a sordum.
Devamı
Şiddet eylemleri ırkçı canavarlaştırma şiddet ideolojisinin bir sonucudur. Müslümanlar sadece inançlarından dolayı giderek daha fazla fiziksel saldırının hedefi haline gelmektedir.
Çoğu aşırı sağcı üst düzey siyasetçilerin kullandıkları İslamofobik dil, söz konusu Müslümanların tasviri olunca canavarlaştırma ve ırkçılığı normalleştirmektedir. Bu durum kamusal alanda Müslüman karşıtı ırkçılığın kabul ve telaffuz edilebilme eşiğini düşürerek Müslümanların insan ve vatandaş olarak uğradıkları ayrımcılığı meşrulaştırmaktadır
Medya Müslüman karşıtı ırkçılığın yeniden üretilmesi ve normalleştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 46. sayısı çıktı.
Devamı
Mütekabiliyet kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde "karşılıklılık" şeklinde belirtilmiş. Bu karşılıklı olma durumu ülkelerarası ilişkilere uyarlandığında iki farklı ülkenin bir hususta eşit şartlara göre süreç yönetimini sürdürmesi olarak yorumlanabilir. Mesela 1923 Lozan Anlaşmasına göre azınlık hakları gibi bazı konularda Türkiye mütekabiliyet yaklaşımını muhataplarına uygulatmıştı.
Devamı
İttifakların sorgulanmasından devletin ve dijitalleşmenin güçlenmesine kadar birçok alanda radikal dönüşümler olmasını öngörüyoruz. Ancak pandemi ile mücadele devam ettikçe aslında daha çok şeyin de değişmeyeceğini idrak ediyoruz.
Belçika’nın genel Koronavirüs bilançosu nedir? Türk toplumu Koronavirüs krizinde nasıl günah keçisi haline getirilmiştir? Türk toplumunun hedef gösterilmesine ne tür tepkiler verildi? Sağ popülizm bu durumdan nasıl faydalanmaya çalıştı? Belçika’daki Türk toplumu Koronavirüs krizine karşı nasıl bir tutum sergiledi?
FETÖ kendince toplum düşmanlığını yapmaya devam ediyor. Türkiye'nin hızlı adımlar atarak sosyal medyada ortaya çıkan bu kirliliğe müdahale ediyor olması değerli. Aynı şekilde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un düzenli açıklamalar yaparak gerçek bilgileri toplumla paylaşması FETÖ ve uzantıları tarafından oluşturulmaya çalışılan atmosfere izin vermiyor.
Bu durumda önemli olan, yaşanması beklenen krizlere mümkün olduğu kadar hazırlıklı olmaktır.
Dezenformasyon amaçlı üretilen manipülatif içerikler de bu tür bir medya mantığı ile kitlelere sunulmakta ve kitleleri neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edecek bir vasattan mahrum bırakılmaktadırlar. Son dönemde özellikle Batı medyası ve söz konusu medyanın Türkiye uzantılarının, ülkemizin virüsle mücadeledeki etkisini kırmaya dönük haberleri, manipülasyonun en kaba biçimlerini göstermektedir.
Bu analizde Rus özel askeri şirketi Wagner Grubu’nun kuruluşu, lider kadrosu ve ilişkileri, komuta-kontrol yapısı, faaliyet sahaları ve örgütün hukuki boyutu incelenmektedir
Bu rapor Kırım ve Suriye’nin ardından Libya’da da ortaya çıkan Wagner vakasından hareketle özellikle “son otuz-kırk yıllık süreç içerisinde bu özel askeri şirketlerin hızlı hatta ‘hormonlu’ gelişimi, uluslararası arenadaki çatışmalar, küresel güvenlik ve ekonomik yapı üzerindeki etkileri” üzerine odaklanmaktadır.
İki Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisinin araştırmasına göre MBS WhatsApp üzerinden zararlı bir dosyaya erişimi sonucunda Bezos'un telefonundan ciddi anlamda veri elde etti. Suudi yönetimi adına Kaşıkçı cinayetinden de sorumlu tutulan MBS'nin danışmanı ve Kraliyet Divanı eski müsteşarı Suud el-Kahtani'nin operasyonu organize ettiği öne sürüldü.
Türkiye’nin dış politikada otonomi arayışı ve bu yönde attığı adımlar, ABD ile ilişkilerindekine benzer şekilde Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkeleriyle ilişkilerine de olumsuz yansıdı. Zira bu ülkeler de, ABD gibi, Türkiye’nin otonomi arayışına yanlış tepki vermeyi tercih ettiler.
Sonuç beklenildiği gibi çıkmayınca, 2020 için ezberlerin yeni sürümleri piyasaya çıkarıldı. Ama algı siyasetine yönelik yeni sürümler fazla umut vadetmiyor.
Macron'un iç ve dış politikadaki manevra alanının daraldığını söyleyebiliriz. İlginç bir şekilde iki yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı seçildiğinde kendisi Batı medyası tarafından popülizme karşı "liberal düzenin kurtarıcısı" olarak tanıtılmışken, bugünkü teşebbüsleri hem uluslararası çevrelerce kabul edilmiyor hem de Fransız halkı tarafından şiddetle reddediliyor.