SETA > Odak |
2024 Avusturya Parlamento Seçimleri Seçim Sonuçları ve İlk Yansımaları

2024 Avusturya Parlamento Seçimleri: Seçim Sonuçları ve İlk Yansımaları

29 Eylül 2024’te yapılan Avusturya parlamento (Ulusal Meclis) seçimlerinin geçici seçim sonuçları ülkenin siyasi dengelerinde önemli bir değişimi işaret ediyor. Bu seçimlerde aşırı sağ eğilimli Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) tarihindeki en büyük zaferini kazandı ve yüzde 29,2 oy oranıyla birinci parti konumuna yerleşti. FPÖ’nün seçim stratejisi göçmen karşıtı ve Avrupa Birliği’ne (AB) şüpheci yaklaşımı ile seçmen nezdinde güçlü bir karşılık buldu. Partinin lideri Herbert Kickl ise bu başarıyı “Avusturya’nın geleceği için bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

29 Eylül 2024’te yapılan Avusturya parlamento (Ulusal Meclis) seçimlerinin geçici seçim sonuçları ülkenin siyasi dengelerinde önemli bir değişimi işaret ediyor. Bu seçimlerde aşırı sağ eğilimli Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) tarihindeki en büyük zaferini kazandı ve yüzde 29,2 oy oranıyla birinci parti konumuna yerleşti. FPÖ’nün seçim stratejisi göçmen karşıtı ve Avrupa Birliği’ne (AB) şüpheci yaklaşımı ile seçmen nezdinde güçlü bir karşılık buldu. Partinin lideri Herbert Kickl ise bu başarıyı “Avusturya’nın geleceği için bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

2024 seçimlerini ikinci sırada tamamlayan Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 26,5 oy aldı ve 2019 seçimlerine kıyasla yaklaşık 11 puanlık bir düşüş yaşadı. Görevdeki Başbakan Karl Nehammer liderliğindeki ÖVP aldığı bu ağır yenilgiyle birlikte hükümet kurma şansını büyük ölçüde zora soktu. Nehammer, seçim kampanyasında müesses nizamın koruyucu bir hükümet alternatifi olarak kendini konumlandırmıştı ancak bu strateji seçmen nezdinde beklenen başarıyı getirmedi.

Seçimlerde üçüncü sırada ise Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) yüzde 21,1 oy oranıyla yer aldı. SPÖ bir önceki seçimlere kıyasla oy oranını neredeyse korusa da parti içindeki sol kanadın daha radikal talepleri ve ekonomik reform önerileri, özellikle işçi sınıfı dışındaki seçmende beklenen desteği bulamadı. Partinin lideri Andreas Babler seçim sonucunu “parti için zorlu bir dönem” olarak yorumladı.

Liberal çizgideki Yeni Avusturya ve Liberal Forum (NEOS) yüzde 9 oranında oy alarak seçimlerde oy oranını artırdı. Bu sonuç partinin hem ekonomik hem de sosyal politikalarına verilen desteğin arttığını gösteriyor.

Son olarak Yeşiller ise hükümetin küçük ortağı olarak ciddi bir oy kaybı yaşadı ve yüzde 8’de kaldı. Bu durum çevre ve iklim politikalarına verilen desteğin azaldığını ve parti için önemli bir gerileme olduğunu işaret ediyor.

Parlamento (Ulusal Meclis) Dağılımı

Bu sonuçlara göre Avusturya Parlamentosundaki 183 sandalye şu şekilde dağılacaktır:

  • FPÖ: 56 milletvekili (+25)
  • ÖVP: 52 milletvekili (-19)
  • SPÖ: 41 milletvekili (+1)
  • NEOS: 18 milletvekili (+3)
  • Yeşiller: 16 milletvekili (-10)

Koalisyon İhtimalleri

Avusturya’da 2024 seçim sonuçları hükümet kurma sürecinin karmaşık ve zorlu olacağını işaret ediyor. FPÖ’nün zaferi ve diğer partilerin sonuçları göz önünde bulundurulduğunda hem matematiksel olarak mümkün olan koalisyon seçenekleri hem de ideolojik farklılıklar hükümet kurma sürecini şekillendirecek. Bu durumda en gerçekçi iki temel koalisyon ihtimali ve bu olasılıkları zorlaştıran ideolojik ayrışmalar mevcuttur.

FPÖ-ÖVP Koalisyonu (Muhafazakar-Sağ Popülist Koalisyon)

Matematiksel olarak en mantıklı görünen koalisyon FPÖ ve ÖVP arasında olabilir. Bu iki parti birlikte Parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlayacak sandalye sayısına (108 sandalye) sahip. Ancak ideolojik farklılıklar ve siyasi liderler arasındaki kişisel çatışmalar bu koalisyonun önündeki en büyük engellerdir. Özellikle göç politikalarında FPÖ göç karşıtı ve çok daha sert bir çizgide yer alırken ÖVP ise bu konuda daha sorumlu ve kontrollü bir yaklaşım benimsemektedir. FPÖ’nün “Festung Österreich” (Avusturya Kalesi) adı altında savunduğu son derece sert göç politikaları, ÖVP’nin daha yumuşak ancak kısıtlayıcı göç kontrolü politikası ile çelişmektedir.

Ayrıca dış politika konularında da iki parti arasında ideolojik farklılıklar mevcuttur. FPÖ, AB karşıtı ve daha Avrupa şüphecisi (eurosceptic) bir tutum takınırken ÖVP ise AB’nin bir parçası olarak ekonomik ve siyasi entegrasyonu desteklemektedir. Bu durum iki parti arasında ciddi bir çatışma alanı oluşturmakta zira ÖVP, AB’nin merkezde olduğu bir dış politika savunurken FPÖ ise daha ulusalcı ve bağımsız bir yaklaşımı tercih etmektedir.

Rusya ile ilişkiler hususunda ise FPÖ, Moskova yönetimine karşı daha dostane bir yaklaşım benimserken ÖVP, Avrupa’daki mevcut yaptırım politikalarını destekleyen daha temkinli bir dış politika izlemektedir. Bu durum da iki parti arasındaki dış politika uyumsuzluklarının bir diğer önemli boyutunu oluşturuyor.

Bu faktörler dikkate alındığında iki partinin ideolojik farklılıklarını aşarak bir koalisyon oluşturması zordur. Nitekim ÖVP lideri Karl Nehammer, FPÖ ile koalisyon kurmayı birçok kez açıkça reddetmiştir.

ÖVP-SPÖ Koalisyonu (Büyük Koalisyon)

Bir diğer olasılık ise ÖVP ve SPÖ arasında bir “büyük koalisyon” kurulmasıdır. Bu tür bir koalisyon geçmişte Avusturya’da birçok kez uygulanmış olsa da bu seçim sonuçları ışığında ideolojik ve stratejik engeller bulunmaktadır.

Özellikle ekonomi politikalarında SPÖ, sosyal demokrat bir çizgide yer alarak sosyal refah politikalarını ve gelir dağılımını dengeleyici önlemleri desteklemektedir. Buna karşın ÖVP ise daha piyasacı ve neoliberal ekonomik politikaları savunmaktadır. SPÖ’nün 32 saatlik iş haftası gibi daha sol eğilimli talepleri de ÖVP’nin iş dünyası yanlısı politikaları ile çatışmaktadır

Sosyal politikalarda ÖVP, daha muhafazakar bir aile ve toplumsal yapı anlayışını savunurken SPÖ ise daha ilerici ve eşitlikçi sosyal politikaları benimsemektedir. Bu, özellikle kadın hakları, işçi hakları ve sosyal güvenlik konularında iki parti arasında ciddi farklılıklara yol açmaktadır.

Matematiksel olarak bu koalisyon (93 sandalye ile) mümkün olmakla birlikte iki partinin ideolojik ayrışmaları ve önceki koalisyon hükümetlerinin meydana getirdiği siyasi yorgunluk, bu seçeneğin uygulanabilirliğini azaltmış olsa da FPÖ iktidarını engellemek adına ÖVP-SPÖ koalisyon hükümetinin kurulması ihtimali FPÖ-ÖVP koalisyonu senaryosundan daha gerçekçi durmaktadır.

Hükümet Krizi Olasılığı

Siyasi denklemler açısından bakıldığında ise FPÖ’nün zaferine rağmen hükümet kurma süreci oldukça karmaşıktır. Hem ÖVP hem de SPÖ, FPÖ ile koalisyona sıcak bakmadıklarını açıklamıştır. Bu durum hükümet kurma sürecinin uzamasına ve belki de yeni ittifak arayışlarına yol açabilir. Mevcut sandalye dağılımı matematiksel olarak ÖVP-SPÖ veya FPÖ-ÖVP koalisyonlarını mümkün kılmakta ancak ideolojik farklılıklar bu koalisyonların önündeki en büyük engel olarak durmaktadır.

Bahsi geçen koalisyon senaryolarının ideolojik ve stratejik anlamlarda uygulanabilir olmaması durumunda Avusturya’nın yeni bir hükümet kurma sürecinde bir çıkmaza girme olasılığı yüksektir. Bu durumda erken seçim ya da uzun süren bir hükümet krizi olasılığı doğabilir. Koalisyon kurmanın zorlaştığı konjonktürde kutuplaşma ve sistem dışı aktörlerin (anti-system parties) etkisi artabilir. Bu nedenle ülkede bu tür bir kutuplaşmanın ve siyasi istikrarsızlığın devam etmesi olasıdır.

Sonuç olarak Avusturya’da 2024 parlamento seçimleri sadece partilerin aldığı oy oranları ile değil ülkenin genel siyasi gidişatı açısından da bir dönüm noktası olarak görülüyor. Özellikle göç ve AB karşıtı politikaların yükselişi ülkenin iç ve dış politikalarında radikal değişiklikler meydana getirebilir.