Dünyanın gözü ne zamandır ABD’de... FED’in faiz artırımına ne vakit gideceğine dair küçük bir haber dahi, global piyasaların tansiyonunu yükseltmeye yetiyor. Bir çıkıp bir inen oynak tansiyon, yatırımcılara adeta panik atak geçirtir oldu.
Göstergeler mi izlensin, Bej Kitap mı okunsun, her telden çalan FED başkanları mı dinlensin, tutanaklarda didik didik kelime taraması mı yapılsın; hiç biri yetmiyor.
Bu kafa karışıklığıyla birleşen paniğin etkisi, gelişmekte olan dünyada ise, ayrı bir hâkim. Zaten zorlu bir dönemden geçilirken bir de FED kaygısı taşıyan bu ekonomiler, ne yapacağını bilemez oldu. Özellikle para politikası anlamındaki küresel hareketlilik de, baş döndürücü bir hal aldı.
Bu bağlamda, söz konusu ülkelerin son vaziyetlerine şöyle bir göz atmakta fayda var. Hareketlilik, Peru’dan Endonezya’ya birçok ilgili ekonomide görülse de, bize ayrılan köşenin sınırları çerçevesinde, en namlı yükselen ekonomilerden BRICS’e yoğunlaşalım.
B: ZOR GÜNLER YAŞIYOR
Blokun başından atılmak istendiği dedikoduları bile, Brezilya’nın durumunu özetliyor. Ekim ayında seçimler vesilesiyle, köşemizde Brezilya’nın halini incelemiştik. Sonrasında Rousseff’in devam etmesi ise, henüz ekonomiye pek yaramış değil. 2014’ün 2. ve 3. çeyreklerinde daralan ekonominin, önümüzdeki haftalarda açıklanacak Ç4 rakamından da ümidi yok. Tüketim yavaş, yatırımlar düşüşte...
Ekonomi bir yandan daralırken, enflasyon da almış başını gidiyor. Real ise malum, epey değer kaybetti. Hal böyle olunca, Merkez Bankası da (MB) faize müptela oldu ve bu Çarşamba yeniden artırıma gitti: 50 baz puan. Rousseff, şu günlerde, durgunluk had safhadayken sıkılaştırma yaşamanın dayanılmaz ağırlığını yaşıyor.
R: ÇÖKÜŞLE DİRENİŞ ARASINDA
Yaptırımlar ve petroldeki düşüşle iyice hırpalanan Rusya ise 2014 3. çeyrekte yıllık %0,7 büyürken, umutsuz Ç4 rakamının da eli kulağında. Bu arada, gıda fiyatları ve halsiz düşen Ruble’nin katkılarıyla, enflasyon sıçrama yapmış durumda: %16,7’ye varan enflasyon, 13 yılın zirvesinde.
Oysa Ocak sonunda Rusya MB, enflasyonun 2015 ortalarına doğru düşeceği öngörüsüyle, sürpriz bir faiz indirimi yapmıştı. 200 baz puanlık indirimle Rusya dünyaya, kan kaybını durdurmak için cesur davranacağını göstermişti. Ancak 2014’ü sürünerek geride bırakan Rusya’nın acısı, asıl 2015’te beklenen daralmayla güçlenecek gibi duruyor.
I: ÇİN’İ GEÇİYOR
Hindistan’da ise hükümet de, MB de aktif. Son dönemde en dikkat çeken haber ise, GSYH hesaplama yönteminin değiştirilmesi oldu. Yöntem deyip geçmeyin; ekonominin 2013 ve sonrası büyüme oranları birden fırladı.
Örneğin; 2014 Ç2 ve Ç3 için hız, sırasıyla %6,5 ve %8,2’ye yükseldi. Ç4 büyümesi ise, %7,5 geldi. Yeni metodun, MB Başkanı Rajan da dâhil olmak üzere herkeste kuşku yarattığını belirteyim. Ancak günün sonunda Hindistan, Ç4’te Çin’den daha hızlı bir tempo sergilemiş oldu. İş bundan sonra da, böyle gideceğe benzer.
Zaten Modi’nin geçen hafta açıkladığı bütçe planı da, disiplinden taviz verme yönünde olsa da, pek bir sevildi. Altyapı harcamalarında kesenin ağzının açılması, halka yol, su, elektrik; büyüme hızına ise ivme olarak geri dönecek. Maliye politikası, MB desteğiyle de el ele: Bu yıl 2.si gelen ve Çarşamba günü açıklanan 25 baz puanlık faiz indirimi, açıkçası sürpriz oldu. Yavaşlayan enflasyonun, Rajan’ın hareket alanını genişlettiğini de not düşelim.
C: HIZ KAYBEDECEĞİNİ DUYURDU
Öte yandan 2014’te %7,4 ile 1990 sonrası en düşük büyümeye imza atan Çin, dün de hız kaybının süreceğini duyurdu. 2015’te %7’lik bir büyüme hedeflediklerini belirten Başbakan, maliye politikasının proaktif olacağının da sinyallerini verdi.
Zaten Çin MB de, para politikasına sık aralıklarla başvuruyor. Şubat’ta zorunlu karşılıklarda indirime giden MB, geçen hafta da 3 ay içindeki 2. faiz indirimi kararını aldı. Tabii Çin Halk Bankası, zayıflayan enflasyonu da dikkate alıyor. Ülkede, %0,8 ile son 5 yılın en düşüğünde olan enflasyonun yanı sıra, sermaye çıkışları da dikkat çekiyor. Göstergelerin aktivitede zayıflık sinyali verdiği ortamda, destekleyici hareketlerin devamı muhtemel...
S: AĞIR AKSAK DEVAM
2014 Ç3 gelişim hızını %1,6’ya revize eden G. Afrika ekonomisi, son çeyrekte de %1,3 oranında yıllık büyüme sergiledi. Ülkede madencilik sektörünün istikrarlı bir şekilde daralması, performansı olumsuz etkiliyor. Bu doğrultuda 2014 genelinde %1,5 GSYH artışı ile G. Afrika, 2009’dan sonraki en yavaş büyümesini gerçekleştirmiş oldu.
MB ise, en son Temmuz’da yükselttiği faize, enflasyon zayıflıyor olsa da, henüz dokunmuyor. İstikrarlı bir enflasyon düşüşünün emareleri görüldüğü takdirde ise, indirim bir ihtimal gelebilir. Şimdilik isteksiz bir duruş söz konusu...
Sonuçta BRICS geneline baktığımızda, blokun orta sahasında politika destekleriyle canlanmaya çalışan bir görüntü göze çarpıyor. 2015’in, gerek BRICS gerekse dünya geneli için mücadeleli bir yıl olacağına şüphe yok.
SABIR DÖNEMİ
Başladığımız noktaya geri dönecek olursak da; BRICS’i ve tüm gelişmekte olan ekonomileri etkileyecek FED faiz artırımında acele edileceğini düşünmüyorum. ABD ekonomisi toparlanıyor ancak daha güçlü göstergelere ihtiyaç var. Üstelik enflasyon da, negatif kanada geçmiş durumda. Hem, güçlenen doların ekonomiye olumsuz etkileri de, hissedilmiyor değil. Dolayısıyla, acele bir artırım makul gözükmüyor. Yellen’in sabırla gelecek kararının, 2. yarının 2. yarısına doğru bile sarkma ihtimali var.
Bu süre zarfında ise, küresel para politikalarındaki hareketliliğin rekabetçi bir hızla süreceği aşikâr. Gelişenden gelişmişe dünya genelindeki telaş, zor yatışacak.
Son kelimeleri yazarken, aklım bir yandan da Kıbrıs’tan gelecek Avrupa Merkez Bankası açıklamasında... Ancak onu bekleyemeden ve ekleyemeden, yazıyı ekibe ulaştırmam gerekiyor.
Güzel bir hafta sonu dileklerimle...
[Yeni Şafak, 6 Mart 2015]