Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Irak’ın kuruluşundan itibaren bağımsızlık isteğine sahip olsa da yakın tarihte bu fikri açıkça dile getirmekten hep imtina etti. Çünkü Kürdistan bölgesi yöneticileri bağımsızlık isteğinin gerçekleşebilmesi için destekleyici koşul ve zamanın beklenilmesi gerektiğine inanarak bu isteği ifade etmekten kaçınmış, hatta reddetmişlerdir. Diğer yandan bu isteğin ifade edilmeyişi ya da reddedilmesi de iyi saklandığı anlamına gelmemekte. Çünkü ilgili küresel ve bölgesel aktörlerin hepsi bunun farkında olmuş ve buna göre politika geliştirmişlerdir. Irak ile ilgili siyasal gelişmeler söz konusu olduğunda ilgili bütün aktörler sürekli olarak “Irak’ın toprak bütünlüğü”ne vurgu yapmış ve böylece Irak’ta bağımsızlığa her zaman en yakın grup olan Kürtlerin bu isteklerinin baskı altında tutulması amaçlanmıştır.
Herkesin bildiği, fakat kimsenin dile getirmediği bu sırrı Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani 1 Temmuz 2014’te BBC’ye verdiği röportajda ifşa etti ve son noktayı koydu. Röportajında ilk kez dünya kamuoyuna Kürdistan bölgesi için bağımsızlık düşüncesinde olduklarını ve bunu artık gizlemelerine gerek olmadığını açıkça ifade etti. Açıklamaya yönelik tepkiler de aslında beklendiği gibi oldu. Çünkü yıllardan beri ilgili bütün aktörler bu isteğin bir gün bir şekilde açığa çıkacağını bildiklerinden açıklamayı şaşkınlıkla karşılayan olmadı. Verilen tepkiler değerlendirildiğinde en sert tepkinin İran’dan geldiği görülmekte. İran, bağımsız Kürdistan’ın kurulmasının bölgede yeni bir kanser uru olacağını belirterek buna karşı çıktı. İsrail başbakanı ise Kürtlerin siyasal bağımsızlığı hak ettiklerini, bundan dolayı bağımsızlık özlemlerinin desteklenmesi gerektiğini belirterek arka çıktı. Türkiye bu konuda büyük ölçüde sessiz kalarak nötr bir tutum içerisinde. Bu konuda sadece AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik konuştu ve Financial Times gazetesine verdiği röportajda “Irak bölünürse Kürtlerin de kendi geleceklerine karar verme hakkı vardır” dedi.
Her ne kadar son bir ayda Irak’ta yaşanan gelişmeler IKBY için bu isteğin zamanını tayin etmiş gibi görünse de günü geldiğinde bağımsızlığa hazır olma düşüncesi de hep akılda tutulmuştur. Bundan dolayı bir yandan kurum ve kuruluşlarıyla bir devletin ihtiyaç duyacağı bütün mekanizmaları oluşturulurken, diğer yandan bu hedef temelinde siyasi ve ekonomik ilişkiler kurgulamıştır. Tarihsel siyasal gelişimi incelendiğinde de Kürdistan bölgesinin siyasal statüsünün özerklikten federalizme, federalizmden bağımsızlığa doğru ilerleyen bir yol izlediği görülmekte. Bu yazının amacı da geçmişten günümüze Kürdistan bölgesinin siyasal gelişimini incelemek ve günümüzde yaşanan siyasal krizin arka planını değerlendirmektir.