SETA KONFERANS Konuşmacı: Rebwar Kerim Weli Hewler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Erbil
Tarih: 17 Mart 2009 Salı Saat: 16.00 – 17.30
Yer: SETA Vakfı, Ankara
SETA, 17 Mart 2009 Salı günü 16.00–17.30 saatleri arasında Erbil’den Hewler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rebwar Kerim Weli’nin konuşmacı olarak katıldığı bir konferans düzenledi. Rebwar Kerim Weli, konuşmasında işgal sonrasında Irak’ın durumu, Kuzey Irak-Türkiye İlişkileri, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi–Irak ilişkileri, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin geleceği ve (Kuzey) Irak’tan Türkiye’nin nasıl algılandığı konularını değerlendirdi.
Rebwar Kerim Weli: Türkiye Iraklı Kürtler için bir rüya kapısıdır SETA Vakfı tarafından düzenlenen “İşgalin 6. Yılında Kuzey Irak” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan Erbil Hewler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rebwar Kerim Weli, konuşmasında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi-Türkiye İlişkileri, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin geleceği ve Kuzey Irak’tan Türkiye’nin nasıl algılandığına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. “Türkiye Iraklı Kürtler için rüya kapısıdır.” nitelemesinde bulunan Weli, Irak Kürtlerinin Türkiye’yi demokrasiyle yönetilen, AB’ye katılım müzakereleri yapan, bölgenin en önemli ve aktif gücü olarak gördüklerine dikkat çekti. Kuzey Iraklı Kürtlerin bölgeye bakışını yansıtması açısından bir de örnek veren Weli, Irak’ta konfederasyon yönünde bir oylama yapılsa halkın yüzde sekseninin Kuzey Irak’ın Türkiye’ye bağlanmasını isteyeceğini iddia etti.
2003’ten beri Arap kamuoyu ve medyasının sürekli olarak Türkiye ile Kürtleri karşı karşıya getirmeye çalıştığını iddia eden Weli bu süreç boyunca Talabani ve Barzani ile görüşen Arap medyasının ilk sorusunun “Türkiye size saldırırsa ne yapacaksınız?” olduğunu söyledi.
Bölgede özellikle de 1990’dan sonraki süreçte Türkiye’nin yarattığı boşluğu ekonomik, sosyal ve iktisadi anlamda İran’ın ve son yıllarda da Körfez ülkelerinin doldurmaya çalıştığını belirten Weli, 2003–2008 arasında Türkiye’nin bölgeye sadece müteahhitlik hizmetleriyle sınırlı bir ilişki sürdürerek bir boşluk oluşturduğunu ifade etti.
Türkiye Irak’ta daha aktif olmalı Irak’ta henüz demokratik bir ortamın bulunmadığına da dikkat çeken Weli, “1991 yılından sonra Irak üzerinde Arap Sosyalist bir kapak bulunduğunu, bu kapağın 2003 yılından sonra tamamen kalktığını belirtti. Gelinen süreçte ise Irak’ın ABD işgali altında demokrasiye hazır olmadığına dikkat çekti. Irak’ta pamuk ipliğine bağlı bir demokrasi bulunduğunu bu noktada Irak’ın suni bir şekilde çok etnikli ve mezhepli yapıya böldürüldüğüne dikkat çekerek bunun bölge için büyük bir tehlike arz ettiğini söyledi. Irak’ta AK Parti gibi bütün bölgelerden oy alan, temsil kabiliyeti yüksek ulusal bir partinin bulunmadığına da değinen Weli, Irak’ta Kürtlerin Kürtlere, Türkmenlerin Türkmenlere, Şiilerin Şiilere, Yezidilerin de Yezidilere oy verdiği bir sistemin bulunduğunu belirtti. Bu noktada Irak’ta 2005 yılında gerçekleştirilen seçimlerin Irak’taki gerçek durumu yansıtmadığına da değinen Weli, katılım ve seçim sonuçlarında birçok usulsüzlükler ve yasadışı işler yapıldığına değinerek 2005 seçimini “sahtekârlıklarla dolu bir se