SETA > Atölye |
Rusya'nın Uluslararası İmajı ve Soçi 2014

Rusya'nın Uluslararası İmajı ve Soçi 2014

Rusya'nın yumuşak güç arayışının son noktası, başlamasına günler kalan Soçi Kış Olimpiyatları. Ancak iç ve dış politikada pek çok seçimiyle eleştiri konusu olan Putin yönetiminin, bu olumsuz havayı ekonomik ve siyasi olarak ne kadar kendi lehine çevirebileceği meçhul.

Vladimir Putin’in 2000 yılında başkanlığa gelmesinin ardından bir atılım yaşayan Rusya, uluslararası alandaki imajını olumlu yönde değiştirmeye yönelik yumuşak güç unsurlarını devreye soktu. Rusya bu süreç içerisinde birçok kamu diplomasisi aracını büyük maddi imkânlarla kullandı. Fakat yeni kurulan televizyon kanalları, ulusal ve uluslararası organizasyonlar ve düşünce kuruluşları yoluyla sunulan Rusya portresi, Rusya’nın önemli konulardaki siyasi duruşunun gölgesinde kalarak ülkenin uluslararası imajına pozitif etki sağlayamadı.

Rusya’nın yumuşak güç arayışının son noktası ise, başlamasına günler kalan Soçi Kış Olimpiyatları. Rusya’nın şu ana kadar organizasyon için harcadığı maddi kaynaklar, altyapı yatırımlarıyla beraber 2012 Londra’nın ve 2008 Pekin’in dahi ötesine geçmiş durumda. Dolayısıyla, Rusya’nın bu olimpiyatlardan uzun vadede yumuşak güç anlamında çok şey beklediği açık. Fakat Rusya’nın azınlıklara yönelik politikaları, Suriye konusundaki duruşu, anti-demokratik uygulamaları ve halen yüksek seviyelerde seyreden yolsuzluk ve rüşvet Soçi Olimpiyatları’nın oluşturacağı pozitif etkiye gölge düşürebilir.

RUSYA’NIN SERT YUMUŞAK GÜCÜ           

Rusya’nın dünya genelindeki olumsuz imajının dünden bugüne oluştuğunu söylemek güç. Tarihsel olarak, özellikle Batı dünyasında önce Rusya İmparatorluğu ve devamında Sovyetler Birliği otokrat bir kimlikle özellikle Batılı zihinlerde yer etti. Gorbaçov ile başlayan ve Sovyetlerin yıkılması ile devam eden değişim rüzgârları çerçevesinde taze bir Rusya imajına bir şans verilmişse de, Putin’in yönetimi ele alması Rusya’nın eski imajını yeniden beslemeye başladı. Çeçen savaşlarında yaşanan insan hakları ihlalleri, siyasi muhalefetin üzerindeki baskılar, dış politikada ise Gürcistan ile girişilen mücadelede izlenen sert politika ve Suriye konusunda sergilenen duruş Rusya’nın imajına negatif etki eden önemli başlıklar arasında. Bugün dahi Rusya’nın imajı KGB ve mafya gibi gücü ve otoriteyi temsil eden ve Putin’in istemeden de olsa katkı yaptığı belli başlı olumsuz çağrışımlar barındırıyor.

Rusya devleti bu negatif imajı düzeltmek için çeşitli kamu diplomasisi araçlarını seferber etti. Russia Today ve RIA Novosti haber kanalları ve devlet başkanının inisiyatifiyle kurulan Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) bu girişimlerden en göze çarpanları arasında sayılabilir. Bu gözle görülür atılımların yanında Rusya’nın uluslararası yardımları ve öğrenci değişim programları da ülkenin uluslararası imajına katkı sağlaması amacıyla gerçekleştirilen projeler arasında. Her ne kadar bu projeler özellikle uluslararası alanda Rusya’nın siyaset boyutunu aşarak toplum boyutuna inmesini sağlamışsa da, Rusya’nın iç ve dış politika hamlelerinin uluslararası basındaki yansımalarının oldukça gölgesinde kalıyor. Örneğin, Russia Today haber kanalının izleyicinin fikirlerini herhangi bir konuda Rusya lehine etkileme çabaları diğer ulusal ve uluslararası haber kanallarında çıkan, Rusya’nın Kafkas bölgesinde yürüttüğü politikalar ya da Suriye konusunda takındığı tutuma dair haberlerin geniş kitlelerin gözünde meydana getirdiği olumsuz görüntüyü ortadan kaldırmakta yetersiz kalıyor. Netice itibarıyla Soçi ile zirveye çıkan Rusya’nın kamu diplomasisi yatırımları, bu çağrışımları besleyen ve dış basında oldukça fazla yer kaplayan birtakım olaylardan ötürü beklenen pozitif etkiyi yaratabilmiş değil. Rusya Soçi’ye şu ana kadar 50 milyar dolar gibi inanılması güç bir harcama yaptı. Olimpiyat meşalesinin uzaya çıkarılması ise organizasyonun açılışından itibaren Rusya’nın ne boyutta bir işe imza atacağı hakkında ipucu verdi. Bütün bunlara rağmen Rusya, iç ve dış politikadaki keskin duruşu yüzünden olimpiyatların başlamasına günler kala Soçi olimpiyatlarını yeterince gündemde tutmayı başaramadı. Dahası, Rusya’nın bu politikalarının, ‘olimpiyat ruhu’ kavramının içerdiği varsayılan değerlerle ne kadar uyuştuğu sorgulanır oldu.

RUSYA’NIN POLİTİKALARI SOÇİ EKSENİNDE TARTIŞILIRKEN

Rusya’nın 22. Uluslararası Kış Olimpiyatları için diğer birçok bölgesine göre daha sıcak bir iklime sahip olan Soçi kentini tercih etmesi çokça eleştirilmişti. Abhazya ve Kafkaslar bölgesine yakınlığı ile dikkat çeken Soçi, akıllara öncelikle hafızalardaki yeri halen taze olan Rusya’nın 2008 yılındaki Gürcistan askeri müdahalesini ve Rusya’nın 1990’lı yıllardaki Çeçen Savaşı’nı getirdi. Özellikle Kafkasya’daki savaşın izleri bir yana, bölgede sürdürülen baskıcı politikalar, Kafkas diasporasının ve insan hakları organizasyonlarının düzenledikleri kampanyalarla sürekli gündemde tutuldu. 2012 yılında Soçi’de tatil yaparken yolda bulduğu telefonu karakola götüren bir turistin yerel polisten aşırı sert muamele görmesi bu tartışmaların üzerine tuz biber ekti. Ayrıca Rusya’daki siyasi mahkûmların, muhalefetin ve azınlıkların üzerindeki baskılar da dışarıda geniş yankı buldu ve bütün bunlar bir şekilde Soçi ile ilişkilendirildi.

Uluslararası gündemin büyük ölçüde Suriye ile belirlendiği şu günlerde Rusya’nın bu konudaki duruşu da eleştirilerin odağı haline geldi. Savaş koşulları yüzünden yüz bini aşkın kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca kişinin mülteci konumuna düştüğü Suriye’de Rusya’nın Esed rejimine verdiği destek uluslararası toplum tarafından sıkça sorgulandı. Dünya siyasetindeki birçok meseleyi Batı ile kendi arasındaki sıfır toplamlı bir oyunun varlığı üzerinden okuyan Rusya, Suriye’yi de bu oyunda kendisine bir müttefik olarak görerek Esed rejimine ısrarla destek verdi. Özellikle Ağustos ayında meydana gelen kimyasal saldırılar sonrasında gösterdiği tutumla Esed’e adeta bir can simidi olan Rusya’nın düzenleyeceği olimpiyatlar bu yüzden birçok boykot çağrısının da hedefi haline geldi.

Rusya aslında iç ve dış politikadaki tutum ve davranışlarının yaratacağı negatif etkinin geç de olsa farkına vararak bazı sembolik adımlar attı. Örneğin, geçtiğimiz günlerde tahliyesine 7 ay kalan siyasi tutuklu Hodorkovski ve müzik grubu Pussy Riot üyelerinin affedilmesi bu adımlar arasında sayılabilir. Fakat Rusya, Cenevre 2 Konferansı’nın düzenlendiği şu günlerde Suriye politikasında Esed’e verdiği kayıtsız şartsız destek politikasından şu ana kadar tek bir geri adım atmış değil.

SOÇİ RUSYA’NIN İMAJINI NE DERECE DÜZELTEBİLİR?

Rusya’nın yaptığı yatırımlar ve Putin’in konuya verdiği önem göz önüne alındığında 2014 Soçi Kış Olimpiyatları’nın bu alanda şu ana kadar düzenlenmiş en göz alıcı organizasyonlardan biri olacağı tahmin ediliyor. Rusya bu havayı ekonomik ve siyasi olarak da kendi lehine çevirme arayışında. Rusya’nın son yıllardaki kamu diplomasisi atağının yapılan anketlere yansımadığı bir gerçek. Bu yüzden, Soçi’nin Rusya’nın uluslararası imajına ekonomik ve siyasi anlamda ne derece olumlu katkı sağlayacağı tartışmalı. Ancak, olimpiyatlar ekonomi ve kalkınma anlamında Rusya’nın geldiği seviyeyi göstermesi bakımından uluslararası imajına pozitif bir etki yaratacaktır.

Rusya, 2012’de Dünya Ticaret Örgütü’ne üyeliğiyle beraber sisteme hızlıca entegre oldu. Putin’in 2007 yılında başvuru yapıldığı sırada olimpiyatların Rusya’nın gelişimini göstereceği vurgusu bu anlamda önemliydi. Fakat bu konuda Rusya’nın ekonomik olarak güvenilir bir liman olduğunu göstermesi için oldukça kötü durumdaki rüşvet ve yolsuzluk karnesine bir çözüm bulması şart. Aksi halde Soçi’nin yaratacağı olumlu havanın ekonomik göstergelere yansıması marjinal düzeyde kalacaktır. 

Öte yandan, olimpiyatlar yalnızca ekonomik bir etkinlik değil, aynı zamanda ‘olimpiyat ruhu’ denilen kavramın içerdiği bütün değerleriyle beraber üstlenici ülke tarafından yaşatılması girişimidir. Tüm dünyanın dikkatinin Suriye’deki iç savaşa kilitlendiği şu günlerde, Rusya’nın Esed rejiminin insan hakları ihlalleri karşısında gösterdiği tutumun Soçi Olimpiyatları’nın bir hayli önüne geçtiği göz önüne alındığında, Rusya’nın ‘olimpiyat ruhu’ markasından ne derece faydalanabileceği merak konusu. Örneğin, olimpiyatlar Rusya’nın Suriye politikasına yönelik protesto gösterileriyle gölgelenebilir ve bu da Soçi’nin Rusya’nın hiç de istemeyeceği şekilde hatırlanmasına yol açabilir.