Bildiğimiz gibi, Fırat’ın doğusundaki YPG/PKK varlığına yönelik askeri operasyon Türkiye açısından kaçınılmazdı. Zira Türkiye’nin güvenliğine yönelik saldırılarda bulunan bu örgüt ile mücadelenin sadece yurtiçiyle sınırlı olması söz konusu olamaz. Yurt içinde olduğu gibi, sınırların ötesinde de mücadele terörle mücadelenin kaçınılmaz bir parçasıdır. Türkiye bu çerçevede gerek Irak gerekse Suriye topraklarındaki terörist unsurlara karşı operasyonları zaten gerçekleştiriyordu.
AMERİKAN ASKERLERİ ORADAYKEN
Fırat’ın doğusundaki YPG/PKK üslerine yönelik operasyonun gecikmesi ABD’nin bu bölgedeki askeri varlığı ve YPG’ye verdiği destekten kaynaklanıyordu. Ankara bu durumdan duyduğu rahatsızlığı çok açık bir şekilde Washington’a iletiyor ve ortak bir çözüm bulunmaması durumunda kendisi Fırat’ın doğusuna tek başına operasyon yapacağını uzun zamandır söylüyordu. Ancak Amerikan askerleri bölgedeyken böyle bir operasyonun yapılacak olması Türk-Amerikan ilişkileri ve NATO’nun geleceği açısından ciddi riskler doğurabilirdi.
TRUMP YÖNETİMİ ASKERLERİNİ ÇEKME KARARI ALDI
Şimdi Türkiye’nin kararlılığını gören Trump yönetimi bu risklerin ortaya çıkmasını önlemek için bölgedeki askerlerini çekme kararı aldı. Bu karardan Amerikan güvenlik bürokrasisinin muhtemelen memnun olmadığı söylenebilir, zira bugüne kadar izledikleri oyalama politikası buna işaret ediyor. Trump yönetiminin bu çekilme kararıyla birlikte Türkiye’nin askeri operasyonunun önü açılmış oldu. Ancak bu durum, operasyonun kolay olacağı veya artık ABD ile bu bölgede sorun yaşanmayacağı anlamına gelmiyor.
DERİN AMERİKA SİLAH VEREBİLİR
Trump’ın kararından memnun olmayan Amerikan güvenlik bürokrasisi, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’nin işini zorlaştırmak için elinden geleni yapabilir. Bölgede YPG/PKK’ya verilen Amerikan silahlarının Türk ordusuna karşı kullanılma ihtimali olduğu gibi, süreç içerisinde yeni silahların verilmesi de söz konusu olabilir ve bu da Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni gerginliklere neden olabilir. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasında açık olan diyalog kanalı bu gerginlikleri engelleyebilir.
TÜRKİYE AĞIR YÜKÜNÜ HAFİFLETMEK İSTİYOR
Sonuç olarak, Türkiye sınırlarının ötesindeki terör örgütlerine karşı operasyon yaparak bu bölgeye barış ve huzur getirmeye çalışıyor. Terörden arındırılacak bu bölgenin belli kısımlarına Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin yerleştirilmesi yoluyla sırtındaki bu ağır yükü de hafifletmeye çalışıyor. Bu konuda, mülteci sorunundan ciddi şekilde etkilenen Avrupa ülkelerinin de desteği çok önemli olacaktır. Umarım terör örgütüne destek verme yolunu değil de mülteciler için güvenli bölge oluşturmayı hedefleyen operasyona destek vermeyi tercih ederler.
[Haber 7, 7 Ekim 2019].