Suriye krizi başladığından beri medya üzerinden Türkiye’ye yönelik muazzam bir kara propaganda operasyonu başladı. Senaryolar yazıldı, photoshoplara başvuruldu, hatta 4 aylık hamile kadınlara gayrimeşru çocuk doğurtuldu. Bir Batı bir de Esed-İran ekseni olmak üzere iki ana menbadan beslendi bu kara propaganda faaliyetleri. Batı Türkiye’yi kendi gündemine hapsetmek ve siyaseten manipüle etmek için kendi medyasını, senelerdir bina ettikleri itibarlarını beş paralık etme pahasına, kullandı. Örneğin New York Times gibi gazetecilik deyince ilk akla gelen kuruluşlardan birisinin propaganda bülteni kalitesinde haberler yaptığına şahit olduk.
Diğer taraftan ise Batı-Esed ekseni beş senedir başta Suriye halkı olmak üzere bölge halklarını terörize ettikleri yetmezmiş gibi basın yoluyla da kendi cürümlerini Türkiye’ye sıçratmak için basını ordularının bir tugayı gibi kullandılar. En basit ifadeyle yalan üzerine kurdukları tezviratı ertafa saçarken en fazla eleştiri oklarını kendilerinden uzaklaştırmaya çalıştılar. Yani medyalarını kendi cürümlerini örtme amacıyla kullandılar.
Türkiye’de de benzer bir durum var. En canlı örneği Bugün Gazetesi’nin Salı günkü trajikomik manşeti. İlhamlarını Batı’dan mı Esed-İran ekseninden mi aldıkları bilinmez ama beşinci sınıf İrancı haber sitelerine taş çıkaracak seviyesizlikte ve baş sayfalarına yapıştırdıkları resimlere ikinci defa bakma gereği duymayan ciddiyetsizlikte, Esed-İran eksenindeki dostlarının seviyesiz taktiklerine başvurmuşlar.
“Şok Fotoğraflar” dediklerinin kısa bir google taramasıyla eski, DAEŞ’in olmadığı gibi rejime ve DAEŞ’e karşı kullanılan bir takım mühimmatın fotoğrafları olduğu bulunabilir. Bunun için sadece interneti olan bir bilgisayara ihtiyaç var.
DAEŞ’in tankı diye koydukları biçimsiz zırhlı aracın üzerindeki YPG yazısını mahir oldukları photoshopla silme ihtiyacı bile duymamaları garip. Yine de DAEŞ’in kıytırık araçlara ihtiyaç duymayacak kadar techizatlı olduğu ve bunların ABD’nin Irak Ordusuna verdiği veya Esed ordusundan ele geçirilen techizat olduğunu bilmelerini beklemiyorduk. Şok diye yapıştırdıkları fotoğraflardan mutfak tüplerinden bozma “cehennem toplarının” gariban Suriyeli muhaliflere ait olduğunu veya Akçakale’nin karşısındaki Tel Ebyad kapısının YPG’nin kontrolünde olduğunun da önemi yok gazetenin manşetine göre. Ya anlaşılabilir bir çaresizlikle başvurulan bu kara propagandayı alıp Al-Monitor denilen operasyon mecrasında İngilizce okuyan dünyaya satmaya çalışan propagandistlere ne demeli? Bu kadar mı Türkiye’yi terörle bağdaştırmaya ihtiyacınız var? Veya Türkiye’yi terörle bağdaştırma çabanızda beş dakikada çürütülecek fotoğraflar kullanacak kadar çaresiz misiniz?
Malum gruba yapılan operasyonla trajikomik manşet arasında bir ilişki var. Fakat bu ilişki satılmaya çalışılanın tam aksi yönde. Manşet yüzünden operasyon yapılmadı, operasyon yapılacağından dolayı o saçma manşet atılmıştır. Operasyonun yapılacağını biraz geç öğrenmiş olsalar gerek alelacele hazırlanan ana sayfada kullanılan aşırma resimlerin daha iyisini seçmek için Google’da pek vakit harcamamışlar.
[4 Eylül 2015, Akşam]