Buraya kadar olan kısmı tamam. ABD PYD'ye desteğini çekiyor. Tabii bu çekilmenin büyük etkisi olur. Suriye coğrafyasının yaklaşık üçte birinde boşluk doğacak. Bu boşluk yeni rekabetler ve fırsatlar doğurmaya aday. Türkiye şimdi bu süreci yönetmek zorunda. Farklı tipte senaryolar önümüzde duruyor. Trump'ın Türkiye'ye yakın durduğu belli. Ortak bir çözüm arayışı doğabilir. Trump için önemli olan bir an önce askerlerini çekmek. Türkiye bunu sağlayabildiği müddetçe Trump Türkiye ile çalışmaktan memnun olur. Ancak Suriye coğrafyasında başka aktörler de var. En önemli iki tanesi İran ve Rusya. İran'ın daha anlayışsız davranması kimseyi şaşırtmasın. Çünkü İran baştan beri Suriye'de içine girdiği mücadeleye rağmen kazançlarını yeterli bulmuyor. Üstüne üstlük Türkiye'nin bu kadar etkin bir konuma gelmesinden de rahatsız olacaktır. Ancak İran'ın oyunbozanlığının da sınırları var. Rusya etkisinde olduğundan fazla açılmasını beklemiyorum. Putin İran'ı kontrol edebildiğini daha önce defalarca gösterdi. Ve İran doğrudan doğruya Türkiye ile karşı karşıya kalabileceği adımlar atmaktan çekinecektir. Öte taraftan Rusya önemli. Rusya her halükârda oyunu bozabilecek güce sahip. Rahatsızlığını gizlemeye çalışsa da pek gizleyemediğini de söylemek lazım. Putin'in ilk tepkisi bunu gösterdi. ABD'nin çekileceğine inanamıyor. İnanmak da istemiyor. Zira bunca zaman ABD'nin tavrı nedeniyle Suriye'nin en etkili aktörü haline gelmiş ve Türkiye'yi yanına çekebilmişti. Şimdi Türkiye için ABD alternatifi de belirdi. Türkiye'nin Rusya'ya olan ihtiyacı da azaldı. Bu durum Rusya için tedirgin edici. Bir müddet izlemeyi tercih edecektir. Ancak Türkiye'nin tüm Kuzey Suriye'yi tek başına kontrol eder hale gelmesine de engel olmak için elinden geleni yapacaktır. Bu şartlar altında en güvenli senaryo ABD ile Türkiye arasında varılacak bir uzlaşı çerçevesinde koordineli bir çekilme işleminin başlatılmasıdır. Mesela ABD'nin kurduğu üsler bu uzlaşı çerçevesinde Türkiye'ye devredilecek olursa ve Türkiye ilk başta sınır boyunca 15-20 kilometrelik derinliğe ABD'liler çıkmadan girerse gerisi daha kolay hale gelir. Ancak ABD'lilerin bu koordinasyonu ne kadar sürdürmek isteyeceği şüpheli. PYD ile Centcom'un şimdiye kadar kurduğu ilişki çerçevesinde işlerin çok kolay olmadığı ortada. Ancak öte taraftan Trump böyle bir anlaşmaya bayılacaktır. Zira başarılı bir çekilme gerçekleştirebilirsesözünü yerine getirmiş olur ve Amerikan toplumuna bunu satabilir. Ben bu senaryonun öncelikli tercih olduğunu düşünüyorum. Böyle bir durumda Rusya destekli rejim güçlerigüneyden girse dahi fiili bir durum ortaya çıkar. Ancak böyle bir anlaşma doğsa bile Türkiye Rusya'yı göz ardı eden bir tutum içinde olmayacaktır. Koordinasyonun Rusya ayağını kuracaktır. Belki özellikle DEAŞ'la mücadelede yeni bir anlaşma bile doğabilir. Zira bu mücadele Türkiye'nin güneydoğuya doğru inmesini gerektirir. Bunun da karşılıklı bir anlayış içinde olması iyi olur. Ancak şunu unutmamak lazım. Putin PYD'ye de hiç uzak değil. Şimdilik izliyor ve biraz da Türkiye'nin tavrına göre tutum belirleyecek. Dolayısıyla Türkiye öncelikle bu irtibatı kurmalı ve Putin'i de kendi tarafında tutmanın yollarını aramalıdır. Bu da iyi bir koordinasyon ve düzgün bir görev paylaşımından geçer.
[Sabah, 27 Aralık 2018].