Çatışmaların Görünür ve Görünmez Halleri

Türkiye'ye yakın coğrafyada güçsüz devletler ve devlet dışı aktörler yaygın. Bu nedenle güçlüye meydan okuma ancak asimetri ile sağlanabiliyor. Örneğin terörist örgütler hukuk ile kendini bağlamıyor ve maliyet etkin araçlarla büyük etkiler yaratabiliyor.

Devamı
Çatışmaların Görünür ve Görünmez Halleri
Paris Yanıyor Görmüyor musunuz

Paris Yanıyor, Görmüyor musunuz?

Macron'un yeni Güvenlik Yasası'nı Paris'te on binler protesto ediyor, şehir yanıyor. Küresel Batı medyası ise adeta kör ve sağır. Avrupa'da demokrasi, insan hakları, özgürlükler, ifade hürriyeti, yaşam hakkı, protesto hakkı... Hepsi fantastik bir masalın öğelerine dönüştüler.

Devamı

Uluslararası ölçekte yayın yapan büyük medya kuruluşlarının Ermenistan'ın Gence saldırısı ve genelde sivil katliamlar karşısındaki yaklaşım biçimi başlangıcından bu yana problemli.

Geçtiğimiz hafta Türkiye'nin sosyal medya gündeminde iki konu vardı: Türkiye'de koronavirüs salgınına yönelik hasta taşan yoğun bakımlar; 600 bine varan ölümler "öngören" "analiz haber" ve Türkiye'nin İngiltere'ye sattığı sağlık malzemelerinin kullanışsız olduğuna yönelik ama sonradan bu ülkenin Ankara Büyükelçisi'nin yalanladığı "haber."

Tarihsel olarak Türkiye konusunda bagajları bulunan Amerikan medyası, gelinen noktada, hukuki bir sınır veya gazetecilik ilkesi tanımaksızın, Türkiye karşıtı mesajların hedef kitleyle paylaşılabildiği bir zemine saplanmış durumda.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran: Düşünce Kuruluşları Türkiye’nin Önünü Açar

Batıda, özellikle de Amerika’da sektör denilebilecek düzeyde yaygın olan düşünce kuruluşları, Türkiye’de çok fazla bilinmiyor. Bunlardan en kapsamlı olan SETA, birçok alanda çalışmalarının yanı sıra geçen haftalarda Toplum ve Medya biriminin hazırladığı “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporuyla gündeme geldi. Raporda, yabancı medyada çalışan gazetecilerin isimlerine de yer verildiği için, “SETA fişleme mi yapıyor” algısına yol açtı.

Devamı
SETA Genel Koordinatörü Prof Dr Burhanettin Duran Düşünce Kuruluşları Türkiye
SETA nın Bir Düşünce Kuruluşu Olarak Yayın Organlarının İçeriklerine Dair

SETA’nın Bir Düşünce Kuruluşu Olarak Yayın Organlarının İçeriklerine Dair Soru Sormaya Hakkı Var

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” raporu hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, SETA Vakfı tarafından yayınlanan ve kamuoyunda büyük ses getiren “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” raporu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

BBC Türkçe, Deutche Welle, Amerika'nın Sesi, Independent, Rus Sputnik Ajansı, Euronews, Çin CRI... Ülkemizde ofisi olan ve Türkçe yayın yapan belli başlı medya kuruluşları. Türkiye'nin de başka ülkelerde ve dillerde yayın yapan kamu ve özel yayıncıları var. Aslında hepsinin amacı aynı. Etki oluşturmak istiyorlar. Kendi ülkeleriyle alakalı gelişmeleri başka dilleri konuşan takipçilerine aktarmak, böylece haberleri kendi perspektiflerinden sunmak istiyorlar.

SETA olarak retorik düzeyde ilerleyen bu tartışmaya somut bir katkıda bulunmak istedik. "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" başlıklı rapor bu çabanın bir ürünü. Bu raporda uluslararası medya kuruluşlarının kritik olayları haberleştirirken ürettikleri siyasi pozisyonlar incelendi. İlave olarak bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin sosyal ağ analizi yapıldı.

Raporda ele alınan medya kuruluşları kuruluşundan bugüne incelenirken mecraların Türkiye için kritik olaylardaki tavrı da ölçülmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışan profili incelenerek uluslararası medya kuruluşların çalışanlarının geçmişte hangi mecralarda görev yaptığı ağ analizleriyle ortaya konulmuştur.

Alptekin: PYD’nin PKK’nın Suriye şubesi olduğunu bilmeyen yok. ABD eski savunma bakanı Carter’dan Suriye özel temsilcisi Jeffrey’e kadar herkes bu ilişkiyi bilerek girdi bu işe. PYD’nin zorla silahaltına aldığı Kürt çocuklarını çatışmaya sürdüler, DEAŞ’ı ise halının altına süpürdüler.

TÜRKİYE'DE yıllarca çarpık bir medya düzeni hüküm sürdü. Ülkenin ana akım medya organları, bedenleri buralı ancak zihni ve kalbi buraya yabancı kişilerin hâkimiyeti altındaydı..

Kaşıkçı cinayetiyle yüz yüze gelinen kriz durumunun iyi yönetilmesi ve bu esnada kriz iletişiminin başarılı bir şekilde uygulanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına gösterilen küresel teveccühün arka planını oluşturuyor.

Türkiye karşı karşıya kaldığı bu kriz durumunda sağlam bir iletişim yönetimi başarısı ortaya koyarak taraflı tarafsız kamuoyunun takdirini topladı. Olumlu bir iklim oluşturdu. Bundan sonraki aşamada yapılması gereken bu pozitif tabloyu kalıcı hale getirecek iletişim stratejisinin uygulanmasıdır.

Türkiye’nin Batı karşısındaki hiyerarşiyi reddeden arayışına yönelik tepki, kuşkusuz en açık şekilde medya bağlamında görünür olmaktadır.

Geçtiğimiz çarşamba günü 12 Eylül askerî cunta darbesinin 38. yıl dönümüydü. İngiliz yayın kuruluşu BBC, 2011 yılında Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine, gizliliği kaldırılan 12 Eylül cunta darbesine ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerini, üç günlük bir yazı dizisi ile yayınladı.

Türkiye, Avrupa Birliği'yle ilişkilerini canlandırmak için 3 yıl aradan sonra Reform Eylem Grubu'nu toplarken, uzmanlar, bu sürecin tetikleyicisinin hem AB'nin hem de Türkiye'nin ABD'yle yaşadığı krizler olduğuna işaret ediyor. Bir diğer etken de Türk lirasının yaşadığı krizin Türkiye'nin yanısıra Avrupa Birliği için de ciddi sorun yaratma riski taşıması.

Çok sayıda Türkiye kökenlinin Avusturya vatandaşlığını almasının akabinde, Türkiye yasalarının çifte vatandaşlığa onay vermesini fırsat bildikleri ve bir süre sonra yeniden Türk vatandaşlığına geçtikleri Avusturya makamlarınca iddia ediliyor.

Türkiye kamuoyu batıdan esen bu “yalan rüzgârı”na her seferinde “yeni” muamelesi yapmayı sevse de, arşivler problemin neredeyse gazeteciliğin tarihiyle yaşıt olduğuna işaret ediyor.