Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, seçim sonrasının kilit partisinin MHP olduğuna dikkati çekerek, "MHP’nin bu anlamda içerisinde olmadığı koalisyon seçenekleri çok zor görünüyor. Şu ana kadar senaryolardan birisi olarak öne çıkan CHP-MHP-HDP senaryosunun olmayacağı ya da CHP azınlık hükümetini MHP ve HDP’nin dışarıdan destekleyeceği bir formülün de olmayacağı Bahçeli’nin bu açıklamalarıyla netleşmiş oluyor" dedi.
Duran, Bahçeli'nin etkili bir konumda olmasına karşın oluşturulabilecek koalisyon formüllerinden olumsuz etkileneceğinin altını çizerek, "Dolayısıyla bence bunu kamuoyuna anlatmaya çalışıyor. MHP’nin üzerine düşen kritik rolün sorumluluğunun farkında olduğunu, Türkiye’nin istikrarı açısından da ve bir devlet umuru görmüş bir siyasetçi olarak bunun farkında olduğunu gösteren bir yerde duruyor ama öbür taraftan da bir erken seçim durumunda AK Parti’ye yönelik eleştirilerinin de devamını sağlayarak yeni bir denklem oluşabilme ihtimalini göz önünde bulunduruyor" değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli'nin açıklamasının "AK Parti’yle koalisyon olmaz" anlamına gelmediğini, çözüm süreci ve yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesini şart koştuğunu kaydeden Duran, "İbre AK Parti-MHP koalisyonuna doğru kaymaya başladı" dedi.
Duran, "Kılıçdaroğlu’na görev verilse de bunu şimdiden Bahçeli anlamsızlaştırıyor. Ama yine de seçeneklere, teamüllere uygun olarak bu cumhurbaşkanımızın takdirinde olan bir şeydir. Ortamdaki duruma bakarak gerek görebilir de görmeyebilir de. Bence iki seçeneğin de ucu açık" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun yüzde 60'lık bloku sağlayamaması durumunda AK Parti'ye yöneleceğini ve oradan da kendisinin başbakan olacağı bir iktidar formülünün çıkmayacağını belirten Duran, şöyle konuştu:
"Bahçeli’nin bu açıklamalarından belki de Davutoğlu’nun şu an görevi alıp öncesinde bir AK Parti-MHP’yi kurma ihtimali daha hızlı ortaya çıkabilir. Ya da Kılıçdaroğlu da alır ama hızlı bir şekilde geri iade eder, belki o zaman AK Parti-MHP bir daha anlaşabilir. Bunları göreceğiz dolayısıyla Kılıçdaroğlu’na görev verilmesi sadece Kılıçdaroğlu’nun bir hükümeti kurup kuramama ihtimali üzerine değil de bütün seçeneklerin denendiğinin görülmesiyle ilgili bir konudur bence."
[AA, 17 Haziran 2015]