14 Haziran 2010 Ceylan InterContinental Hotel - Ä°stanbul KonuÅŸmacılar: Abellah Boussole,Basheer Nafi,Burhan KöroÄŸlu,Bülent Aras ,Cengiz Çandar,Fahmy Howeidi,Hatem Ete,Jawad Al Hamad,Mustafa Al-Labbad,Mustafa El-Murabit ,Nelly Hana,Pakinam Sharqawee,Rafik Abdessalem Bouchlaka,Taha Özhan,Talip Küçükcan,Tarek Abdelgelil,Wesim Kalajieh
Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraÅŸtırmaları Vakfı (SETA) 14 Haziran 2010 günü Ä°stanbul Ceylan InterContinental Otel'de “Türk-Arap Forumu” düzenledi. Forumun açılışında konuÅŸan SETA Dış Politika Koordinatörü Prof. Dr. Talip Küçükcan, Türkiye ile Arap dünyası arasındaki iliÅŸkilerin çok köklü, tarihi, kültürel, coÄŸrafi ve siyasi birlikteliÄŸi ifade ettiÄŸini, bu nedenle Türkiye ile Arap dünyası arasındaki yakın iÅŸbirliÄŸinin Türkiye'nin Batı’dan uzaklaÅŸtığı ve bir eksen kaymasının yaÅŸandığı anlamına gelmediÄŸini söyledi.
SETA Genel Koordinatörü Taha Özhan da Irak'ın iÅŸgaliyle baÅŸlayan sürecin bugün gelinen noktasında, Ä°srail'in Akdeniz'de yardım gemilerine saldırmasının dış politikada bir kırılma yaÅŸanmasına neden olduÄŸunu, bu kırılmanın zihinsel kırılmayı da beraberinde getirdiÄŸini söyledi.
Türkiye, Ürdün, Suriye ve Lübnan arasında imzalanan vizesiz serbest ticaret bölgesi anlaÅŸmasıyla Ä°srail'in etrafındaki ülkelerin bir araya gelmesinin anlamlı olduÄŸunu ve Ä°srail'in yalnızlaÅŸtığını dile getiren Özhan, Türkiye'nin artık Ä°slam dünyasıyla ilgili olaylarda tavrını net olarak ortaya koyduÄŸunu ve bu duruÅŸundan geri adım atmayacağının hem halklar hem de ülkeler tarafından görüldüÄŸünü kaydetti.
Özhan, Ä°srail'in bu barış havzasının bir parçası olması için fiziken bu coÄŸrafyanın bir parçası iken zihnen Washington'da olmaması gerektiÄŸini, aksi takdirde bu barış havzasından yararlanamayacağını söyledi.
Talip Küçükcan, Türkiye'nin yürüttüÄŸü siyasetin son derece rasyonel bir seçime dayandığını, SoÄŸuk SavaÅŸ’ın ardından uluslararası sistemde yaÅŸanan köklü deÄŸiÅŸikliklerin etkisinin Türk dış politikasında da görüldüÄŸünü kaydetti. Aynı zamanda uluslararası sistemin artık tek kutuplu yapıdan çok kutuplu bir yapıya evrildiÄŸi ve aktörlerin yeni konumlarını netleÅŸtirmeye çalıştıkları bir küresel karmaÅŸa ortamında Türkiye gibi ülkelerin bölgelerinin baÅŸat aktörleri olabileceÄŸini ifade etti. Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi yeni aktörlere vurgu yapan Küçükcan, ''Yeni dünya düzeni kurulurken Türkiye sadece Orta DoÄŸu ve diÄŸer Arap ülkeleriyle deÄŸil Rusya, Yunanistan ve Afrika açılımlarıyla da dış politikasının yeni projeksiyonlarını ortaya koydu. Türkiye'deki bu deÄŸiÅŸim 2002-2010 yılları arasında baÅŸlamış deÄŸil; 1980'lere doÄŸru gidildiÄŸinde Türkiye'nin bölgeye yönelik aktif politika izlediÄŸini görürüz'' diye konuÅŸtu.
Küçükcan, 2002-2010 yılları arasında Türkiye'nin dış ticaret hacminin Yunanistan, Ä°ran, Rusya ve Orta DoÄŸu ülkeleriyle ciddi bir dönüÅŸüm yaÅŸadığını, Türkiye'nin en büyük dış ticaret ortağının Almanya iken ÅŸimdi Rusya olduÄŸunu söyledi.
Küçükcan, forumda Türk Arap iliÅŸkilerinin hem tarihsel derinliklerinin, hem de bugün gelinen noktanın deÄŸerlendirileceÄŸini, Türk-Arap iliÅŸkilerinde en önemli sorun odaklarının neler olduÄŸu, buna yönelik çözüm önerileri ve ne gibi fırsatlar bulunduÄŸu konularının ele alınacağını belirterek, ''Bölgesel barış ve istikrarın korunmasında Türkiye ve Arap dünyası en önemli aktörler'' diye konuÅŸtu.
Açılışın ardından basına kapalı olarak de