Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir, Ne Değildir?

ABD'nin temel sorunu, müttefiklerle ilişkisini nobran ve asimetrik yaklaşımla kurması. Kendi taktik kazanımları için müttefikinin stratejik kayıplarını umursamaması. Bunlara en iyi örnek ise ABD-Türkiye ilişkilerinin son yıllardaki gerilimli seyri.

Devamı
Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir Ne Değildir
5 Soru ABD de Halkbank Davası

5 Soru: ABD’de Halkbank Davası

Halkbank davası neden açıldı? Trump yönetiminin konuyla ilgili politikası nedir? Davanın görüldüğü New York Güney Bölgesi Savcılığının tavrı ne oldu? Bolton’un kitabı Trump’ın tavrı hakkında ne söylüyor? Savcı Berman’ın Kongre ifadesinde öne çıkan konular neler?

Devamı

Erdoğan bu geziyi bir Latin Amerika gezisi olarak da görüyor. Uluslararası sistemdeki gerilim ve adaletsizliğe sürekli işaret edecek ve bu anlamda uluslararası bir farkındalık oluşturmaya çalışacaktır. BM reformu konusunu gündeme taşıyacaktır.

Türk-Amerikan ilişkilerinin düzelmesi için ya Ankara’nın da Abu Dabi, Riyad ve Kahire yönetimleri gibi Washington’a boyun eğip ABD’nin bölge politikalarına uygun davranmaya başlaması ya da Amerikan yönetiminin Ankara’ya yönelik dayatmalarına son verip Türkiye’yi eşit bir ortak olarak kabul etmesi gerekiyor

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın Türkiye - ABD ilişkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Trump yönetiminin İran’ın üzerine bu kadar fazla gitmek istemesinin asıl nedeni, Amerikan çıkarları doğrultusunda oluşturulmuş olan Suudi Arabistan-BAE-Mısır-İsrail blokunun Orta Doğu’yu domine etmesi..

Trump’ın Erdoğan’a İhtiyacı Arttı

Trump'ın Ortadoğu'da yapmak istedikleri konusunda iyi bir yerde olduğu söylenemez.

Devamı
Trump ın Erdoğan a İhtiyacı Arttı
YPG yi Suriyelileştirmek Mümkün mü

YPG’yi “Suriyelileştirmek” Mümkün mü?

Politika değişimi söz konusu değil aksine yeni bir aşamanın zamanı geldiği düşünülüyor. Şöyle ki, Trump verdiği bütün sözlere rağmen Obama Dönemi YPG politikasından sapmadı. Hedef hep, YPG'yi PKK'dan kopartarak istediği şekilde kontrol edebildiği bir vekile çevirmek.

Devamı

2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ortaya atılan iddialar ve özellikle açıklamalar durumu daha da ilginç hale getiriyor. Peki, Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Gerçekten bir arbede sonucunda mı öldü yoksa bir hikâye mi yazılıyor? Bu cinayetin sonucu neleri değiştirecek?

Trump’ın Türkiye hakkında iyi yönde değişen hislerinin Washington’ın Türkiye politikası açısından ne anlam ifade ettiğini sorgulayalım...

Pompeo'nun Riyad-Ankara hattındaki seyahatinin amacı Kaşıkçı skandalı ile ilgili gelişmeleri takip etmekti. Yaygın kanaate göre ve Riyad'dan yayımlanan fotoğraf karelerinden anlaşıldığı kadarıyla Washington, Veliaht Bin Selman'ı Kaşıkçı skandalından sıyırabilecek bir formülün peşinde. Kariyerinde CIA Direktörlüğü bulunan Pompeo'nun bu vazife ile görevlendirilmesi de ilginç.

Brunson krizinin çözülmüş olması, Türkiye-ABD ilişkilerinde yapısal bir dönüşüm getirmeye yetmeyecektir ancak bir süredir dondurulmuş olan yapıcı diplomatik etkileşimlerin önünü açabilir.

Pastör Brunson davasında yargı kararını verdi. Tanık ifadelerinin değişmesiyle Pastör hakkındaki casusluk suçlaması düştü. Suçun niteliği değiştiği için 35 yılla yargılanan Brunson, "terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası aldı.

Erdoğan'ın gösterdiği sabra ve iyi niyete rağmen, Trump, ABD'nin asimetrik ve nobran müttefiklik anlayışı ile Türkiye'ye yaklaşıyor. Kendisinin Erdoğan'a yaptığı jestleri aşırı önemsiyor. Yönetiminin Türkiye'ye karşı somut hatalı politikalarını ise görmezden geliyor.

TRUMP sadece Türkiye'ye saldırmıyor. Herkese saldırıyor. Bu nedenle ilk akla gelen mücadele yöntemlerinden birisi Trump'a karşı ittifaklar kurulması ihtimali. Ancak bu maalesef gerçekçi bir beklenti değil..

Bu kriz ile sadece ABD-Türkiye ilişkileri yeniden tanımlanmış olmadı, ABD’nin dünya nezdindeki statüsü de yeniden tanımlanmış oldu. Amerika artık hiç olmadığı kadar yalnız.

Amerika'nın dünya siyasetine dair küstah ve umursamaz tavrı Türkiye'ye de yansıyor..

ABD düzeni yıkarken çok tehlikeli bir kapıyı açıyor. Ekonomiyi birinci öncelikli güvenlik konusu haline getiriyor. Fon yöneticilerinin, spekülatörlerin ekonomik normların dışına çıkan anarşist dünyasını meşrulaştırıyor. Bu yeni dönemde Avrupa ile Türkiye'nin birbirlerine daha çok ihtiyacı olacak.

Amerika iki dönemdir uluslararası sistemde istikrarı korumak gibi bir siyasetle ilgilenmiyor. Kendisinin merkezinde bulunduğu uluslararası düzeni korumak bir kenara onun yıkılması için uğraşıyor bile denebilir.

Türkiye-ABD ilişkileri 2014'ten bu yana kriz odaklı bir şekilde son derece iniş çıkışlı ilerliyor.

Kriz Trump'ın kendince iç siyasete satacağı basit bir zafer arayışının ürünü olarak ortaya çıktı.