SETA > Haber |
10 Yılın Tanığı Kirter 100 Sayısında

10 Yılın Tanığı: Kirter 100. Sayısında

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 100. sayısı raflarda yerini aldı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 100. sayısı çıktı.

Bu ay güncel, dopdolu, çeşitli içeriklerle ve yüzlerce isimle tam 100 sayı olduk. Mayıs 2015’ten beri bizleri yalnız bırakmayan okuyucularımıza Kriter ekibi olarak teşekkür ediyoruz. Bu sayıya Kriter özel içeriği ile başladık. İlk günden beri bizlere katkılarını sunan Kriter Yayın Kurulu Üyesi Meryem İlayda Atlas, dergi yayıncılık tarihi ve anlamı üzerinden kaleme aldığı yazısında, Kriter özelinde basılı yayınların çağa katkılarını ve sürecin zorluklarını anlattı. Kendisinden görevi devraldığım eski Yayın Koordinatörü Ferhat Pirinççi ve bendeniz, Kriter’e dair duygu ve düşüncelerimizi sizlerle paylaştık. Bugüne kadar yapılanları toplu bir çerçevede görmek için Kriter hakkında küçük infografikler hazırlandı. Ayrıca siz değerli okuyucularımızdan gelen bazı destek yorumlarını da yine sizlerle paylaştık.

100 sayı demek, ardımızda kalan 10 yıl demek. Geçen süreç boyunca iyi kötü birçok olaya birlikte şahitlik ettik. Türkiye’nin on yılını bir dosya ile ele aldık. Yasin Aktay, Türkiye’nin bu on yıllık değişiminde eğitim, aile ve siyaset konularını masaya yatırdı. Türkiye vizyonunun ekonomik modelini Kerem Alkin ele aldı. Zorlu yıllar ve AK Parti başlığı altında son on yılın iktidar siyasetini Zakir Avşar incelerken, muhalefetteki bitmeyen çözümsüzlük siyasetini ise Cengiz Alğan aktardı. Ortadoğu sahnesini değerlendiren Kemal İnat; Suriye ve İran meselelerinin Türk dış politikasına etkilerini yazdı. Köprünün altından çok suların aktığı savunma sanayiinin on yıllık serüvenini Ahmet Alemdar, takipçilikten oyunculuk pozisyonuna geçtiğimiz teknolojik evrimi Gloria Shkurti Özdemir ve günlük rutinlerimizi en çok etkileyen şehircilik başlığını ise Cenay Babaoğlu yorumladı.

Küresel siyasetteki kırılmaları analiz eden Abdurrahman Babacan, Avrupa vizyonunun nereye evrileceğini işaret eden noktaları ve bugüne getiren süreci inceledi. Yeniden seçilen Trump’ın “önce Amerika” stratejisinin şifrelerini Hakan Çopur tahlil ederken, Rıfat Öncel, Trump döneminde Avrupa savunmasının muhtemel dinamiklerinin röntgenini çekti. ABD öncülüğündeki Beş Göz istihbarat ittifakının geleceğini konu alan Alp Cenk Arslan, bu ittifakı tüm boyutlarıyla analiz etti. Trump’ın yeniden gelişi sonrası Avrupa’nın “acı” çıkmazındaki sorulara, güvenlik ve rekabet boyutlarıyla Salih Kaya cevap aradı. Türkiye-AB ilişkilerindeki dalgalı seyre dikkat çeken Filiz Cicioğlu analizinde, Türkiye’nin iç politik gelişmelerinin de süreci etkileyeceğinden bahsetti. Muhterem Dilbirliği, seçim sonucuyla büyük bir kırılma yaşayan Almanya’nın kısa sürede en uç aşırı sağa teslim olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin çeşitlendirilmiş ekonomik yapısını besleyecek adımlar atması gerektiğinden bahseden Harun Türker Kara, ekonomideki büyüme ve bölgesel dinamikleri kaleme aldı.

İsrail, Ramazan’da da çocukları ve kadınları öldürmeye devam etti. Kısa ömürlü ateşkesin akıbetinden bahseden Haydar Oruç ise İsrail’in tüm dehşetine karşı Filistinlilerin vatanlarını asla terk etmeyeceklerini vurguladı. Washington ile Tahran arasındaki mektup diplomasisinin detaylarını ve arka planını anlatan Serhan Afacan, İran için bunun bir fırsat olma ihtimalini dile getirdi. İran’ın Suriye politikasını yazan Mehmet Koç, ilerleyen dönemlerde kritik gelişmelerin yaşanabileceğinin altını çizdi. Suriye’nin yeni dönem dış politikasını değerlendiren Ömer Behram Özdemir, Ahmed Şara’nın Türkiye, Arap dünyası ve Batı ile ilişkilerini analiz etti. Suriye’de kurulan yeni düzende, Dürziler’in durumunu Tuba Yıldız anlattı.

Son dönemde bölgenin artan önemine dikkat çeken İsmail Numan Telci, Afrika Boynuzu’ndaki güç dengelerini ve güvenlik iş birliklerini yazdı. Doğurganlık mı yoksa göç mü sorusunu soran Cenk Beyaz, küresel nüfus sorununu ve değişen zihniyeti anlattı. Yapay zekâ çağında ulusal egemenliğin geleceğini insan, egemenlik ve çözüm başlıklarıyla Orkhan Valiyev ele aldı.

Tüm okuyucularımızın Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyoruz.