Memleketin baş etmeye çalıştığı onca dert içinde, arada pozitif haberler de almak doğrusu iyi oluyor. Nitekim bizim köşenin penceresinden baktığımızda, ekonomi ha gayret çabalamayı sürdürürken, belli başlı makro göstergelerin ciddi ölçüde iyileşmeye ihtiyacı var. Detaysız geçeceğim bu hususta ise, yer yer yerinde politikalara yer yer de performansa gereksinim duyuyoruz. Gelin biz bugün işin performans tarafına bakalım ve yeni bir aya girer girmez aldığımız şu olumlu haberler neymiş, kısaca göz atalım.
SANAYİDE HAREKET
Dün İstanbul Sanayi Odası (İSO), Mayıs ayı Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerini açıkladı. Buna göre Nisan'da 51,7 olan PMI, Mayıs ayında 53,3'e yükselerek sektördeki iyileşmenin güçlendiğine işaret etti. Bildiğiniz üzere endekste, değişimin olmadığı 50 seviyesinin üstündeki puanlar büyüme yönünde yorumlanıyor. Bu yeni veriyle birlikte endeksi okuduğumuzda ise, sektörde son 3 aydır bir pozitif gelişim olduğu mesajı ortaya çıkıyor.
Mayıs ayında kaydedilen PMI, aynı zamanda 2013 sonundan bu yana en güçlü performans anlamına da geliyor. Detaylar kapsamında ise; üretim, yeni siparişler ve istihdamda gözlenen artışların söz konusu gelişimi desteklediği anlaşılıyor.
*Bir husus: Sanayide son dönemde çeşitli indikatörlerce işaret edilen hareketlenme memnun ediciyken, alt sektörler geneline dengeli yayılmış bir güçlenmeye ihtiyacımız var.
İHRACATTA YÜKSELİŞ
Dün bir diğer müspet havadis de, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nden (TİM) geldi. Zira açıklanan taze verilere göre ihracat, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %15,8 artış kaydetti. Ve bu hoş çıkışıyla ihracatımız, bu dönemde (TİM verilerine göre) 12,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu doğrultuda ilk 5 aydaki ihracat da çift haneli artmış oldu. Dolayısıyla bu yıl birtakım ekonomik dinamikler dudak büktürürken, ihracat tarafı fena gitmiyor gibi.
Öyle ki, ilk çeyrek verilerine de baktığımızda, GSYH büyümemize dış ticaret tarafından destek geleceğini söylemek mümkün. Tabii bu kapsamda, söz konusu dönemde ithalatta da bir canlanma olduğunu not düşmek gerekiyor. Yalnız buradaki nüans, ihracatın miktar, ithalatın ise daha ziyade fiyat bazında yükselmiş olması…
Ve bu meyanda, ticaretin son zamanlarda dünya genelinde de şöyle bir nefes almaya başladığını görüyoruz ki, onu da bu noktada eklemek gerek.
Öte yandan Mayıs'ta yaşanan şu bahar havasını sektörler bazında inceleyecek olursak; güçlü artışın üçte birini otomotiv sanayinin tek başına üstlendiğini hemen söyleyeyim. Çelik, kimyevi maddeler-mamuller, mücevher ve madencilik grupları da, ihracat hızına verdikleri güzel katkılarla dikkat çekiyor.
Sonrasında ise en destek çıkanlar, gemi ve yat, elektrik-elektronik, demir ve diğer metaller ile makine... diye uzayıp gidiyor. Bu yaptığım sıralama, toplam gelişime verilen puan destekler manasında… Yoksa misal, hafif gerileme kaydeden hazır giyim sektörü, bu dönemde ihracat değer sıralamasında 2. konumda.
Ve özetlemek gerekirse de, Mayıs döneminde sektörlerin çok büyük bölümünde irili ufaklı ihracat büyümeleri var. Bu durum, ihracattaki canlanmanın yayılmış bir görünüm vermesi açısından önemli… Hatta söz konusu yayılmaya, pazarlar bağlamında da dem vurmak mümkün.
*Bir husus: İhracat gelişimi Mayıs'ta epey memnun etti ancak Haziran'da bayram seyran derken, bir yavaşlama gelebilir.
TURİZMDE ÜMİT
Mal ihracatından havadisler bu şekildeyken, hizmet ticareti tarafından da hoş bir haber var. Zira Nisan ayına dair bu hafta açıklanan “yabancı ziyaretçi" sayısında, geçen yılın aynı ayına göre %18,1 oranında bir artış kaydedildi. Böylelikle turist sayısında upuzun bir zaman sonra ilk kez pozitif bir gelişime şahit olduk.
Nasıl olmuş bu derseniz, söz konusu “gelişimin" yarıya yakın bir kısmına Rus ziyaretçilerin Türkiye'ye rücu etmesi sebep olmuş. Bunun yanı sıra, sırasıyla, Irak, İsrail, İran ve S. Arabistan gibi Ortadoğuluların da bu dönemde ülkemize teveccühlerinin artması duruma iyi katkı yapmış görünüyor. Avrupa tarafı ise hala çekinik bir rol oynarken, Almanya ve İngiltere'de hafifçe bir toparlanma göze çarpıyor.
*Bir husus: Baz etkisiyle güçlenen pozitif gelişim ümitlendiriyor ancak turist sayısı bağlamında geçmişe bakıp alacak yolumuz hala var.
**Bir diğer husus: İlk çeyrek verileri, kişi başına turizm harcamalarının dolar bazında gerilediğine dikkat çekmişti. Dolayısıyla kişi sayısındaki toparlanmaların sürmesi temennimiz bir yana, fiyat ve harcamaları da gelirlerin seyri açısından izliyor olacağız.
[Yeni Şafak, 2 Haziran 2017].