SETA > Yorum |
Demokratların Zor Seçimi Direniş mi Uzlaşı mı

Demokratların Zor Seçimi: Direniş mi, Uzlaşı mı?

Hafta başında Temsilciler Meclisi’nde onaylanan geçici bütçe tasarısı federal hükümetin eylül ayına kadar fonlanmasını sağlıyor. Cumhuriyetçi temsilciler tasarıyı Demokratların desteği olmadan geçirdikten sonra seçim bölgelerine gitmek üzere Washington’ı terk ederek müzakereye açık olmadıklarını göstermiş oldular. Normalde Senato’daki pazarlıklar sonucu tasarının değiştirilmesi ve tek taslak metin haline getirilerek oylanması gerekiyor. Cumhuriyetçiler bu opsiyonu iptal ederek Demokratlara ‘’ya tasarıyı bu haliyle kabul edersiniz ya da federal hükümetin kapatılmasına sebep olursunuz’’ demiş oluyor.

Hafta başında Temsilciler Meclisi’nde onaylanan geçici bütçe tasarısı federal hükümetin eylül ayına kadar fonlanmasını sağlıyor. Cumhuriyetçi temsilciler tasarıyı Demokratların desteği olmadan geçirdikten sonra seçim bölgelerine gitmek üzere Washington’ı terk ederek müzakereye açık olmadıklarını göstermiş oldular. Normalde Senato’daki pazarlıklar sonucu tasarının değiştirilmesi ve tek taslak metin haline getirilerek oylanması gerekiyor. Cumhuriyetçiler bu opsiyonu iptal ederek Demokratlara ‘’ya tasarıyı bu haliyle kabul edersiniz ya da federal hükümetin kapatılmasına sebep olursunuz’’ demiş oluyor. Demokratlar tasarının bu halini kabul ederlerse bütçenin hangi kalemlerine ne kadar harcanacağına etki edemeyecekler. Bu durumda Trump’ın bütçeyi nasıl kullanacağıyla ilgili inisiyatif alanı genişlemiş olacak. Dolayısıyla Demokratlar ya federal hükümetin kapanmasına sebep olmanın siyasi maliyeti ya da Trump’a direnmemenin yaratacağı parti içi rahatsızlığı seçmek zorundalar. Senato lideri Chuck Schumer Demokratların tasarıyı bu şekliyle onaylamayacaklarını açıklayarak direnme sinyali verdi ancak federal hükümetin kapanmasının siyasi maliyeti bu tavırlarını değiştirebilir. Kötünün iyisini seçmek zorunda kalacakları bu ikilem, Demokratların Trump yönetimine karşı etkin bir muhalefet stratejilerinin olmadığına işaret ediyor.

Hükümet Kapanmasının Sonuçları

Federal hükümetin bütçe görüşmelerinin tıkanması sonucu kapanabilmesi Amerikan siyasetinin ayrıksı özelliklerinden birisi. Diğer ülkelerde hükümetler bütçelerini geçiremedikleri durumda devlet bir önceki bütçeye göre çalışmaya devam ederken bazı ülkelerde erken seçime gidilebiliyor. Bütçe görüşmelerinin tıkanmasının maliyeti siyasi olduğu için çözüm devlet çalışanlarının cezalandırılması veya devlet hizmetlerinin durdurulması şeklinde gerçekleşmiyor. Çözüm bütçeyi geçiremeyen siyaset kurumunun değişmesinden geçiyor. Amerika’da ise federal hükümetin temel fonksiyonları fonlanmaya devam etse de devlet kurumları kapanmış oluyor. Federal çalışanların yeni bütçe onaylanana kadar işsiz kaldığı ve birçok hizmetin durduğu bir süreç yaşanıyor. Bu bağlamda her iki parti de federal hükümetin kapanması olasılığını siyasi stratejilerinin bir parçası olarak kullanabiliyor. 2013 yılında Cumhuriyetçiler Obama’nın sağlık sigortası yasasının fonlarını çekmeye çalıştığında ve 2018’de Trump Meksika sınırına duvar inşa etmek istediğinde federal hükümetin kapanması opsiyonu siyasi koz olarak kullanılmıştı.

Federal hükümet kapandığı durumlarda her iki parti üzerinde oluşan yoğun baskı müzakere masasına dönüp bir uzlaşmaya varmalarını sağlıyor. Her iki parti de karşı tarafın kapanmadan sorumlu olduğunu gösterme savaşına girerek bütçelendirmede öncelikleri belirlemeye çalışıyor. Bu denklemde Cumhuriyetçiler ideolojik olarak daha küçük bir federal devleti savundukları için daha avantajlı durumdalar. Trump gibi federal hükümetin dış yardım ve eğitimle ilgili fonksiyonlarını tamamen sona erdirmeye kararlı bir liderin Demokratların elini zorlamak açısından daha avantajlı olduğu söylenebilir. Demokratlar ise hem federal devletin daha ağırlıklı rol oynamasını istedikleri hem de Sosyal Güvenlik sisteminde yaşanacak sorunların dar gelirlileri etkilemesinden çekindikleri için hükümetin açık kalmasını istiyorlar. Ayrıca finansal piyasalar da siyasi sıkışmanın yarattığı belirsizlik ortamına olumlu reaksiyon vermediği için her iki parti de uzlaşmanın yolunu arıyor.

Demokratlarin Stratejisi

Demokratlar Trump’ın ilk döneminde büyük oranda direnme stratejisi geliştirerek kendini Washington’a yabancı hisseden ve sisteme kendini kabul ettirememiş bir Başkan’ın zayıflığından faydalanmaya çalıştılar. Siyahi protestolardan kadın tepkisine kadar anti-Trump cephenin enerjisini direnme siyasetine tahvil etmeye çalışarak ara seçimlerde başarılı oldular. Ancak Trump ikinci döneminde hem Cumhuriyetçilerin Kongre’ye hâkim olması hem de kendi siyasi gücü dolayısıyla çok daha rahat. İlk döneminde atadığı geleneksel Cumhuriyetçilerin kendi istediklerini yapmamasından aldığı dersle tamamen kendine bağlı isimleri atayan Trump, federal kurumları küçültmek adına çok hızlı ve keskin adımlar atıyor. Ticaret savaşlarıyla piyasaları ürkütmesi ve ek gümrük vergilerinin hayat pahalılığını artırması ihtimali popülaritesine zarar verse de Cumhuriyetçi Parti en azından şimdilik tamamen arkasında. Hafta içi açıklanan enflasyon rakamlarının de olumlu bir sürpriz yapması Trump üzerindeki baskıyı azaltıyor. Bu durumda Demokratların ilk döneminde olduğu gibi direniş stratejisine yönelmeleri hem çözüm sunamayan hem de sistemi tıkayan bir parti algısının oluşmasına neden olabilir.

Demokratlar 2026 Kasım ara seçimlerinde Kongre’nin iki kanadından en az birini Cumhuriyetçilerden geri almak isteyecekler ancak şu anki lidersiz ve stratejisiz görüntülerinin bunu başarmaya yetmesi zor. Trump’ın federal devletin adeta içinden geçtiği ve devletin kapatılmasını çok da dert etmeyeceği bir dönemde Demokratların bu konuda etkin bir mücadele vermeleri pek mümkün değil. Federal devlet kapanırsa bunun siyasi maliyetini halkın gözünde Trump’a ve Cumhuriyetçilere kesmeyi başarmaları gerekecek ancak buna ilişkin bir stratejileri olduğunu söylemek zor. Dolayısıyla eylüle kadar geçici bütçenin Cumhuriyetçilerin istedikleri şekilde onaylanması ihtimali yüksek. Bu da Demokratlar için erken yenilgilerden biri olarak hanelerine yazılıp parti içindeki rahatsızlığı da artırabilir. Parti içinde çok daha sert ve ideolojik muhalefet yapılması gerektiğini savunanlar gerek direniş gerekse uzlaşı stratejilerinin etkisizliğinden rahatsızlar. Trump’ın ikinci döneminde yeni bir liderlik ve yeni bir stratejiye acil ihtiyaç duyan Demokratlar, Kongre’de pek de etkili olamayacakları bir döneme giriyorlar. Bu dönemde etkin bir muhalefet yöntemi geliştiremezlerse ara seçimlerde de başarısızlığa mahkûm olabilirler.

[Yeni Şafak, 14 Mart 2025]