Başta KCK davaları olmak üzere terör suçu nedeniyle yargılanan birçok tutuklunun tahliyesini gündeme getirmesi nedeniyle kamuoyunca tartışılan 4. Yargı Paketi’ni SETA Hukuk ve İnsan Hakları Direktörü Yılmaz Ensaroğlu yorumladı. KCK davalarının popüler oluşu nedeniyle toplumu ilgilendirdiği için öne çıktığını belirten Ensaroğlu, paketin hedefinin çok daha kapsamlı olduğunu ve olası tahliyelerin paketi gölgelememesi gerektiğini ifade etti.
Öncelikle paketin ifade özgürlüğünde terör algısını değiştireceğine vurgu yapan Ensaroğlu, “Türkiye’de, Terörle Mücadele Kanunu’nda veya Türk Ceza Kanunu’nda olmaması gerektiği halde, terörle etkili mücadele için hukuku zorlayarak kimi düşünce açıklamalarının terör kavramının içine sokulduğunu ve bundan dolayı şiddete başvurmadığı halde sadece düşüncesini açıklamış ya da o açıklanmış işleri kendi yayın organında yayınlamış yazıişleri müdürlerinin hapiste olduğuna” dikkat çeken Ensaroğlu, paketin bu algı arızasını gidereceğine vurguda bulundu.
Türkiye’de bazı kavramların somut açıklamalarının olmaması gibi büyük bir sorunun olduğunu ve “terör”ün de bu kavramlardan birisi olduğunu dile getiren Ensaroğlu, pakette ifade özgürlüğü kavramının, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa insan hakları sisteminde neyse o şekilde genişletileceğini ve şiddet, şiddete teşvik ve şiddete tahrikle sınırlandırılacağını ifade etti.
Ensaroğlu, sınırları tam olarak belirlenmemiş terör kavramı nedeniyle, en küçük bir şiddet olayına başvurmadığı halde güvenlik birimlerince terör örgütü olarak tanımlanmış örgütlerin yöneticisi olmakla suçlanan pek çok ismin 28 Şubat’tan bu yana hapiste bulunduğuna dikkat çekti. Paketle birlikte terör kavramının bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi insanları dehşete düşüren, korkuya sevk eden eylemlerle sınırlandırılacağının altını çizen Ensaroğlu, böylelikle, düşünce açıklamalarının her ne kadar olumlu karşılanmasa da daha tolere edilebilir hale getirileceğini sözlerine ekledi.