Irak’ta yeni gündem IKBY’nin bağımsızlık referandumu. Bağımsızlık Kuzey Irak için yeni bir konu değil; fakat eylül ayında gün belirlenmesiyle ilk somut adım atılmış oldu. Irak’ın mevcut sorunları yetmezmiş gibi tırmanış tehlikesi bulunan yeni bir cephe de açılmış oldu.
IKBY’nın bağımsızlık çabaları şimdiye kadar daha çok bir ideal ve merkezi hükümete karşı “blöf” şeklindeydi. Saddam sonrası Irak’ta özellikle 2005 sonrasında bağımsızlık konusu, merkezi hükümetin sorumluluklarını yerine getirmediği her zaman dile getiriliyordu. Şimdi ise DEAŞ sonrası Irak’ın şekillenmesi safhasında, IKBY bağımsızlık kartını tekrar aktive etmiş durumda. Şimdiye kadar blöf mahiyetinde kullanılan bir koz, şimdi ete kemiğe bürünecek mi? Herkesin cevabını merak ettiği soru bu.
Kuzey Irak’ta Kürt siyaseti önemli krizlerle boğuşuyor. Barzani’ye karşı cephe, İran destekli Goran’ın siyaset sahnesine girmesinden ve PKK ile işbirliği artırmasından beri hareketlenmiş durumda. Goran ile KDP arasındaki uyuşmazlık, Goran’dan meclis başkanı Erbil’i terk etmek zorunda bıraktı. Son günlerde KDP’nin Goran’la yeni bir uzlaşı arayışına Goran sıcak bakmadı. Talabani’nin KYB’sinde liderlik krizi büyüyor. Talabani sonrasında partiyi kontrol etme adına Kosret Resul Ali, Bahram Salih, Talabani’nin Eşi Hero İbrahim Ahmet gibi isimler arasında bir mücadele var. Goran’ın lideri Noşirvan Mustafa’nın yakın zamanda hayatını kaybetmesiyle birlikte, benzer bir kriz potansiyeli Goran’da da var. KYB’de bağımsızlık konusunda çatlaklar var. IKBY’deki Kürt siyaseti çalkantıdayken, Barzani bağımsızlık rüzgarıyla kendisini tahkim etmek istiyor. Yani bağımsızlık meselesinin IKBY iç siyasetine bakan kuvvetli yönleri var.
Irak’ın genelinin sorunları IKBY’den daha da büyük. DEAŞ’la devam eden bir mücadele var. Musul ele geçirildikten sonra bile DEAŞ farklı format ve boyutlarda sorun olmaya devam edecek. Maliki, Başbakan Abadi’nin ensesinde duruyor; koltuğa geri dönmenin hayallerini kuruyor. Ülkede mezhepsel ayrım oldukça derin. İran’ın yayılmacılığı Şii Iraklıları bile rahatsız edecek cinsten. Onu aşkın ülkenin askeri ülkede operasyon yapıyor. Petrol zengini ülkede ekonomik kriz var. Mukteda El-Sadr gibi Şii liderlerin merkezi hükümetle arasında husumetler var. Hal böyleyken bağımsızlık meselesinin Irak’ın sorunlarına yeni bir başlık açması, ülkeyi daha da büyük bir sıkıntıya sokacak. Daha önce olduğu gibi IKBY ile Merkezi Hükümet arasında silahlı çatışma riski de hiç yadsınmamalı. Her iki taraf da silahlı çatışmadan kaçınmak isteyecek olsa da bağımsızlık milliyetçi çevrelerde hassas bir konu.
Bağımsızlık çabasına uluslararası destek neredeyse hiç yok. Açıktan bu kararın bir felaketle sonuçlanacağını söyleyen Almanya gibi ülkeler var. Daha önemlisi iki bölge ülkesi- Türkiye ve İran- bağımsızlık kararına karşı çıkıyor. İki ülkenin yaptığı sert açıklamalar, IKBY’nin bölgesel hareket alanının çok geniş olmadığını gösteriyor.
Tüm bunları alt alta yazdığımızda bağımsızlık çabalarının Irak ve bölge için ağır sonuçları olacağı anlaşılıyor. Aslında bağımsız bir IKBY, Türkiye’ye daha çok bağımlı hale gelir ve Türkiye için yeni fırsat kapıları da açar. Fakat merkezi hükümetle ilişkilere ve Irak’ın istikrarına dolayısıyla Türkiye’nin uzun dönemli çıkarlarına zarar da verir.
Belirlenen tarih, IKBY yetkilerinin de dediği gibi bağımsızlık ilan edileceği anlamına gelmiyor. Irak’ta ve bölgede çok büyük siyasi ve güvenlik kırılmaları yaşanmadığı müddetçe muhtemelen IKBY, bağımsızlığı merkezi hükümetle pazarlıklarda bir koz olarak kullanmak için cebine koyacaktır. Bağımsızlık ilanı için Irak içi, bölgesel ve küresel şartların oluşmasını beklemek durumunda kalacaktır.
[Akşam, 16 Haziran 2017].