Yarım yüzyılı aşan bir süreden sonra artık yaşadıkları toplumun ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olan Belçika Türk toplumunun Türk dili ve Türk kültürü ile bağlarını kaybetmeye başladıkları gözlemlenmektedir. Günümüzde 250 bini aşan Belçikalı Türk nüfusunun Türk diline olan ilgisinin azalmasında etkili olan faktörleri analiz edebilmek için öncelikle Belçika’da verilen Türkçe eğitiminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu analizde bir yandan Belçika eğitim sistemi incelenirken diğer yandan da Türk dili ve Türk kültürü derslerinin bireysel ve toplumsal düzeyde önemi ele alınmaktadır. Son bölümde ise bilimsel çalışmalardan ve saha çalışmasından elde edilen veriler ışığında çift dilliliğin tanımı ve getirileri incelenmektedir.
Belçika’da bulunan Fransız ve Flaman topluluklarının kendi eğitim bakanlıkları ve özerk müfredatları bulunmaktadır. Fransız Topluluğu ile olan eğitim antlaşması sayesinde bu bölgede Türkçe eğitim göreceli olarak olumlu yönde ilerlerken Türkiye’den gelen öğretmenleri kabul etmeyen Flaman bölgesinde Türkçe öğrenmek oldukça zordur. Bu sorun Belçika’da yetişmiş Türk kökenli öğretmenlerle aşılabilmektedir. İleride Belçikalı Türk öğretmenlerin görev almasıyla birlikte yeni nesillerin Türk dili ve kültürüyle kopukluğunun önüne geçilebilecektir.
Belçika’da bulunan birçok eğitimci karşılaşılan ana problemleri öğretmenlerin motivasyonu, öğrencilerin ilgisizliği, velilerin bilgisizliği ve belediyelerin zorluk çıkarması olarak belirtmektedir. Türkçenin canlı tutulması ve yeni nesillere aktarılabilmesi için büyük bir çabaya ihtiyaç duyulmaktadır. Önümüzdeki yıllarda iki ülke arasında köprü görevi üstlenebilecek olan bireylerin Türkçeye ve Türk kültürüne bağlılıkları büyük bir önem arz etmektedir. Karşılaşılan sorunların ortaya konduğu bu analizde konuya dair çözüm önerileri de sunulmaktadır.
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın..