Gün geçmiyor ki Türkiye’yle alakalı IQ yoksunu bir yazı yabancı basında yer almasın. Günlük yabancı basın taramamı bitirince bunlardan en az birkaç tanesine rastlıyorum. MAK Danışmanlık’ın Doğu ve Güneydoğu yaptığı son anketin sonuçlandığı an bir başka IQ yoksunu yazı dikkatimi çekti. Foreign Affairs’te geçen hafta yazılmış yazı, "bir cisim yaklaşıyor" seviyesizliğinde "Ankara’nın Kürtlerle Savaşı" başlığını atıyor; altına da sihirli ve kullananı akıllı gösterdiği düşünülen ifadeyi iliştiriyor: "Erdoğan’ın gerginliği tırmandırmasının mantığı". Türkiye’yi, PKK terörünü herkesten iyi anlamış yazar, sorusunu sormuş, tüm varsayımlarına vahiy mesabesinde yaklaşmış ve sihirli kelime "Erdoğan’ı" söyleyerek, kendisine ayrılan sürenin sona ermesi sebebiyle "esen kalın" diyerek veda etmiş.
Foreign Affairs yazıyı Twitter’dan paylaşırken de şu mesajı iliştirmiş: "Türkiye Kürtlerle savaşmaya çalışmaya devam ediyor. Ve her operasyon bir öncekinden daha başarısız oluyor." Tartışmayı bitirmişler yani, bize söyleyecek söz kalmamış. Türkiye’nin hendek kazıp her tarafa EYP yerleştiren PKK’lılara karşı operasyonları, Foreign Affairs tarafından şimdiden başarısız ilan edilmiş. PÖH, JÖH, Özel Kuvvetler falan tası tarağı toplayıp bulundukları bölgeleri hendekçilere teslim edip Bodrum’a tatile falan çıksınlar, ne de olsa Foreign Affairs son noktayı koymuş.
Foreign Affairs’in fevkaladenin fevkindeki (!) yazısı varken MAK Danışmanlık’ın anketinden bahsetmeye gerek yok (!) ama yine de sonuçlara bir bakalım. Anket Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşlara soruyor "Bölgede devam eden operasyonların başarılı olarak sonuçlanacağını düşünüyor musunuz?"; %31, evet bu sefer başarılı olacak diyor. %22 başarılı olarak sonuçlanması için bazı sosyal projelerle desteklenmeli diyor. Sadece %15’i, hayır başarılı olarak sonuçlanacağını düşünmüyorum diyor. Gerçi ne bilir ki bölge insanı, Foreign Affairs’in sayfalarını ayırdığı zat, okyanusun öteki tarafından tabi ki operasyonların başarılı olup olmayacağını herkesten daha iyi bilecek. İşin sırrı okyanusun diğer tarafında olmakta; rüyanda KPSS sorularını bile görebiliyorsun orada.
Başka şekilde ifade edelim: Son seçimde PKK’nın partisi HDP’nin birinci parti olduğu bölgede vatandaşların %53’ü projelerle de desteklenirse operasyonlar başarılı olur diyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü aynı vatandaşların %33’ü bölgede yaşanan olayların sorumlusunun PKK ve terör örgütleri olduğunu söylüyor. Devleti suçlayanlar sadece %12. Durun, burada bir yanlışlık olmalı. Foreign Affairs’teki IQ fışkıran yazı, en başta bölgedeki tırmanıştan Erdoğan’ı sorumlu tutmamış mıydı? Ne gerek vardı şimdi bu ankete? Erdoğan deyip her şeyi ne de güzel (!) açıklamıştı Foreign Affairs.
Fakat vatandaş da rahat durmuyordu ki… Ankete katılan vatandaşların %91’i Türkiye Devleti altında bir olarak yaşamak isterim diyordu, %43’ü ise bölgenin temel sorununun terör (siz PKK olarak okuyun) olduğunu düşünüyordu. Daha kötüsünü söyleyeyim mi? Vatandaşın %55’i Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği şekliyle başkanlık sistemine dair bir referandum yapılsa "evet" derim diyordu. Olamaz! Okyanus ötesinin Doğu ve Güneydoğu okumasıyla Doğu ve Güneydoğu halkının PKK, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye okuması birbiriyle tamamen zıttı.
Acaba Türkiye, Kürtlerle değil PKK ile mi savaşıyordu? Özerklik masallarıyla insanları ölüme, şehirleri yıkıma mahkûm eden PKK’ya karşı halkın nefreti zannedildiğinden de fazla artmakta mıydı? Halk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında olduğu devletin PKK’yla mücadelesine hiçbir zaman olmadığı seviyede destek mi veriyordu? Devletle halkın birlikte olduğu bir mücadelede PKK kaybetmeye mahkûm muydu? En önemlisi, okyanusun öteki yakasıyla Doğu ve Güneydoğu arasındaki görüş mesafesi kısa mıydı? Meşhur Yeşilçam repliğiyle bitirelim "Her şey bir yalan mıydı?"
[Akşam, 13 Haziran 2016].