SETA > Atölye |

CHP, Sosyalist Enternasyonal ve Değişim Umudu

CHP'nin Sosyalist Enternasyonal ile son dönemde yaşadığı krizler, CHP siyasetinin uluslararası sol standartlara uyum sağlamakta yaşadığı güçlükleri ortaya koydu.

Sosyalist Enternasyonal (SE) örgütü, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Deniz Baykal döneminde başlayan dört yıllık boykotunu sona erdirmesiyle birlikte yeniden Türkiye siyaset kamuoyunun gündemine girmeye başladı. Örgütün 4-5 Şubat tarihlerinde Portekiz’de gerçekleşen zirvesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran 15 üyeli Etik Komitesi’ne seçilirken(1) , kamuoyunda toplantıya dair haber ve değerlendirmeler ise Birgül Ayman Güler’in TBMM Genel Kurulu’nda kullandığı ifadeler ile gözlemci üye BDP’nin CHP’yi Enternasyonal yönetimine şikâyet edeceği iddiaları etrafında şekillendi.(2) Öte yandan, Kılıçdaroğlu döneminin CHP siyasetinde önemi gözle görülür şekilde artan Enternasyonal’in geride kalan kısa dönemde ürettiği krizler, aslında devlet güdümlü ‘sol’ siyaset ile evrensel sol değerler arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor.

KILIÇDAROĞLU İLE GELEN DEĞİŞİM

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP liderliğine gelmesi sonrasında ana muhalefet partisi ile SE arasında gelişme kaydeden ilişkilerin doğru değerlendirilmesi için partinin örgüt yönetimiyle 2008 yılında yaşadığı krize dönmekte fayda var. Bilindiği üzere Enternasyonal, bu dönemde CHP yönetiminin Köşk krizi ve AK Parti kapatma davasında izlediği tavrı sert şekilde eleştirmiş; kamuoyunda CHP’nin Enternasyonal üyeliğinin askıya alınabileceği ifade edilmişti.(3) Bunun üzerine CHP lideri Deniz Baykal, 2008 yazında verdiği bir röportajda partisinin artık SE yönetiminde yer almayacağını açıkladı.(4) CHP’nin bu dönemde ortaya koyduğu politika, Türkiye’de kendi geleceğini devlete endeksleyen sol siyaset nosyonu açısından takdire şayan bir nitelik ortaya koyarken, evrensel sol değerlerden ciddi şekilde uzaklaşıyordu.

CHP’NİN YENİDEN ULUSLARARASILAŞMA İSTEĞİ

Örgütün Ağustos ayında Güney Afrika’da gerçekleşen toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başkan Yardımcısı seçilmesi, yalnızca CHP’nin Sosyalist Enternasyonal ile ilişkilerini iyileştirmesini değil; daha genel bir uluslararasılaşma trendine işaret etmesi açısından önemliydi. Bir başka deyişle Kılıçdaroğlu’nun göreve gelmesiyle birlikte kendisine Avrupalı sosyal demokrat bir kimlik inşa etmeyi arzulayan, 2011 seçim bildirgesini Alman SPD manifestosunu temel alarak oluşturan CHP, Enternasyonal sahnesine geri dönerek rejim partisi kimliğini geride bıraktığını ortaya koymayı hedefledi. Öte yandan değişim ajandasının kararlılıkla yürütülememesi ve parti çatısı altında siyaset yapan farklı grupların değişim ihtiyacına dair bir konsensüs oluşturamamaları, CHP’nin uluslararası sol standartlar karşısında sıkıntı yaşamasını beraberinde getirdi.

CHP, ENTERNASYONAL VE SİYASİ MALİYET ÜRETEN ÇATIŞMALAR

CHP’nin Sosyalist Enternasyonal yönetimine geri dönmesinden itibaren geride bıraktığımız yaklaşık sekiz aylık dönem, parti açısından en az iki siyasi krizi beraberinde getirdi. Bunların ilki, Kılıçdaroğlu’nun da göreve geldiği Güney Afrika zirvesinde yaşandı. Toplantının sonuç bildirgesinde Kürt meselesi ile İsrail-Filistin sorunu arasında benzerlikler kurulması, hem CHP yönetiminin Kürt meselesini uluslararasılaştırdığı gerekçesiyle hükümete yönelttiği eleştiriyi mesnetsizleştirdi hem de ana muhalefetin hükümet kanadından sert eleştirilere maruz kalmasına neden oldu. CHP yönetimi aynı zamanda ulusalcıların da suçlamalarına maruz kaldı. Aydınlık gazetesi yazarı Şahin Mengü, sonuç bildirgesini “Türkiye’nin iç sorunu olan terör/Kürt sorununun uluslararası bir soruna dönüştürülmesine yönelik bir karar” olarak nitelerken ana muhalefet partisini de bu projeye ortak olmakla itham ediyordu.(5) Eleştiriler karşısında önce sessiz kalmayı tercih eden CHP yönetimi, daha sonra sonuç metniyle ilgili itirazlarını Enternasyonal başkanlığına ilettiklerini açıkladı.(6)

Örgütü Türkiye siyaset gündemine sokan son gelişme ise CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in Meclis Genel Kurulu’nda kullandığı ifadeler karşısında BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’in “Sizleri Sosyalist Enternasyonal’den de kovduracağız” diyerek tepki göstermesiyle başladı.(7) Enternasyonal’de gözlemci üye statüsünde olan BDP adına Portekiz’deki toplantıya katılan Van Milletvekili Nazmi Gür ise CHP’nin örgüte üyeliğini düşürmeye çalışmanın boş bir çaba olduğunu ifade etti.(8) Öte yandan tartışmalar, Enternasyonal’in Suriye krizi ile ilgili yayımladığı bildiri metninde Beşar Esad ile ilgili yer alan ifadelere CHP’nin itirazları sonrasında devam etti. Örgütün Suriye çalışma grubunda CHP’yi temsil eden Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, partinin Esad’ı kollamak gibi bir gayesinin olmadığını vurgularken, itirazlarının SE Başkanı Yorgo Papandreu tarafından da haklı bulunduğuna dikkat çekti.(9) CHP lideri Kılıçdaroğlu da Twitter hesabı üzerinden hükümeti Çin Komünist Partisi (ÇKP) temsilcisinin Portekiz zirvesinde yaptığı konuşmayı dinlemeye çağırması, CHP heyetinin Ocak ayında Çin’e gerçekleştirdiği altı günlük gezi esnasında ÇKP’ye gerçekleştirdiği ziyaret ve Çin’in Suriye politikası göz önünde bulundurulduğunda dikkat çekici bir ayrıntı olarak kayıtlara geçti.

CHP’nin Sosyalist Enternasyonal ile yeniden inşa ettiği ilişkileri, geride kalan kısa sürede önemli krizlere neden oldu. Süreklilik arz eden bu durum, krizlere konu olan meselelerin hassasiyetinden ziyade, yeni dönemde CHP siyasetinin uluslararası sol standartlara uyum sağlamakta yaşadığı güçlüğü ortaya koydu. Bir başka deyişle parti, Baykal döneminden kendisine miras kalan ulusalcı kesimlerin kamusal görünürlüğünü ve yönetimdeki etkisini frenlemekte isteksiz davrandığı ölçüde hem değişim programını tehlikeye atmış hem de bu programın bir parçası olarak geri döndüğü Sosyalist Enternasyonal zemininde siyasi maliyet üreten bir çatışma sürecinin içine girmiş gözüktü. CHP siyasetine hâkim olan denge politikası alışkanlığının yakın gelecekte değişmeyeceği öngörülürse, Sosyalist Enternasyonal toplantılarının kriz ve maliyet üretmeye devam edeceğini söylemek mümkün.

_____________________________________________________

1- Umut Oran Sosyalist Enternasyonal’e seçildi, Yeni Şafak, 6 Şubat 2013.
2- Enternasyonal’e ırkçılık şikayeti, Taraf, 5 Şubat 2013.
3- Ahmet İnsel, “CHP nedir?”, Birikim, 6 Nisan 2009.
4- Fikret Bila, “Baykal’dan Sosyalist Enternasyonal’e rest”, Milliyet, 29 Haziran 2008.
5 -Şahin Mengü, “Büyük hata”, Aydınlık, 10 Eylül 2012.
6- Oran: Sosyalist Enternasyonal bildirisi ile ilgili itirazımızı ilettik, Zaman, 11 Eylül 2012.
7- BDP CHP’yi şikayet edecek, Gerçek Gündem, 5 Şubat 2013.
8- CHP’yi şikayet eden BDP’li vekil konuştu, Yeni Şafak, 5 Şubat 2013.
9- CHP’li Loğoğlu’ndan SE’de ‘itiraz’ açıklaması, Radikal, 6 Şubat 2013.

İlgili Yazılar
Hassas Bir Süreç
Yorum
Hassas Bir Süreç

Aralık 2024