Çünkü vazifemiz daha bitmedi.
Çünkü darbecilerin amacı kamu kurumlarını ele geçirip demli bir çay, okkalı bir kahve içmek değildi. Ülkeyi mecrasından çıkarmak, kaosa sürüklemek, büyük ve güçlü Türkiye hedefinden saptırmaktı. Darbeyi püskürtmekle görevimizin sadece bir aşaması bitti. Saldırıyı savuşturduk ama tehlike devam ediyor.
Çünkü tiyatro değil bir darbe girişimi yaşadık. Milletin parası ile alınan silahların millete doğrultulduğunu, doğrultulmakla kalmayıp bilerek, isteyerek, planlayarak, hedef gözeterek millete ateş açıldığını gördük. Canlarımızı yitirdik, evlatlar yetim kaldı, anne-babalar evlat acısı imtihanını yaşadı.
Çünkü şehitlerimiz tankın önüne yatarken üç beş tane nesebi gayrisahih minarelerden yankılanan saladan rahatsız olur mu diye düşünmediler? Maksadı belli fabrikasyon "hassasiyet"leri akıllarına bile getirmediler.
Çünkü darbe sadece operasyonun bir ayağıydı. Karşı karşıya kaldığımız tehdit çok daha kapsamlı, organize ve uluslararası ayağı olan bir savaş. Darbe başarısızlığa uğrayınca planın diğer aşamaları devreye sokuldu.
Çünkü darbenin uluslararası boyutu işliyor. CIA’in gölge kuruluşu Stratfor darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı’nın uçağının rotasını yayınlayarak hedef gösterdi.
Çünkü Wikileaks kaynağı belirsiz üretilmiş ve manipülatif Türkiye belgeleri açıklıyor.
Çünkü uluslararası basında sipariş yazılar ve yorumlar yayınlanıyor. Darbeden kurtulan Türkiye’nin otoriterleşme tehlikesi altında olduğu söyleniyor.
Çünkü milletin darbeyi savuşturmuş olması uluslararası egemenleri oldukça rahatsız etmiş durumda.
Çünkü birileri sokakları karıştırmaya çalışıyor. Manipülasyon odakları işbaşında. "Kafası kesilen asker hikâyeleri" üretiyorlar. Milletin izzetli mukavemetini yıkmaya çalışıyorlar.
Çünkü devletin güvenlik kurumları atalet ve şaşkınlık içerisinde. Olağan işleyişleri bozuldu. Milletine ve devletine sadık olan şerefli çoğunluk bile tam anlamı ile toparlanmış değil. Millet devlet aygıtına tekrar işlemesi için ihtiyacı olan zamanı kazandırmalı. Emir komuta mekanizması tekrar tepeden tırnağa tam anlamı ile işleyene kadar millet nöbete devam ediyor.
Çünkü hâlâ hangi askerî tesiste, kaç tane askerin, ne kadar mühimmat ile ne yaptığının kesin bilgisine sahip değiliz. Ancak tam bir seferberlik hâli ile uçak pistlerine yağ döküp hafriyat kamyonları çekerek, askerî tesislerin etrafını belediye otobüsleri, traktörler ve sivil araçlarla kuşatarak kendimizi güvende hissedebiliyoruz. Devletin kılcallarına sızmış bu pespaye şer ve ihanet şebekesinin nereye kadar uzandığından tam emin olamadığımız için teyakkuzdayız.
Çünkü bu önceki darbelerden daha vahşi, daha aşağılık bir terör darbesi.
Çünkü devlet darbeci teröristlerden temizlenmiş değil. Ordu ve yargıda tutuklamalar yapılıyor. Polis teşkilatında daha yeni başladı. Millî Eğitim, YÖK, bakanlıklar, ekonomi bürokrasisi, özerk kurullar ve daha birçok kamu kurumunda kümelenmiş binlerce terörist var.
Çünkü devletin FETÖ mensuplarından temizlenmesi birkaç "aman ağzımızın tadı bozulmasın, kimseyi karşımıza almayalım, yarın bir gün devran döner bana imzamın hesabını sorarlar" diyen bürokratın inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli bir mesele.
Çünkü Türk milletinin izzetli direnişi sulandırılmaya, konu değiştirilmeye çalışılıyor. Sanki meydanlara darağaçları kurulmuş da, suçlu masum ayırt edilmeden infazlar başlamış gibi "peki ya tatbikat var diye kandırılan masum askerler n’olacak?" soruları soruluyor. Gerçekten masum, kandırılmış vatan evladı olan az sayıdaki askeri Özel Harekât Polisleri boynuna sarılarak gözaltına almamış gibi hormonlu hassasiyetler oluşturulmaya çalışılıyor.
Çünkü darbe girişimi bize hem zilleti hem de izzeti yaşattı. Darbe zilletini püskürtmüş olmanın izzetini yaşıyoruz.
Çünkü sokakta durarak olağanüstü bir şey yapmıyoruz.
Çünkü sokaklar zaten bizim.
Çünkü biz milletiz...
[Türkiye, 19 Temmuz 2016].