SETA > Yorum |
Erdoğan'ın Hesaplaşma Siyaseti

Erdoğan'ın Hesaplaşma Siyaseti

Gazi Mustafa Kemal'in mirası dönüştürülerek Erbakan'ın arayışı ile sentezleniyor. Cumhuriyet sadece dönüştürülmüyor tarihi de yeniden yazılıyor. Bu, hem Cumhuriyet'in birikimi ile hem de İslamcılıkla hesaplaşma aslında.

Halk tarafından doÄŸrudan seçilen ilk CumhurbaÅŸkanımız ErdoÄŸan, Meclis'te yemin ederek görevine baÅŸladı. Teamülleri deÄŸiÅŸtireceÄŸini söyleyerek cumhurbaÅŸkanı olan ErdoÄŸan'ın geldiÄŸi yeni makamı da dönüÅŸtüreceÄŸine kesin olarak bakılıyor. Bunu hem kendisi açıkladı hem de AK Parti lideri olarak sergilediÄŸi performansla gösterdi.

CumhurbaÅŸkanlarının Türkiye siyasetinde hep kritik konumda olduÄŸunu yaÅŸanan krizlerden de biliyoruz. 10 AÄŸustos 2014 seçimlerinin sessiz sedasız geçmesi bizi ÅŸaşırtmamalı. Zira cumhurbaÅŸkanlığı seçiminin ilk etabının 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde nasıl bir gerilim içinde gerçekleÅŸtiÄŸi hâlâ hatırımızda.

17 ve 25 Aralık operasyonlarının asıl hedefi ErdoÄŸan'ın liderliÄŸini ve ülkeyi dönüÅŸtürme iradesini tasfiye etmekti. CumhurbaÅŸkanlığı makamını demokratikleÅŸtirdiÄŸini söyleyen bir lider olarak ErdoÄŸan, siyasi kariyerinde hiçbir zaman ortalama bir siyasetçi olmadı. ErdoÄŸan'ın siyaset tarzını anlatacak tek bir cümlesi sorulsa cevabım "Artık Türkiye'de hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak" olurdu. DokunduÄŸu her ÅŸeyi bir dizi hesaplaÅŸma ile dönüÅŸtürüyor.

Ä°l baÅŸkanlığı ve büyükÅŸehir belediye baÅŸkanlığı görevlerinde de içinde olduÄŸu Refah Partisi'nin siyaset tarzını deÄŸiÅŸtirdi. Farklı kesimlere açılma, kadın ve gençleri seferber etme noktasında öncü oldu. Dönemin ihtiyaçlarını iyi okuyan bir liderlikle tedrici deÄŸiÅŸimi kendine siyasi ilke edindi. Bunun için gerektiÄŸinde uzlaÅŸmayı tercih etti ise de Türkiye siyaseti onun önüne sıklıkla meydan okumayı ve gerilimi koydu. Bu yüzden ErdoÄŸan, bazı dönemlerde radikal sıçramaları da içeren hesaplaÅŸma siyaseti yürüttü.

2007 Cumhuriyet mitinglerinden ve 2008 parti kapatma davasından 17 Aralık'a kadar bir dizi olayın anısı hâlâ sıcak. ErdoÄŸan'ın hesaplaÅŸma siyaseti sadece Kemalist vesayete karşı deÄŸildi. Öncelikle Milli GörüÅŸ çizgisi ile yaÅŸadığı hesaplaÅŸmada Ä°slam'ın sert bir ideolojiye çevrilmesini reddetti. Daha sonra Paralel yapı ile hesaplaÅŸması bir grubun "dini hizmet" adına devleti ele geçirme tehlikesine karşı durdu. Hem de bütün gücüyle. Gülen Hareketinin dini söyleminin saldırısı ile yüzleÅŸti. Ä°slami hassasiyetleri olan bir siyasetçi için kolay olmayan bir sınavdı. Daha da ötesine geçti ve bu hareketin dini iddiasını geniÅŸ kitleler nezdinde mahkûm etti.

Böylece ErdoÄŸan'ın Ä°slam- siyaset iliÅŸkisine getirdiÄŸi dönüÅŸüm yeni bir evreye girdi. Bu yeni evreyi hem ErdoÄŸan'ın hem DavutoÄŸlu'nun AK Parti 1. OlaÄŸanüstü Kongresi'ndeki konuÅŸmalarında gördük. Bu durumu Ä°slam'ın siyasi hayatımızda normalleÅŸmesi olarak adlandırabiliriz. Ä°slami semboller ve kavramlar siyasi hayatın "normal" verileri haline geldi. Ä°stiÅŸare ve adalet kavramları milli hâkimiyet fikriyle harmanlanarak siyasi literatüre dahil edildi.

Kongre'de ErdoÄŸan ve DavutoÄŸlu'nun konuÅŸmalarıyla Cumhuriyetin kuruluÅŸ felsefesi Medine idealinden Selahaddin Eyyübi ve Hacı BektaÅŸ'a uzanan bir Ä°slami sembol dizisiyle yeniden okundu. Bu ülkemizde Ä°slam -siyaset iliÅŸkisinin geldiÄŸi yeni yerdir. Kemalist laikçiliÄŸin Ä°slami sembolleri kamusal hayattan silme siyaseti sona erdirildi.

CumhurbaÅŸkanlığı görevini devreden ve devralan siyasetçilerin eÅŸlerinin baÅŸörtülü olması da buna bir örnektir. Ä°slami semboller kapsayıcı bir medeniyet söylemi ile ülkenin sorunlarının çözümü için yeniden tanımlanıyor. Gazi Mustafa Kemal'in mirası dönüÅŸtürülerek Erbakan'ın arayışı ile sentezleniyor. Cumhuriyet sadece dönüÅŸtürülmüyor tarihi de yeniden yazılıyor. Bu, hem Cumhuriyet'in birikimi ile he