30 Mayıs 2019’da kamuoyuna duyurulan Yargı Reformu Strateji Belgesi Türkiye’deki adalet sisteminin 2023’e kadar izleyeceği yol haritasını ortaya koymaktadır. Güven veren ve erişilebilir adalet vizyonuna sahip belge toplumun adalet ihtiyacını karşılayacak etkin ve hızlı işleyen bir yargı sisteminin teşkili için gerekli olan mevzuat ve uygulama değişikliklerine ilişkin hedefler öngören oldukça kapsamlı bir reform paket sunmaktadır.
Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde öne çıkan başlıklar “hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, sistemin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması” şeklinde sayılmaktadır. Bu başlıkların tamamı yargılamaya egemen olan ilkelerle doğrudan ilişki içerisindedir. Bu ilkeler yargılama sistemini ayakta tutan direklere benzetilebilir. İlkelerin bu kadar etkin olması asırlardır uygulanmaları sonucunda oluşmalarından kaynaklanmaktadır. Temellerinde yatan kabuller bu ilkelerden daha eski olup insanlık değerleriyle iç içe girmiştir.
İlkeler asıl olarak yargılamanın amaçlarının gerçekleşmesine hizmet etmektedir. Bu doğrultuda gerçeğe ulaşmak, adalet inancının korunması ve adalet ihtiyacının karşılanması için yargılamaların ilkelere uygun surette yapılması gerekmektedir. Söz konusu ilkeler yargılamaya ilişkin kuralların düzenlenmesi, yorumlanması, boşlukların doldurulması hususlarında işlevsel rol oynamaktadır. Yargı reformunda öngörülen amaçlara ulaşılabilmesi için bu ilkeler dikkate alınarak faaliyet planına geçilmelidir. Çünkü bu ilkeler reformun ulaşmak istediği amaçlar ile reformu gerçekleştirmeye yönelik faaliyetler arasında köprü teşkil etmektedir.
Yargı reformlarında üzerinde en fazla durulan ilke adil yargılanma hakkıdır. Bir devlet bu hakkı ne kadar egemen kılıyorsa o kadar hukuk devletidir. Bu sebeple gelişmiş bir hukuk devleti idealinde yargı sistemine şekil verecek reform stratejisinin başta bu hak olmak üzere yargılamaya egemen olan ilkeler perspektifinde oluşturulması bir zarurettir. Bu analizde yargı reformundaki amaç ve hedeflere yönelik faaliyetlerin yargılamaya egemen olan ilkelerle ilişkisi ele alınmakta, ilkelerin yargı sisteminde daha fazla vücut bulması için yapılması gerekenler üzerinde durulmaktadır...