Türkiye, Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kadrolarında yeşeren ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adlı bir yapıda kendini bulan, örtülü ve dini karakterde bir yapının darbe girişimini tecrübe etmiştir. Söz konusu darbe girişimi öncesinde Fetullah Gülen’in ütopik öğretilerini tesis etmek hedefi olan bir sivil-asker grup TSK’yı kısmen içeriden ele geçirmiştir. FETÖ’nün TSK’ya sızması ve 15 Temmuz darbe girişimi ile AK Parti’nin sonrasında aldığı tedbirler, Ortadoğu’da yaşanan kriz ortamında ordunun muharebe etkinliğini derinden etkilemiştir.
Bu çalışma TSK’nın merkezinde yer aldığı sorun sahalarının kapsamını ve hal tarzlarını inceleyecek, 15 Temmuz sonrası Türkiye’sinde sivil-asker ilişkilerinin dönüşümü ve harbe hazırlık durumu kapsamında muharebe etkinliğini ele alacaktır. Çalışmanın ana konusunu “FETÖ, TSK’nın muharebe etkinliğini ne kadar etkiledi?” ve “AK Parti hükümetinin son bir yıl içinde aldığı tedbirler TSK’nın muharebe etkinliğine nasıl bir etki yaptı?” soruları teşkil etmektedir. Bu maksatla TSK’nın 15 Temmuz sonrası süreçte dönüşümü de dikkate alınarak “komuta kontrol”, “personel”, “askeri istihbarat” ve “harekat” ile sınırlanan dört temel askeri fonksiyon üzerinde durulacaktır..