SETA > Etkinlikler |
Ukrayna'da İç Savaş ve Bölgenin Geleceği

Ukrayna'da İç Savaş ve Bölgenin Geleceği

SETA Ankara’da düzenlenen panelde, Ukrayna’daki savaşın geldiği son nokta, Rusya ile Batı’nın çözüm arayışı, Rusya’nın hedefleri ve Ukrayna’da bulunan soydaşlarımızın durumları ele alındı.

Ukrayna’da Ä°ç SavaÅŸ ve Bölgenin GeleceÄŸi

PANEL | 5 MART 2015
 

TARÄ°H: 5 MART 2015 SAAT: 11:00 YER: SETA Ankara

Moderatör Muhittin Ataman
Konuşmacılar
  • Sevinç Alkan Özcan, BaÅŸbakanlık
  • Gönül Åžamilkızı, TRT TÜRK
  • Vügar Ä°manbeyli, Ä°stanbul Åžehir Üniversitesi

SETA Ankara’nın düzenlediÄŸi “Ukrayna’da Ä°ç SavaÅŸ ve Bölgenin GeleceÄŸi” panelinde, yıl boyunca Ukrayna’daki savaşın geldiÄŸi son nokta, Rusya ile Batı’nın müzakereler ile çözüm arayışı, Rusya’nın ileriye yönelik hedefleri, bölgeye yönelik Türk dış politikası, Kırım Tatarları’nın durumları ve yaÅŸanan olaylar tüm yönleriyle masaya yatırıldı. SETA Ankara Genel Koordinatör Yardımcısı Muhittin Ataman’ın moderatörlüÄŸünde gerçekleÅŸen panelde, BaÅŸbakan BaÅŸdanışmanı Sevinç Alkan Özcan, TRT Türk muhabiri Gönül Åžamilkızı, Ä°stanbul Åžehir Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Vügar Ä°manbeyli geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdi.

ÅžAMÄ°LKIZI: KIRIM TATARLARI BASKI ALTINDA YAÅžAMAYA DEVAM EDÄ°YOR

Ukraya’nın doÄŸusunda ve Kırım’da, kriz baÅŸlandığından bu yana sahadaki gözlemlerini aktaran Gönül Åžamilkızı, 3 Mart 2014’te öldürülen ReÅŸat Ametov’u anarak sunumuna baÅŸladı. Ortamın sakinleÅŸtiÄŸi düÅŸünülürken sabaha karşı Kırım Parlamentosu’nun iÅŸgal edilmesiyle durumun ortaya çıktığını ifade eden Åžamilkızı, Rusya’nın sahada askeri varlığını önce reddettiÄŸini ancak daha sonra Putin’in askerlerin sahada olduÄŸunu itiraf ettiÄŸi söyledi. Kırım’da Rus yanlılarının sanıldığı gibi çok olmadığını, eylemlerde en fazla 1000-1500 kiÅŸi olduÄŸunu ifade eden Åžamilkızı, Kırım Tatarları’nın da sadece 8-10 bin kiÅŸi civarında ayrıldığını, büyük bir göç olmadığını ifade etti. Her sokak başında amblemsiz, iÅŸaretsiz askeri araçlar olduÄŸunu ifade eden Åžamilkızı, “Bunlar Ukrayna askeri olmadığına göre, bölgede bu kapasitede baÅŸka bir güç yok, bunların Rus askerleri olduÄŸu ortadaydı” dedi.

Silah altında gerçekleÅŸtirilen referandumun meÅŸru olmadığını ifade eden Åžamilkızı “Kırım Tatarları Ukrayna’ya baÄŸlı oldukları dönemde de haklarını tam olarak alamadılar, ancak ÅŸimdiki kadar baskı altında deÄŸillerdi. ÖrneÄŸin Rus yasalarına göre son iki seneyi Rusça okumak zorundalar, kendi dillerinde okuyamazlar” dedi. Donetsk bölgesinde ise Ukrayna yanlıları, Rus yanlıları ve ne olup biteceÄŸini evinden izleyen çoÄŸunluk ÅŸeklinde üç aktörün olduÄŸunu belirten Åžamilkızı buranın Rusya’nın etkin olduÄŸu ama Rusların çoÄŸunlukta olduÄŸu bir bölge olmadığını ifade etti. Son olarak Batı’nın artık Kırım’ı gözden çıkardığını ve sadece bir arka fon olarak kullandığını belirten Åžamilkızı, Türkiye’nin Rusya ile ekonomik iliÅŸkileri iyi tutarak, Kırım Tatarlarını mümkün olduÄŸunda koruma ve destekleme politikası izlediÄŸini belirtti.

ÖZCAN: TÜRKÄ°YE AVRASYA GÜVENLİĞİ’NÄ°N SAÄžLANMASI Ä°ÇÄ°N ÇALIÅžIYOR

Panelde söz alan ikinci konuÅŸmaı Sevinç Alkan Özcan, Avrasya’da Kimlik Politikaları ve Türk Dış Politikası üzerine bir sunum yaptı. Ulus-Devletler ve diasporalar çerçevesinde farklı milliyetçilik türlerini anlatan Özcan kesiÅŸim noktasının Ukrayna olduÄŸunu ifade ederek Ukrayna ulusal kimliÄŸinin tarihsel oluÅŸumunu anlattı. Kiev’in tarihsel anlamda kurucu kimliÄŸinin ne olduÄŸu konusunda Ukraynalılar ve Rusların farklı taraflarda durduÄŸunu ifade eden Özcan, Avrasya’da kontrol saÄŸlamak için Ukrayna’nın Rusya açısından çok önemli olduÄŸunu nedenleriyle anlattı. Sovyetler dönemindeki ekolojik tahribatın da (Çernobil gibi) yine kimlikler üzerinde bilinçlenmeye yönelik bir etkisi olduÄŸunu ifade etti. Sovyetler üst kimliÄŸi altındaki farklı kimliklerin kendini ifade etme ÅŸansları olmadığını belirten Özcan, Sovyetler sonrası dönemde çoklu kimliklerin ortaya çıkması ve bunun bölgesel yansımalarını deÄŸerlendirdi. Rus kimliÄŸinde de bir canlanma olduÄŸunu ifade eden Özcan, Putin’in yumuÅŸak güç kullanımının Rusya’nın çıkarları açısından önemli olduÄŸunu ancak sert güç kullanımı nedeniyle itibar kaybettiÄŸini sözlerine ekledi. Putin’in kriz bölgelerindeki tutumu nedeniyle itibar kaybetmesinin önemli bir hata olduÄŸunu ifade eden Özcan Rus Dış Politikası konsepti ve Ortodoks kilisesinin yeniden canlanması üzerine deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Ayrıca Türk Dış politikasının bölgeye yaklaşımını ele alan Özcan, Türkiye’nin Ukrayna’daki kutuplaÅŸmanın bölgesel bir krize dönüÅŸüp farklı alanlara yansımaması, bir soÄŸuk savaÅŸ zeminine çekilmemesi için uyarılarda bulunduÄŸunu ifade etti. “Kırım Tatarları Türkiye’nin önceliÄŸidir, Türkiye Kırım Meclisine çatışmanın tarafı olmayın demiÅŸtir.” diyen Özcan Türkiye’nin bölgesel olarak Ukrayna’daki krizin etkilerini azaltmak, genelde ise Avrasya’da GüvenliÄŸin saÄŸlanması politikasını takip ettiÄŸini söyledi. Batı’nın “Rusya’yı entegre etme” stratejisinin tutmadığını belirten Özcan, Türkiye’nin ABD-Rusya-Ukrayna-AB ve Kırım Meclisi gibi tüm aktörlerle temasta olduÄŸunu belirtti. Türkiye’nin Rusya ile ekonomik iliÅŸkilerinin giderek güçlendiÄŸini ifade eden Özcan Rusya’nın yumuÅŸak güce odaklanması halinde Türkiye ile birlikte farklı bölgelerde iÅŸbirliÄŸi yapabileceÄŸini ifade etti. Yine tarafların Ukrayna’daki krizin uzun vadeli olacağını öngördüklerinden alternatif enerji politikalarına yöneldiÄŸini sözlerine ekledi.

Ä°MANBEYLÄ°: MALÄ°YETÄ°N ARTMASI PUTÄ°N’Ä°N POLÄ°TÄ°KASINI DEĞİŞTÄ°RMESÄ°NE YÖNELÄ°K TALEPLERÄ° ARTTIRABÄ°LÄ°R

Panelde söz alan üçüncü konuÅŸmacı Vügar Ä°manbeyli, Rusya’nın yaklaşımını deÄŸerlendirdi. Minsk-2 görüÅŸmelerinin aslında bozulduÄŸunu ifade ederken ayrılıkçıların artık Ukrayna’nın bir parçası olmak istemediÄŸini, ancak metinde sanki ayrılıkçıların olduÄŸu bir yapı varmış gibi hazırlandığını ifade etti. Ukraynalıların apolitik olduÄŸunu, son bir senede bir bilinçlenme baÅŸladığını, yaÅŸanan krizin kendilerini mobilize ettiÄŸini ancak yine de siyasetin kırılgan olduÄŸunu belirtti. Rusların maliyet hesabı yapıp durumu sorgulaması gerektiÄŸini ifade eden Ä°manbeyli, durumun ne kadar sürdürülebilir olduÄŸuna dair birtakım Rus elitlerin de sorgulamaya gittiÄŸini, uzun vadede maliyetin artması durumunda bunların Putin’in yaklaşımını etkileyebileceÄŸini söyledi. 2008 sonrası saÄŸ siyasilerin yükseliÅŸi ve neo-emperyal yaklaşımının etkisinin artması ile bir ‘Yeni Rusya’ yaklaşımının olduÄŸunu söyleyen Ä°manbeyli, Rusya’nın bu hedefin peÅŸinde koÅŸarken içerideki sosyal ve ekonomik sorunlara odaklanamadığını belirtti. Ukrayna sıradan bir ülke olmadığı için Rusya’nın durumu bir krize götürdüÄŸünü söyleyen Ä°manbeyli, Putin’e var olan %85’lik desteÄŸin de gerçekçi olmadığını örneklerle izah etti. Rus ekonomisinin 2014’te çok ciddi zarara uÄŸradığını ekonomik verilerle açıklayan Ä°manbeyli, Rusya’nın maliyetin artması, dışlanması ve prestijinin iyice düÅŸmesi durumunda belki bir sorgulamaya gidebileceÄŸini söyledi.

 

UkraynaUkraynaUkraynaUkraynaUkraynaUkraynaUkraynaUkraynaUkrayna