Toplumsal psikolojiyi ve seçim sonuçlarını ancak büyük bir ekonomik krizin veya tüm toplumu etkileyebilecek düzeyde sosyal anlamı olan olayların deÄŸiÅŸtirebileceÄŸi birçok aktör tarafından artık biliniyor. ÖrneÄŸin 1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi Ecevit’in seçimlerde patlama yapmasına neden olmuÅŸtu. 2001 yılındaki ekonomik kriz sonrasında da iktidardaki tüm partilerin nerdeyse silinmesine, Ak Parti’nin ise çıkışına zemin hazırlamıştı.
Savcı Mehmet Selim Kiraz ve Ä°stanbul Emniyeti’ne yapılan terör eylemlerinin hedefi hükümet ve kamuoyu. Eylemleri planlayan zihinler, hükümeti ülkeyi yönetemez hale getirecek süreçlerin baÅŸlamasını murat etmiÅŸ gözüküyorlar. Halbuki bu iki terör olayı da seçim süreçlerini etkileyebilecek güçte olaylar deÄŸil. Bir gün boyunca süren elektrik kesintisinin seçimleri etkileme potansiyeli ÇaÄŸlayan ve Emniyet eylemlerinden daha güçlü.
Türkiye yapısal olarak daha güçlü bir hale geldi. Birkaç terör olayı ile kriz çıkarabilmenin zemini yok. Åžiddet aracılığı ile siyasal toplum mühendisliÄŸi yapmak isteyenler, bu siyasal ve sosyolojik gerçekliÄŸi göremiyorlar. Türkiye çıkışta olan bir ülke. Toplumun baskın kesiminde iÅŸlerin iyiye gittiÄŸine ve kontrol altında olduÄŸuna yönelik bir inanç ve güven var. Bu pozitif toplumsal ruh halini bir kaç terör olayı ile deÄŸiÅŸtirmek mümkün deÄŸil. Nitekim iki terör olayı da hükümet karşıtı kesimlerin elini zayıflattı. Hükümet ve devlet yapısına olumlu bakanları daha konsolide etti.
GEZÄ° AÄ°DÄ°YETÄ° TAÅžIYANLAR TERÖR Ä°LE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LÄ° ALGILANACAK
Nihayetinde de iki eylem de planlayanların istediÄŸi siyasal sonuçları üretemedi. Savcının öldürülmesi Berkin Elvan olayı ile iliÅŸkili. Berkin Elvan Gezi Parkı olaylarının sembol isimlerinden biri olmuÅŸtu. Savcının katledilmesi, Gezi Parkı olayları ile iliÅŸkili ÅŸeylerin öldürme ve terör ile anılmasına sebep oldu. Gezi ile ilintili kiÅŸiler, savcı katilliÄŸiyle beraber anılır hale geldi. Bu durum, küçük bir toplulukta intikam ve güç söylemi üretilmesine sebep olsa bile, Gezi koalisyonuna büyük zarar verir. Gezi Parkı aidiyeti taşıyan kiÅŸilerin çoÄŸunluÄŸu bir terör olayı ile iliÅŸkili anılmaktan hoÅŸlanmayacaklardır.
Bu son iki terör olayının diÄŸer bir sonucu ise radikal sol oylar üzerine olacaktır. Radikal solun HDP üzerinden siyasete eklemlenerek güçlenme ihtimali vardı. Bu son iki ÅŸiddet eylemi, bu süreci de olumsuz etkileme gücüne sahip. Radikal sol siyaset artık ÅŸiddet ve terör ile daha fazla iliÅŸkili algılanacaktır. DHKP-C eylemlerini devam ettirdikçe radikal sol siyasal söylem meÅŸruiyet sorunu yaÅŸayacak, geniÅŸleme imkanını kaybedecektir.
Terör olaylarını yapan küçük grupların radikal zihinleri, sosyal olayları deÄŸerlendirmede yetersiz kalıyor. Sosyal meselelerin çok boyutlu hallerini göremez hale geliyorlar. Siyaseti ve toplumu istedikleri yönde deÄŸiÅŸtirebileceklerine yönelik abartılı bir düÅŸünme biçimleri oluÅŸuyor. Keskin inançlılık hali, eylemle siyasal mühendislik yapabileceklerini düÅŸünmelerine yol açıyor. Grup yanılgısı ile kendilerini daha da marjinalize edecek süreçleri inÅŸa ediyorlar.
Modern dünyada devletler bu tür örgütlerden korkmuyorlar. Hatta bu tür radikal ve ÅŸiddet yanlısı örgütler devletlerin meÅŸruiyetini arttırmaya sebep oluyor. Yeni sosyal hareketler, tam da bu türden örgütlerin eylem tarzlarının baÅŸarısızlığı üzerinden geliÅŸtirildi. Gezi Parkı Eylemlerinin nihai kertedeki baÅŸarısızlığını bu türden örgütler saÄŸlamıştı. Bu son iki eylemle de Gezi’nin meÅŸruiyeti tamamen bitirilmiÅŸ oldu. Gezi Parkı eylemcilerinin bu durumu anlayamamaları da hazin.
Gezi Parkı koalisyonunun terör olayını meÅŸru görmeye yol açabilecek pozisyonlarda kalmaları da tam bir siyasal öngörüsüzlük. Ben Gezi Parkı olayları taraftarı olsaydım bu iki eylemden sonra küplere binerdim.
[Star, 4 Nisan 2013]
