Türkiye'nin Kadın Politikaları ‘Yeni Türkiye'yi yakalar mı?

30 Eylül'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Demokratikleşme Paketi'nde başörtülü kadınların kamu kurumlarında herhangi bir yasak ve sınırlamaya maruz kalmaksızın çalışabileceği açıklandı. Her ne kadar bazı meslek gruplarının kararın dışında tutulması bu konudaki ayrımcılığı tam olarak ortadan kaldırmasa da, şüphesiz yaklaşık elli yıldır kadınlara yönelik süren bir keyfi uygulamaya son verilmiş olması demokratikleşme adına ve Türkiye'de kadınların sosyal hayatta aktif bir şekilde yer alabilmesi açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Açıklamanın ardından Meclis'e beş başörtülü vekilin girmesi ve giriş esnasında 1999'da yaşananların aksine partilerin daha sağduyulu bir tavır sergilemesi normalleşme konusunda önemli bir işaret olarak görülebilir. Başbakan tarafından atılan bu önemli adımın Türkiye'nin sosyal ve siyasal hayatında pek çok olumlu gelişmeyi beraberinde getireceği kesin.


Devamı
Türkiye'nin Kadın Politikaları Yeni Türkiye'yi yakalar mı
Sarıgül mü CHP'ye Katıldı CHP mi Sarıgül'e

Sarıgül mü CHP'ye Katıldı, CHP mi Sarıgül'e?

Türkiye'nin siyasal gündeminin ekseni, yaklaşan 2013 yerel seçimleri vesilesiyle yavaş yavaş partilerin seçim stratejileri ve aday belirleme süreçlerinin tartışılmasına ve analiz edilmesine doğru kaymaya başladı. Ak Parti, öncelikle 16 Büyükşehir Belediyesi ve daha sonra kalan diğer şehirler için başkan adaylarını açıklamadan önce taban teamüllerini yoklayan bir çalışma başlattı. Ak Parti'nin yerel seçimlerdeki adaylarını araştırma, açıklama süreci ve stratejileri önemlidir. Zira Ak Parti'nin açıklayacağı adaylar, başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinin -özellikle büyük şehirlerde- göstereceği adayları doğrudan etkileyecek ve diğer siyasi partiler, iktidar partisiyle rekabet edebilecek kalibrede adayların öne çıkarılmasına gayret göstereceklerdir.


Devamı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 18 Ekim'de 1 Ocak itibariyle üyelik süreleri sona erecek Azerbaycan, Guatemala, Fas, Pakistan ve Togo'nun yerine görev yapacak 5 ülke için oylamaya gitti ve oylama sonucunda Nijerya, Çad, Suudi Arabistan, Litvanya ve Şili BM Güvenlik Konseyi'nin iki yıllık geçici üyeliğine seçildi. Fakat BM tarihinde bir ilk yaşandı ve Suudi Arabistan, barış ve istikrarı sağlamada yetersiz kaldığı eleştirisiyle BMGK üyeliğini (henüz resmi bir adım atılmasa da) reddetti. Suudi Arabistan'ın, tarihinde ilk kez elde ettiği ve BM'nin yaptırım gücüne sahip tek siyasi organı olan Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini neden reddettiği ise çelişkili cevaplar içeriyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 30 Eylül 2013'te açıklanan Demokratikleşme Paketi, yıllardır dile getirilen “anadilde eğitim” tartışmalarını yeniden canlandırarak, farklı boyutta yeni bir süreç başlattı. Açıklanan pakete göre özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim mümkün hale gelecek. Mevcut Anayasa'nın “eğitim ve öğretim” hakkını düzenleyen 42. Maddesi'nin son fıkrasında, “Türkçeden başka hiçbir dil eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.” hükmünden dolayı her ne kadar pakette “anadilde eğitim” ifadesi yer almasa da, bu durumun tartışmaya açılması dahi bu konuda yıllardır oluş(turul)an tabuların yıkılması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Türkiye'de birçok konuda özgürlüklerin yeniden tanımlandığı bir sürece girildiği göz önünde tutulursa, dil hususunda yapılacak tüm özgürlükçü hamleler ülkedeki demokratikleşme sürecini hızlandırırken, devletin dışlayıcı ve tektipleştirici aklı da gittikçe normalleşecektir.

Kuveyt El Rai gazetesinin haberine göre, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği gerekli teknik hazırlıklar tamamlandıktan sonra 2014 yılının ortasından itibaren Konsey'e üye altı Körfez ülkesinin Şengen vizesine benzer bir turist vizesi uygulamasına geçilebileceğini belirtti. Bu uygulamanın Körfez ülkeleri arasındaki entegrasyonu artırmak başta olmak üzere şüphesiz pek çok getirisi olacak. 2011 yılında Suudi Kralı Abdullah bin Abdülaziz'in KİK'in işbirliğinden siyasi birliğe geçmesi yönündeki çağrısının somutlaştırılması adına önemli bir adım olan ortak vize uygulaması, KİK'e üye ülkeler arasında farklı alanlardaki işbirliğini de şüphesiz kuvvetlendirecek.

Bosna-Hersek bu günlerde soykırımların yaşandığı 1992-1995 savaşından sonra belki de en kritik günlerini yaşıyor. 1 Ekim'den itibaren yapılmaya başlanan ve muhtemelen ülkenin kaderine etki edecek nüfus sayımının Bosna'da birçok dengeyi yeniden şekillendirmesi bekleniyor. Ülke halkının ekonomik durumu ve eğitim seviyesinin röntgeninin çekileceği sayımda asıl merak edilen konunun etnik nüfus oranları olması şaşırtıcı değil. Zira kanlı etnik savaşın ardından sürekli gündeme gelmesine rağmen Bosna Hersek'te hiç nüfus sayımı yapılmadı. Bu sebeple 22 yıl aradan sonra yapılan sayımın, savaşın ardından ilk defa ülkenin demografik realitesini ortaya çıkaracak olması birçok açıdan önemli.

Almanya Federal Seçimleri: Koalisyon hangi renk olacak?

Dört yıl aradan sonra tekrar sandığa giden Almanya, merakla 22 Eylül Pazar günü yapılacak federal seçimleri bekliyor. İktidardaki Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) ve anamuhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD)'nin oy oranları seçim öncesi yapılan tüm anketlerde sabit görünürken, seçim sonucunu belirleyecek liberaller, yeşiller ve solcuların sandıktan hangi oy oranlarıyla çıkacakları merak konusu. Bunların yanı sıra, seçimlerin bir de büyük bir bilinmeyeni var: Kriz sürecinde Almanya'da mevcut düzeniyle Avro'ya ve Merkel başkanlığındaki hükümete karşı ciddi bir toplumsal tepkinin oluşmasıyla birlikte kurulan “Almanya İçin Alternatif Partisi” (AfD)'nin, özellikle iktidardaki Hıristiyan muhafazakârlar ve liberallerden oy çalarak barajı aşabileceği ve dengeleri değiştirebileceğinin çok da uzak bir ihtimal olmaması.


Devamı
Almanya Federal Seçimleri Koalisyon hangi renk olacak
Anlamı Belirleyen Aydınlarımız

Anlamı Belirleyen Aydınlarımız

Göstergebilim (semiyotik) denilen bilim dalı, dilin kendisini oluşturan göstergeleri sistemsel bir şekilde çözümleyerek anlamın nasıl üretildiği sorunsalına odaklanır. Gösterge ‘gösteren' ve ‘gösterilen' diye adlandırılan iki kategoriden oluşur; kabaca gösteren sesi (işitim imgesi), gösterilen de kavramı temsil eder. Gösteren ve gösterilen arasındaki bağın nasıl oluştuğuna dair çeşitli çalışmalar literatürde yer alır. Bu bilimin Avrupa'daki öncülerinden Ferdinand de Saussure aradaki bu bağın gizem dolu ve nedensiz olduğunu belirtse de, Roland Barthes Saussure'nin çalışmalarına yeni bir bakış açısı kazandırarak arada iki gösterge dizgesi bulunduğunu belirtir. İlki üzerinde uzlaşı olan düzlemken, ikincisi bir üst dildir ve ideoloji de tam olarak burada kurulur ve işler.


Devamı

Mısır darbesine desteğin Suudi dış politikası açısından anlamı aslında çok açık: Bölgenin Amerika müttefiki krallar ve diktatörler tarafından yönetilmesi, zenginlik ve iktidarın elitler arasında paylaşımı ve Amerikan ile İsrail çıkarlarının korunmasından müteşekkil olan statükonun devamını sağlamak.

Tunus, son yaşanan gelişmelerle istikrarsızlığa sürüklenme riskiyle karşı karşıya kaldı. Son aylarda tansiyonun iyice arttığı ülkede, anayasa çalışmaları iktidarda bulunan muhafazakârlar ile laik kesim arasında yeniden bir diyalog kuruluncaya kadar askıya alındı.

Mısır devleti ile yaklaşık 30 yıldır kavga eden Sina bölgesi sakinlerinin İhvan'a destek vermesi gerekçe gösterilerek, İhvan bir anlamda, darbecilerin kullandıkları terör ve şiddet söylemlerinin kıskacına çekilmek istenirken, bu destek nedeniyle devlet ile Sina arasındaki makas daha da açılıyor.

Tunus'ta olası bir askeri darbe, içinde marjinalliği barındıran bir seçenek olmakla birlikte Tunus ordusunun siyasi ve ekonomik denklemdeki yerinin ehemmiyetsizliği açısından çok uzak bir ihtimaldir.