Vatandaşların idare ile yaşadığı sorunların yargı organlarına gerek kalmadan etkili ve hızlı bir şekilde çözülmesi, iyi yönetişim ilkelerine uygun bir şekilde daha şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir idari anlayışın yaygınlaşması amacıyla ombudsman mekanizması dünya genelinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Türkiye’de de 1970’lerden itibaren bir ombudsman mekanizması kurulması tartışılsa da bazı başarısız girişimlerin ardından 2012’de Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) kurulmuştur. Kurum 2013’te faaliyete geçmesinin ardından vatandaşlar tarafından yapılan yaklaşık 170 bin başvuruyu çözüme kavuşturmuştur.
Bu analiz KDK’nın 2013’ten itibaren yürüttüğü faaliyetlere odaklanarak kurumun performansını kapsamlı bir şekilde değerlendirmekte ve bu değerlendirme ışığında kurumun mevcut idari yapıda sahip olduğu avantaj ve dezavantajlara odaklanmaktadır. Bu bağlamda birinci bölümde ombudsmanlık kurumunun işlevinin daha iyi anlaşılması amacıyla ombudsmanlık mekanizması ve temel dinamikleri kısaca ele alınmaktadır. İkinci bölümde KDK’nın faaliyet alanları ve başvuru değerlendirme süreçleri detaylı olarak incelenmektedir. Analizin üçüncü bölümünde kurumun yıllar içerisindeki performansı ve sahip olduğu avantaj ve dezavantajlar mevcut veriler üzerinden değerlendirilmektedir. Analizin sonucunda ise kurumun idari yapıdaki ağırlığının artması için atılması gereken bazı adımlara değinilmektedir..