Hepsi birbirinden çirkin 'Erdoğan heykelleri' sağda solda birer ikişer yükselmeye başlayınca gözler Cumhurbaşkanı'na çevrildi.
Bir yandan heykellerin çirkinliği eleştirilirken, Erdoğan'ın ne söyleyeceği merak konusu olmuştu.
Ve beklenen açıklama geldi.
Cumhurbaşkanı meselenin estetik boyutuna hiç değinmeden heykellerle ilgili rahatsızlığını gayet net açıkladı. Erdoğan öncelikle AK Partili belediyelerin 'heykel değil hizmet' üretmesi gerektiğini ifade etti.
Yıllardır belediyecilik namına hiçbir şey üretmeyen ancak her bulduğu boşluğa heykel diye bir ucube diken CHP'den AK Parti'nin farkını ortaya koymuş oldu.
Erdoğan heykel meselesinde AK Parti'nin sadece belediyecilikte değil değerler konusundaki farklılığını da ortaya koydu ve 'heykel bizim değerlerimize uygun değil' dedi.
Şimdi gözler CHP'lisinden 'endişeli akp'li'sine kadar heykel meselesini diline dolayan tüm muhaliflerde... Heykeller üzerinden Erdoğan'ı o kadar eleştirdiniz, peki bu açıklamadan sonra söyleyecek birkaç kelamınız var mı? Çok meşhur vicdanınız bu konuda ne der?
ŞIK HAREKETLER BUNLAR
Son zamanların şık hareketlerinden birisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan geldi.
Terörle mücadeledeki azmi, heyecanı konuşurken sesinden ve yüzünden belli olan, kameraların önünde defalarca terör örgütünü bitirmeye yeminler eden, kabinenin en şahin görüntüsünü çizen bakanlardan biri olan İçişleri Bakanı öğreniyoruz ki Aysel Tuğluk'un annesinin defni sırasında yaşananlara direkt müdahale etmiş.
HDP'liler bunu bile siyaset malzemesi haline getirip 'Bakan 4-5 saat sonra olaya müdahale etti' dese de Soylu bizzat mezarlığa giderek duruma el koymuş. Gerekli tedbirleri almış, devlet adına güvence vermiş.
Yani devletin bakanının yapması gerekeni yapmış, devletle terör örgütünün farkının ne olduğunu uygulamalı olarak göstermiş.
OLUR MU?
Bir zamanlar PKK'nın kendini fesh edip, terörü bıraktığını artık siyaset yapacağını ilan etmesi gündemdeydi.
Böyle giderse yakında PKK değil de HDP kendini fesh edecek. Zaten terör örgütünün sözcülüğünü yapmaktan başka bir işlevi kalmamıştı HDP'nin.
Devletin aldığı tedbirler sayesinde artık o vazifesini de yerine getiremiyor.
Şimdi PKK sözcülüğünü Kılıçdaroğlu'nun CHP'si yerine getirdiğine göre HDP'ye gerek yok demektir. Yakındır HDP kendini fesh edebilir.
Olur mu canım, demeyin.
Neredeyse oldu!
SİYASET BİLİMCİLER BUNU AÇIKLASIN
Ülkemiz siyaset bilimcilerine büyük bir ödev düşüyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi beyanlarını açıklamak.
Buradan başlayabilirler; 'terörist de olabilirler ama silahları yok'
SİZ VE ESED HAYIRDIR?
Bir süredir Doğan medyasının köşe yazarları ortam hazırlıyorlar.
İşaret fişeği 'Erdoğan Esed'le görüştü' palavrası ile verildi. Cumhurbaşkanı'nın görüşmediğini ve görüşmeye niyetinin olmadığını net olarak açıklamasına rağmen vazgeçmediler.
'Erdoğan asla görüşmem demedi, niyetim yok' dedi diye kastırıyorlar.
Neymiş, Türkiye Esed'in kazandığını kabul etmiş de, tekrar ilişki kurma hazırlıkları yapıyormuş.
Siz değil misiniz dış politika çıkarlara göre yapılır diyen. Yarın bir gün çıkarlar ne gerektirirse yapılır da...
Siz ve Esed...
Şimdi ve burada...
Hayırdır?
[Takvim, 15 Eylül 2017].