SETA > Yorum |
IŞİD'in Hilafet Rüyası

IŞİD'in Hilafet Rüyası

El-Bağdadi'nin halifelik rüyasına çevresindeki aynı zihniyet havuzundan beslenenler dışında bir destek gelmesini beklemek ancak fazla IŞİD videosu izlemekle mümkündür.

Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) Örgütü’nün kısaltmasındaki iki harfi atıp İslam Devleti (İD) ismini kullanmaya başlaması, uluslararası basında büyük yer buldu. Daha önce ismine Şam’ı temsil eden Ş harfini ekleyen örgüt, şimdi ise Irak’ın I’sını ve Şam’ın Ş’sini çıkararak sınırları aşan bir devlete (kendi ifadeleriyle hilafete) dönüştüğünü ilan etti.

Mezkur “devlet” aslında ikinci hatta üçüncü defa ilan edildi. IŞİD’in sanal dünyadaki merkez forumu olan Şumuh el-İslam, “İslam Devleti ilan edileli 2800 küsür gün oldu” der, Irak İslam Devleti Örgütü’nün kurulmasını kastederek. Daha sonra 9 Nisan 2013’te ise Irak ve Şam İslam Devleti Örgütü kurulur. Son olarak ise ülke isimleri çıkartılarak “cihanşümul” bir örgüt kurulduğu ilan edilir.

IŞİD’in beslendiği zihin dünyasının en göze çarpan özelliklerinden birisi sanrılarla dolu olmasıdır. Sahada ölesiye çatışmaları, bu çatışmalar sonucu alan kazanmaları ve hatta geçit törenlerine -İran’ın Şahap füzelerini andırır şekilde- Irak Ordusu’ndan ele geçirdikleri SCUD füzelerini eklemeleri bile dünyalarının sanrılarla örülü olduğu gerçeğini değiştirmez.

Şöyle bir ayrım yapmalıyız: IŞİD, Suriye’de büyümesine “göz yumularak” ve Irak’ta Maliki hükümetinin yarattığı sosyolojik öfke birikimini kullanarak Irak-Suriye hattında tehlikeli olduğunu ispatlamış bir örgüttür. Fakat, devlet olmaktan bahsettiğimizde biraz durup nefes almalıyız.

 VE EL-BAĞDADİ YÜZÜNÜ GÖSTERİR

Öncelikle IŞİD kendi dinamikleriyle an itibarıyla ulaştığı gücü tesis etmemiştir. Irak ve Suriye’deki kaos, iki ülke arasındaki “Texasvari” bir hattı IŞİD’e altın tepside sunmuştur. Bu hatta Irak ve Suriye’deki kaos ortamının ne kadar süreceğiyle orantılı olarak bir yarı-hakimiyet ve bir “savaş lordluğu” kurabilir. Şu ana kadar yaptığı gibi “duruma hakimiz” mesajını vermek için uluslararası basının çok sevdiği sansasyonel icraatlarda da bulunabilir. Örneğin, yüzü sır gibi saklanan ve hatta bir ara kurgu bir figür olduğu iddia edilen Ebu Bekir El-Bağdadi’nin (En azından El-Bağdadi olduğu iddia edilen bir şahsın) Irak’ta cuma hutbesi vermesini de dışarıya verilen hakimiyet mesajı olarak okumak mümkündür.

Fakat, bir olarak bu bölgede orta ve uzun vadeli olarak kalabilmesi mevcut şartlar dahilinde oldukça zordur. Muhtemelen El-Bağdadi bile kendisini halife ilan etmesinin basında bu kadar ciddiye alınacağını tahmin etmemiştir. Yine de IŞİD’in profesyonel medya stratejilerini bildiğimizden bu ilanın da planlı olduğunu söylemek mümkün. El-Bağdadi’nin halifelik rüyasına çevresindeki aynı zihniyet havuzundan beslenenler dışında bir destek gelmesini beklemek ancak fazla IŞİD videosu izlemekle mümkündür.

IŞİD HİLAFETİ BİR OKSİMORONDUR

El-Kardavi ve El-Makdisi gibi Sünni dünyanın veya Selefi halkaların itibar ettiği alimler bile yayımladıkları fetvalarında IŞİD ve hilafet kelimelerini kerhen yan yana kullandılar. Bu yüzden El-Bağdadi hilafetinin ciddiye alınmaması gerektiğinden ziyade IŞİD’in sapkın bir hareket olduğundan bahsettiler. Varoluş amacı tevhid olan hilafetin, varoluş amacı tekfir ve taksim olan bir terör örgütü ile aynı cümlede kullanılması bile Müslümanlar için züldür.

Irak’ta an itibarıyla birlikte hareket eden Sünni gruplar ideolojik olarak sadece farklılıklar arzetmemekte. Aynı zamanda birbirine yakın zamana kadar düşmanlık beslemiş gruplar da var. El-Kaide menşeili, “Enternasyonalist” ve tekfirci Selefi IŞİD ile mutasavvuf, Irak milliyetçisi Baasçılar, Irak işgalinde El-Kaide’ye karşı savaşmış Sahva Konseyleri’nden Sünniler ve biat etmesi zor Devrimci Aşiret Konseyleri arasındaki ilişkiler her an patlamaya hazır bir bomba gibidir. Bu gruplar arasında harmoni sağlanmaksızın derme çatma da olsa bir devletin sürdürülebilmesi -harici şartlar müsaade etse bile- oldukça zordur.

Suriye Baas rejimine verilen veya muhalefetten esirgenen her türlü destek ve Irak’ta Maliki’nin tekrar iktidarını kurması için harcanan her türlü çaba ve sokaklarda görülen her Amerikalı, IŞİD’in hilafet rüyasının süresini uzatacaktır. Uykudan uyandığımızda ise bir devletin kurulmasından ziyade iki devletin yok oluşuyla karşı karşıya kalacağız.

[Akşam, 07 Temmuz 2014 ]