1- Fransa'daki sokak olaylarının nedeni ne?
Fransa'da son dönemde dünya gündemine oturan olayların görünürdeki nedeni Cumhurbaşkanı Hollande destekli Manuel Valls liderliğindeki sosyalist hükümetin iş piyasasını liberalleştirmek amaçlı bir yasa tasarısını yürürlüğe koymak istemesidir. Çalışma Bakanı Myriam El-Khomri'nin Meclise getirdiği yasa tasarısının amacı hükümet kaynaklarınca Fransa'nın kanayan yarası olan ve uzun süredir yüzde 10 bandında seyreden -genç nüfusta yüzde 25- işsizliği azaltmak olarak belirtilmektedir. Karşı cephede yer alanlar ise yasa tasarısını çıkarmaya çalışan hükümeti, çalışanların haklarını kısıtlamak, işten çıkarmaları kolaylaştırmak, iş sözleşmelerinin feshinde ödenecek tazminat miktarını azaltılmak, sendikaların rollerini zayıflatmak ve genel olarak sağcı bir siyaset izlemekle suçlamaktadırlar.
2-Peki hükümet bu yasayla gerçekten işsizliği azaltabilecek mi?
Objektif bir değerlendirme yapılacak olursa yasa tasarısının neler getireceği hakkında yaşanan tartışmalara girmeden de hükümetin pozisyonunun zayıf olduğu söylenebilir. Şöyle ki, yasa tasarısı ile hükümet uzun süredir ortada olan ve artık Fransa'nın yapısal krizi nitelemesini hak edecek işsizlik sorununu çözecek, özellikle genç nüfusun daha fazla mağdur edilmesini önleyecek tedbirleri alma noktasında üzerine düşenleri yerine getirmeden kestirme yoldan kazanımlar elde etmeye çalışmaktadır. Bu noktada yeni iş alanları yaratamayan hükümet var olan iş alanlarına göz dikerek yasa tasarısında gündeme getirdiği düzenlemeler yoluyla Fransız iş piyasasında mevcut olan iş olanaklarını adeta halihazırda çalışanlar ile işsizler arasında dönüşümlü hale getirmeye çalışmaktadır. Yani bir nevi eve yeni ekmek getiremeyen bir aile babasının aile bireylerini evdeki ekmeği paylaşmaya zorlaması gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu sayede hükümet üzerindeki sorumluluğu atmış gibi yaparak işsizlerle an itibarıyla bir işi olanları karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Hükümet, Parlamentoda içlerinde kırk kadar sosyalist parti milletvekilinin de bulunduğu yasa tasarısı muhalifi karşısında amacına ulaşmak için Meclis içinde yeterli çoğunluğu bulamayacağını görünce basına kapalı bir Bakanlar Kurulu toplantısında Fransız Anayasası'nın 49. maddesinin 3. fıkrasının kendisine sunmuş olduğu imkanı kullanma kararı alarak yasa tasarısını 'anti-demokratik' yollarla uygulama imkanını oluşturmak istedi. Bunun dışında Fransa'da 2015 yılında gerçekleşen terör saldırılarının ardından ilan edilen olağanüstü hal rejimi hükümetin güvenlikçi politikaları merkeze almasına yol açtı. Güvenlik gerekçesiyle sürekli uzatılma yoluna gidilen olağanüstü hale ek olarak terörist olarak nitelendirilenlerin Fransız vatandaşlıklarının ellerinden alınması isteği ülkede çok yönlü tartışmalara sebebiyet verdi. Tartışmalar sosyalist parti içindeki bir grup milletvekilinin parti yönetimiyle ayrı düşmelerine ve yine sosyalist olan hükümeti sol politikalardan uzaklaşmakla suçlamalarına neden oldu. Son olarak dikkat çekilmesi gereken bir nokta da Fransa'nın en önemli işveren sendikasının (CNPF/ Medef) hükümetin reform planlarını en baştan beri desteklemesinden ötürü tasarıya muhalif olan kesimlerde reformun daha çok işverenlerin çıkarlarına hizmet edeceği şeklinde şüpheler oluşturdu.
3-Solcular neden yine solcu olan bir cumhurbaşkanına karşı sokağa çıktılar?
Her ne kadar Hollande hükümetinin sosyalist olduğu ifade ediliyorsa da Soğuk Savaş sonrası düzende bu tanımın artık 'sosyal demokrasi'ye karşılık geldiği bilinen bir husustur. Bazı ülkelerdeki sosyalist partiler ortaya yeni çıkan duruma içerik açısından uyum sağlamanın ötesinde şeklen de uyum sağlamayı tercih ederlerken (Örneğin Avusturya Sosyalist Partisi adını Avusturya Sosyal Demokrat Partisi'ne dönüştürdü) Fransa'da görüldüğü gibi bazıları böyle bir değişimi gerekli bulmadı. Bu manada solcuların sosyalist/ solcu bir hükümete/cumhurbaşkanına karşı oldukları ifadesini kolaylık olsun diye söylediğimiz düşünülmelidir. Özellikle sendikal hareketin en aktif temsilcisi olan CGT'nin geleneksel Fransız Komünist Partisi'ne olan yakınlığını da göz önünde bulunduracak olursak...
4-Bu tartışmadan hükümet mi galip çıkacak yoksa sendikalar mı?
Olayların devam etmesinde veya etmemesinde en büyük etken hükümetin tutumu olacaktır. Zira tarihsel olarak bu ve buna benzer çok sayıda durumda büyük oranda hükümetin geri adım atarak reform planlarını bir başka bahara ertelediği görülmüştür. Elbette tersinin de olduğu ve hükümetin iradesini dayattığı, bunun karşısındaki muhalefetin cılız kaldığı anların da Fransa tarihinde örneklendirilmesi mümkündür. Her ne kadar taraflar arasındaki güçler dengesini net olarak kestirmek mümkün değilse de analistlerin genel yaklaşımı hükümet ile muhalifler arasındaki bilek güreşinden galip çıkacak olanın yasa tasarısı karşıtları olacağı yönündedir.
5-Yaşanan olaylar EURO 2016'nın düzenlenmesini etkiler mi?
Özellikle 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın 10 Haziran'da başlayacak olması ve dünyanın en önemli bisiklet yarışı organizasyonu olan Tour de France'ın 2 Temmuz'da start alacak olması ülkede süren gösteri ve grev dalgasını her zamankinden daha belirleyici hale getirmektedir. Bu iki çok önemli uluslararası organizasyonun hem güvenlik bakımından gerektirdikleri hem de ülkenin başat gelir kaynaklarından olan turizm açısından önemi durumu daha da kırılgan hale getirmektedir. Ayrıca Fransız demiryolları SNCF'de başlatılan grevin sivil havacılık sendikalarının ve Paris toplu taşıma işletmesi RATP'ye de sıçraması ülke içindeki kaosun daha da artabileceği izlenimine neden oluyor.
6-ABD neden seyahat uyarısı 6 yaptı?
ABD vatandaşlarını olası terör tehlikesine karşı uyardı. Özellikle büyük organizasyonlar, alışveriş merkezleri, turistik mahaller gibi ülkeyi ziyaret edenlerce yoğun kullanılan yerlerin teröristlerin muhtemel hedefleri arasında olduğu ifade edilen açıklamada EURO 2016 futbol müsabakalarının büyük ekranlarda toplu olarak seyredildiği alanların da tehlike içerdiği hatırlatıldı. Hatırlanacağı gibi 13 Kasım 2015 tarihinde Paris'i kana bulayan terör saldırılarının hedefinde futbol şampiyonasının açılış ve final maçlarının gerçekleştirileceği Stade de France da vardı.
[Sabah Perspektif, 4 Haziran 2016]