Siyasi Partilerin Seçim Beyannamelerinde Ekonomi
Moderatör |
Doç. Dr. Sadık Ünay, SETA Ekonomi Direktörü |
Konuşmacılar |
|
SETA İstanbul’da “Siyasi Partilerin Seçim Beyannamelerinde Ekonomi” başlıklı bir panel düzenlendi.
SETA İstanbul Ekonomi Direktörü Sadık Ünay’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele, MÜSİAD Eski Başkanı, AK Parti MKYK Üyesi Doç. Dr. Ömer Bolat, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Çelen, Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Emine Nur Günay konuşmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörü Sadık Ünay açılış konuşmasında seçim beyannameleri üzerine ekonomi politik bir inceleme ve genel bir makroekonomik değerlendirme ile ekonomik vaatlerin ele alınacağına dikkat çekerek, Türkiye’nin yeni bir kalkınma hikâyesine ihtiyacı var mı sorusu ile panel başladı. Türkiye’de bu dönemde ekonomik vaatlerin tartışılması ve gündemi bu derece meşgul etmesinin ideolojik ve kimlik gibi siyasi söylemler üzerinde yoğunlaşılmamasının seçmen nezdinde iyiye işaret olduğu belirtildi.
GÜNAY: “TÜRKİYE’NİN EKONOMİDE 13 YILLIK BİR HİKÂYESİ VAR ZATEN"
Panelin ilk konuşmacısı Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Emine Nur Günay oldu. Günay konuşmasına AK Parti ile beraber Türkiye’nin 13 yıllık başarı hikâyesi ile devam eden bir sürecin işleyişi ile başladı. Muhalefet tarafından sunulan ekonomi vaatlerinin birçoğunun zaten AK Parti tarafından yapıldığını ve halen devam edildiğine işaret etti. Günay bu kapsamda siyasi istikrarın sağlandığı bir ortamda makroekonomik istikrarın da geldiğine değinerek, daha ileriye dönük makroekonomik istikrar sağlama yolunda önümüzde yüksek teknoloji ile katma değeri artırıcı üretim ve nitelikli insan gücü ile istikrarın devamının sağlanması için kararlı adımlarla çalışmalar yapıldığına değindi. AK Parti’nin teknoloji, insan ve verimlilik odaklı bir politikası olduğunu dikkat çeken Günay, aynı zamanda gelir adaletsizliği gibi bir problemin nasıl daha iyileştirilebileceği üzerinden politikalar üreterek refah kalitesini yükseltmeyi amaçladıklarını belirtti. 2002 yılında en üst ile alt gelir grubu arasındaki farkın %9,5 olduğunu ve kendi dönemlerinde %7,5 ‘a düşürülmesine rağmen daha iyisi için politikalar üretmenin gerektiği üzerinde durdu. Bunun için tüm gelir gruplarının dengeli bir pay alabilmesini sağlamak için kapsayıcı bir ekonomi modelinin gerçekleştirildiğini ve bu yönde devam edildiğini belirtti. Günay, sahada vatandaşı dinlediklerini ve gerekli hassasiyeti gösterdiklerine şahit olduklarını, bu bağlamda seçim vaatlerinin kolay olduğunu fakat uygulamanın farklı ve zor bir süreç olduğuna işaret etti. Günay, Ar-Ge-inovasyon, teknoloji ile dönüşen üretim ve insan kaynağına yapılan yatırım sonucunda, katma değerli üretimde insanlarımızı bu alanlarda istihdam edilmesi ve bu çerçevede ihracatın arttırılarak ithalata olan bağlığın azaltılacağını belirtti. Günay, istihdamın önemine değinerek 2005-2014 arasında yaratılan toplam istihdam alanın 6,3 milyon ile çok önemli bir başarı elde edildiğini vurguladı. Günay, son olarak genel ekonomi politikalarına bakıldığında zaten AK Parti ile önemli bir kısmının gerçekleştirildiğini ya da icraatları arasında yer aldığını tekrar belirtti.
BOLAT: " VATANDAŞ GÜVEN VERİCİ VE İNANDIRICI POLİTİKALARA DİKKAT EDECEK ."
Panelin ikinci konuşmacısı MÜSİAD Eski Başkanı, AK Parti MKYK Üyesi Doç. Dr. Ömer Bolat oldu. Bolat, AK Parti’nin 12 yıldır üst üste siyaset yürütmesinde yıpranma sürecinin normal olduğuna değinerek, bundan dolayı sert, kutuplaşma ve bel altı vuruşların olduğunu ve son 2 yıldır ülkemize yaptırılan patinaj ile iktidarın koltuğundan indirilmek istendiğini belirtti. İktidar partisi olmanın verdiği sorumluluk ve anlayış ile daha dikkatli olmaya çalıştıklarını vurguladı. Bolat, AK Parti’nin yerli, milli ve halkçı politika ile toplumla bütünleştiğini sağladığı refah artışı ve gelir artışı ile beraber işçi, çiftçi, emekli ve memur nüfusu gibi toplumun farklı katmanlarından dâhil aldığı desteklerin %50 olmasını, bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bolat, AK Parti’nin uyguladığı başarılı makroekonomik istikrar ile beraber muhalefet partilerin ekonomi konusunda vaatlerini sunmalarının iyi bir şey olduğu yalnız ortada güven problemi olduğuna işaret etti. Seçimlerde vatandaşın oy verirken partilerden güven duyacağı ve geçmişteki performanslarının dikkate alınacağına değinerek, vatandaş ülkeyi dört sene teslim edeceği partinin geçmişte ne yaptığı konularında dikkatle davranacağını belirtti. Bunun içinde güven ve inandırıcılığın önemini tekrar belirtti. Bolat, muhalefetin sadece harcamalar üzerine politika önermelerinin sonucunun bütçe açıklarına neden olacağını belirterek bu tarz vaatlerinin en büyük kazanç sağlayanın büyük sermaye olacağını vurguladı.
ÇELEN: " SİYASİ BAŞARININ TEMEL KOŞULU KAMU BÜTÇE DENGESİDİR."
Panelin son konuşmacısı Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Çelen, Türkiye’nin 1980’ten sonra en önemli krizlerini “bütçe açıkları ve finansman arayışı” konusunda yaşadığı başarısızlık olduğunu belirterek, AK Parti’nin yaptığı ilk şeyin bütçe dengesini sağlamak olduğunu vurguladı. 2002’den sonra borç faizinin payının düşmesi ile beraber kamu hizmetleri için kamu bütçelerinde yer açıldığını da belirtti. Kamu hizmetlerinin bir toplumdaki önemine değinen Çelen, sosyal hizmetler, altyapı havaalanı gibi yapılan ciddi yatırımların önemine değindi. Kamu bütçesi üretemeyen siyasi yapıların ayakta kalmasının mümkün olmadığına işaret ederek yapılan kamu hizmeti ne kadar iyi sunulursa iktidarın o derece başarılı olacağını vurguladı. Çelen, seçim beyannamelerindeki asgari ücret konusunda devlet memurlarının hiçbirisinin asgari ücret ile çalışmadığını belirterek, asgari ücretin maliyetlerin arttırılması demek; Kobiler başta olmak üzere esnafların üretim maliyetlerinde ciddi baskı oluşturulması anlamına geldiğini vurguladı. Aynı bağlamda Çeçen, kamu finansman dengesini kaybetmeniz demek Türkiye’nin birçok ekonomik parametreleri ile oynamak anlamına geleceğine, bu yüzden dikkatli davranmak gerektiğini vurguladı. Çelen, vurgulanan ekonomik vaatlerin çok realist olmadığına işaret ederek, ayakları yere daha sağlam basan vaatlerin olması gerektiğini belirtti. Çelen, kamu maliyesinin önemine değinirken çözüm sürecinin çok önemli olduğunu vurguladı, sürecin sağlıklı devam etmesi halinde, kamu maliyesinin geliştirilmesi konusunda pozitif etkisinin öneminin yadsınamaz olduğunu belirtti.
Panel, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.