30 Mart 2014’ten 1 Kasım 2015’e kadar geçen kısa süre içinde Türkiye’de dört önemli seçim yapıldı. Yerel seçimle başlayan maraton cumhurbaşkanı seçimi ile devam etti. Akabinde ise peş peşe iki genel seçim deneyimi yaşandı. Partilerin değil, doğrudan adayların yarıştığı cumhurbaşkanı seçimi dışarıda bırakılırsa, yapılan bütün seçimlerde AK Parti açık ara fark ile rakiplerini geride bıraktı. Cumhurbaşkanı seçiminde ise uzun yıllar boyunca AK Parti’nin genel başkanlığını yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ı açık ara oy farkıyla geride bırakarak Cumhurbaşkanı seçildi.
Bu çalışmada özellikle 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin anlam ve önemini tespite yönelik bir tartışma yürütülecektir. Böylesi bir tartışmayı yürütmek için 7 Haziran ve 1 Kasım öncesi siyasi iklimin öne çıkan unsurları, partilerin kampanyalarında dikkat çeken başlıklar ve söz konusu iki seçimde alınan sonuçlar analize tabi tutulacaktır. Çalışmanın bir sonraki bölümünde AK Parti, CHP, MHP ve HDP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki performanslarının arka planı üzerinde durulacaktır. Son bölümde ise yeni bir parti sisteminin (hakim parti sistemi) 1 Kasım itibarıyla daha da netleştiği dikkate alınarak, bir gelecek projeksiyonu sunulacaktır..