***
Yeni Delhi Zirvesi'nde öne çıkan bir diğer husus, Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru oldu. Çin'in "Kuşak Yol" projesine alternatif olarak görülen bu demir-deniz ve karayolu koridoru, ABD ve Batı'nın Pekin'i sınırlandırma çabası olarak okundu. Ancak bu koridora hangi ülkenin ne kadar yatırım yapacağı henüz belli değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Delhi dönüşü uçakta gazetecilerin sorduğu sorulara verdiği cevapta bu yeni projeye dair Ankara'nın yaklaşımını netleştirdi: "Biz jeostratejik konumumuz itibarıyla dünyadaki bütün koridorlarla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kuşak ve yol girişimi konusunda Çin mesafe aldı, devam ediyor. Biliyorsunuz bizim de Çin'in attığı bu adıma yönelik aldığımız mesafe var. Yani Marmaray'a varıncaya kadar hepsi o projenin, planın içinde... Türkiye'siz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan Batı'ya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda. Bu süreçte bizim çok önemsediğimiz bir adım ise Körfez'in bizimle beraber attığı adım. Irak, Katar, Abu Dabi üzerinden, Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden bir yoldan, bir koridordan bahsediyoruz." Bu cümleler Ankara'nın son dönemde giderek öne çıkan büyük güç rekabetinde kendisini nasıl konumlandırdığını gösteriyor. Türkiye, çok kutupluluğu bir gerçeklik olarak kabul ediyor. Mevcut uluslararası sistemi eleştiriyor ve BM reformunu ısrarla savunuyor. Ne küresel kuzey-küresel güney gerilimini ne de büyük güçler arasında çekişmeyi doğru buluyor. Kendi stratejik otonomisine sahip çıkarak hem büyük hem de orta ölçekli ülkelerle kazan-kazan anlayışıyla işbirliği modelleri geliştiriyor. Tahıl koridorunun Erdoğan'ın lider diplomasisi başarısı olması tesadüf değil.***
Erdoğan'ın mülakatında G20 zirvesinde birçok liderin tahıl koridoru gayretine devam etmesini istediklerini ve kendisinin de Afrika ülkelerine gönderilecek 1 milyon tahılın artırılması için çalıştığını söylemesi önemliydi. Ayrıca, Güney Kore Cumhurbaşkanı'yla üçüncü nükleer santrali konuşması da dikkat çekti. Türkiye'nin enerjide merkez olma iddiasına dair söyledikleri de... Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile yaptığı görüşmeye dair açıklamaları ise Ankara ile Kahire arasındaki normalleşme sürecini yakın işbirliğine çıkarma iradesi taşıyordu. Ticareti iki katına çıkarma, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'ni yeniden canlandırma ve bölgesel meselelerde işbirliği gibi. BAE ve Suudi Arabistan ile stratejik ortaklığa giden normalleşmenin Kahire ile de yeni bir yola girmesi mümkün. Uluslararası güç dengelerindeki değişim hızlanırken Kahire'nin elini çabuk tutması gerektiği görüşündeyim. [Sabah, 12 Eylül 2023]