SETA CONFERENCE Chair: Taha Özhan, SETA Konuşmacılar: İhsan Dağı, METU Ertan Aydın, Pollmark Date: September 22, 2010 Wednesday Time: 14.00 – 15.30 Venue: SETA Foundation, ANKARA
The Constitutional Referendum on September 12, 2010 is seen as a turning point in recent Turkish political history which allowed the Turkish people to reconsider the legacy of 1980 military takeover imposing a constitution of its own. In the midst of heated discussions as to the direction of Turkey in the aftermath of the referendum, Turkish people voted for change and accepted constitutional amendments with a large margin of 58% in favor, and 42% against.
Referendum results raise a number of questions that need careful attention: To what extent and in what direction can outcomes of the referendum change Turkey’s political agenda? What was the reason for holding a referendum? What kind of constitutional amendments did the referendum promise? What kind of improvements would those changes bring about? How can results of the referendum influence civil-military relations, Kurdish question and religious freedoms in Turkey together with Turkey’s EU membership process? Who won and who lost in the referendum? Foundation for Political, Economic and Social Research (SETA) is organizing a panel to address these questions with leading experts of Turkish politics.
***
SETA’nın 22.09.2010 tarihinde düzenlemiş olduğu “The Constitutional Referendum and Future of Turkish Politics” başlıklı panele Taha Özhan (SETA Genel Koordinatörü) oturum başkanlığı yapmış, İhsan Dağı (ODTÜ) ve Ertan Aydın (Pollmark)konuşmacı olarak katılmışlardır. Panelin açılışında Taha Özhan, Türkiye’nin bugüne kadar dört Anayasa tecrübesi geçirdiğini (1921, 1924, 1961 ve 1982) ve özellikle 82 Anayasası’nın birçok kez değiştirilmiş olmasına karşın hala Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak ve devleti merkeze alan bir yapıda olduğunu anlattı. Özhan, bu bakımdan 12 Eylül 2010 günü gerçekleştirilen ve %58 Evet oy oranıyla kabul edilen düzenlemelerin son derece önemli olduğuna ve gelişen/dönüşen yeni Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir Anayasa için hayati bir adım olduğuna işaret etti. Bu bağlamda uluslararası medyanın artık “AK Parti ne zaman kaybedecek?” türünden şüpheci yaklaşımları terk etmesi gerektiğine vurgu yapan Özhan, önemli olanın Türkiye’nin istikameti olduğunu söyledi. Özhan, toplumun büyük kesiminin özgürlükçü ve sivil bir Anayasa talebi olduğunun net olarak görüldüğü bu referandumun Türkiye’nin önünü açan bir nitelik taşıdığına da vurgu yaptı. İlk konuşmacı olarak sözü alan İhsan Dağı’nın odak noktası, Türkiye’deki değişim talebini en iyi okuyan siyasi hareketin AK Parti olduğu ve 8 yıldır iktidarda olmasına karşın bu değişimi hala okuyabilmesinin bu parti için bir başarı olduğu vurgusuydu. %58’in AK Parti için bir “açık çek” olmadığını söyleyen Dağı, yanlış adımların atılması durumunda kaybedilecek olan önemli bir oy oranının, sivil ve demokratik bir Anayasa doğrultusunda atılacak doğru adımlarla AK Parti’nin oy potansiyeli haline gelebileceğini de savundu. Dolayısıyla 2011 seçimlerinin anahtarı şu anda AK Parti’nin elindedir ve doğru adımları atması halinde AK Parti’nin oyunu bir önceki seçimlere göre artırarak 2011 seçimlerini kazanması sürpriz olmayacaktır. Referandum sürecinde liberal-demokrat-muhafazakârlardan oluşan ve hatta birçok sol kesimin de destek verdiği bir Evet cephesi, öte yandan