Resmi bayram kutlamalarını bile siyasi krize, yetmedi rejim krizine çeviren yobazlar gördü bu ülke. 2002'den sonra tarihin dışına itildiğini, siyasette bir karşılığının kalmadığını kabul etmek istemeyen bir grup "devlet eliti" işi mızıkçılığa vurmuştu. Halkın seçilmiş temsilcilerini tanımayan, onları tasfiye etmek için her aracın kullanılabileceğini düşünen bu tipler, 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim tarihlerini iple çekerlerdi. Her bir bayramda halka dönüp "bakın bunlar mürteci" diye şikayet ederlerdi. Ellerindeki en önemli kanıtsa "başörtülü eş"lere sahip AK Partili bakanlar ve vekillerdi. İşte bu "gizli bilgi"yi her seferinde ifşa eder, bu "gizli bilgi"nin AK Parti'nin "gizli ajandası"yla ilişkisini kurarlardı. Halk, bunları iplemez, işine bakardı. Ne günlerden geçti bu ülke. Dönemin Meclis Başkanı, kendi düzenlediği bayram resepsiyonuna Cumhurbaşkanı Sezer'in ve CHP'li vekillerin protestosu nedeniyle eşini çağıramamış, AK Partili vekillere de eşsiz davetiye göndermişti. Gerçekten sadece kötü değil, saçma günlerdi. Allah'tan bu saçmalıklar geride kaldı. Fakat bugünün gayrı milli muhalefeti içinde o günlerin hatırasını yaşatmaya çalışanlar az değil. Malum, bu yıl TBMM 23 Nisan Resepsiyonunu iptal ettiğini duyurdu. Meclis başkanlığından yapılan açıklamada, "önceki yıllardan farklı olarak bu yıl yaşanan terör hadiseleri ve şehitlerimizin aziz hatıralarına hürmeten kamuoyunun da hassasiyeti dikkate alınarak resepsiyon yapılmamasına karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi. Gerekçe son derece net, bir o kadar da makul. Elbette aklını hırsına, kinine veya bu ülkenin düşmanlarına kiraya verenler için "makul" kategorisinin bir karşılığı yok. Nitekim TBMM'nin bu kararını duyar duymaz, "Cumhuriyet düşmanları işbaşında" diye propagandaya başladılar. Cumhurbaşkanına saldırmak için yeni bir fırsat yakaladıklarını düşündüler. Kaç gündür saçmaladıkça saçmalıyorlar. Bunların gazına gelen bir vatandaş mesela Antalya'da, "Atamız bugün yaşananları görmesin" diye bir Atatürk heykelinin gözüne kırmızı bir çaput bağlamış. Bunlar böyle yapadursun, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere kamunun önde gelen kurumları 23 Nisan'ı usturuplu bir biçimde kutladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya çocuklarını Beştepe Külliyesi'nde ağırladı, onlara hitap etti. Bu tayfa ne yaptı peki? Cumhuriyet gazetesi de bir "23 Nisan resepsiyonu" verdi. Evet, 2 yıldır paralel yapının tetikçiliğini yapan Cumhuriyet gazetesi. Kimlerle yapıldı bu sözde "kutlama" peki? KCK'nın siyasetteki uzantılarıyla. PKK'nın terör faaliyetlerini meşrulaştırmayı siyaset yapmak olarak pazarlayanlarla. CHP'nin küfür müptelası siyasetçileriyle. Ve tabii ki MHP operasyonunun önde gelen simalarıyla. O yakından tanıdığımız, çok iyi bildiğimiz koalisyon güçleriyle yani. Bundan sonra onlara "yobazlar koalisyonu" diyeceğim.
[Sabah, 25 Nisan 2016].