Birkaç ay önce bu köşede, "adaylık yarışına feda edilen şehirler" başlıklı bir yazı yazmış ve şöyle bir tespitte bulunmuştum:
"Muhalefet, 2019 yerel seçimlerinden bu yana kendisine aday arıyor. Hiç ara vermedi. Seçimler geldi geçti adaylık yarışında aynı yöntemler tedavülde. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları seçim öncesinde beş yıl adaylık yarışındaydılar. Bir önceki seçimde birbirlerine galip gelmedikleri için yarım düzüne cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ihdas edilerek iki belediye başkanına pozisyon üretilmişti. Şimdi de giderek sertleşen bir rekabet var aralarında."
Son günlerde yaşananlara bakınca, seçime kadar bu rekabetin devam edeceği anlaşılıyor. Hatta, bir önceki seçim döneminden daha sancılı bir sürecin, benzer yöntemler kullanılarak yaşanma ihtimali yüksek. CHP, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları arasında yürüyen rekabete bir çözüm bulmadığı için en son parti üyelerinin ön seçimle cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğini duyurdu. Bu yönteme, Mansur Yavaş'ın rıza göstermediği muhalefeti destekleyen medyada gerekçeleri ile birlikte açıklandı. Yavaş'ın, "ön seçimden isabetli adayın tespit edilemeyeceği, dolayısıyla, beş ayrı anket şirketine kamuoyu yoklaması yaptırılmasının daha isabetli olacağını" belirttiği aktarılıyor.
Hatırlayalım. Muhalefet son cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday belirleme arayışında en çok tartışılan konu, kamuoyu yoklamaları ile adayın belirlenmesiydi. Altılı masada, bu öneriye bazı parti başkanlarından itiraz geldiği için uygulamaya konamamıştı. O dönemde, doğrudan masada yer almayan iki şehrin belediye başkanının, aday belirleme yönteminde "kamuoyu yoklamasının daha isabetli olacağını" söyledikleri sır değil. Şimdi gelinen süreçte Mansur Yavaş'ın, anketlerde Ekrem İmamoğlu'ndan daha önde çıkması, CHP yönetimini yeni bir arayışa yönlendirmiş görünüyor. Yine hatırlayalım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde altılı masa, bakanlıkları ve kamu kurumlarını partiler arasında pazarlıkla paylaşmışlar ve hatta ikinci tur seçimlerde bazı partilerin desteklemesi karşılığında, bir önceki turda başka partilere vaat edilen bakanlık ya da devlet kurumu, bir başka partiye gizli mutabakatla verildiği ortaya çıkmıştı. Bu bölüşüm pazarlıklarının birçok ayrıntısını kamuoyu, "seçim yenilgisinin sorumlusu kim" tartışmalarında öğrenmişti. Önümüzdeki seçim için paylaşım pazarlıklarının erken başlayacağı anlaşılıyor. Mansur Yavaş'ın ikna edilebilmesi için farklı formül arayışlarının gündemde olduğu ve bakanlıkların iki belediye başkanı arasında pay edilmesi gerektiği yine muhalefeti destekleyen medyada yazıldı. İmamoğlu ve Yavaş'ın ortak bir formüle ikna edilebilmesi için birinin cumhurbaşkanı, diğerinin başbakan formülü ile yardımcısı olması gerektiği, eşit yetki ve çifte imza ile devleti yönetmelerinin uygun olacağı tartışılıyor. Hatta, bu iki adayı destekleyen partilere de bakanlıklardan pay verilmesinin en iyi yöntem olacağı belirtiliyor. Yani, pazarlık masası devrede...
CHP'nin kendi adayını belirlemesine yönelik bir arayış içinde olması siyasetin doğası gereği olarak değerlendirilebilir. Ancak daha seçime en az üç yıl var. Adaylık yarışına giren başkanlar Türkiye'nin en büyük şehirlerinin yöneticileri. Seçmenler, belediye başkanlarını seçerken, şehirlerine hizmet beklentisi ile oy verirler. Şehirlerinin adaylık yarışına feda edilmesini istemezler. Şehirlerin kaynaklarının adaylık mücadelesine değil, hizmet ve yatırımlara ayrılmasını beklerler. Sadece bir örnek vermek gerekirse... Adaylık kampanyasında, şehirlerin depreme hazırlanması için büyük vaatler verilmişti. Kentsel dönüşümle ilgili büyük laflar söylenmişti. Şu anda, İstanbul'un depreme hazırlık ve kentsel dönüşümü konuşulmuyor. Zamanında bu şehirlere yapılması gereken yatırımlar ihmal edildiğinde, biriken sorunlara çözüm üretme maliyetinin çok daha büyük olduğu tecrübeyle sabit. Cumhurbaşkanı adaylığı, pazarlıklarla ve siyasi mühendisliklerle değil de yapılan hizmetler ve yatırımlar üzerinden halkın vereceği destekle belirlendiğinde buradan şehirler de kazançlı çıkar. Ancak, halka hizmet ve şehrin sorunlarına çözüm üreterek destek almak kolay bir yol değildir!
[Sabah, 3 Şubat 2025]