Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yine yapacağını yaparak, küresel düzeydeki kaosu daha da derinleştirecek yeni bir hamleye imza attı: Amerikan Kongresi 28 Eylül’de (2016) Başkan Barack Obama’nın daha önce veto etmiş olduğu Terör Destekçilerine Karşı Adalet Yasası’nı (kısaca Adalet Yasası) büyük bir oy çokluğuyla yeniden kabul ederek, 11 Eylül terör saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerinin bu menfur eylemdeki olası rolü nedeniyle (ismen zikredilmese de) Suudi Arabistan devletini mahkemeye vermesinin yolunu açmış bulunuyor. Hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’da bu yasaya büyük bir oy çokluğuyla destek verilmiş olması hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçilerin bu “garip” girişimi desteklediğini gösteriyor. Böylece ABD topraklarını hedef alan 11 Eylül (2001) terör saldırıları sonrasında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nden yetki almaksızın önce Afganistan’ı (2001), ardından Irak’ı (2003) işgali sonrasında “kuvvet kullanımı” konusundaki uluslararası hukuk normlarını paçavraya çeviren ABD, şimdi de kabul ettiği bu yeni yasayla “devletin yargısal muafiyeti”ne ilişkin uluslararası hukuk kurallarını da çöpe atmış bulunuyor.
Açıktır ki bu Adalet Yasası, Amerikan kanunlarındaki yabancı devletlerin yargısal muafiyetlerine ilişkin kurallaşmanın kapsamını daraltmaktadır. Bu yasa, uluslararası terörist eylemlerden kaynaklanan ölüm, yaralanma ya da zarar durumunda yabancı bir devlete karşı hukuk davalarının açılmasına izin vermesi itibarıyla ABD’nin Yabancı Egemenlik Muafiyeti Yasası ile Anti-Terörizm ve Etkin İdam Cezası Yasası’nı tadil etmiş olmaktadır. Daha önce Amerikan vatandaşları yalnızca ABD Dışişleri Bakanlığınca “terör destekçisi” olarak ilan edilmiş olan devletlere (örneğin İran, Sudan, Suriye) yönelik olarak, bir devletin desteğiyle gerçekleşen ve Amerikan vatandaşlarının şahıslarını ya da mallarını hedef alan uluslararası terör saldırıları durumunda federal mahkemelere yargı yetkisi vermekteydi. Bu yasayla birlikte “terör destekçisi” olarak ilan edilmeyen devletlere (ve devlet yetkililerine) karşı da benzer suçlarla ilgili olarak Amerikan mahkemelerinde tazminat davası açılabilecektir. Bu yasada 11 Eylül terör saldırıları ve Suudi Arabistan ismen zikredilmese bile bu girişimin başta gelen hedefinin, Suudi Arabistan’ı 11 Eylül terör saldırıları bağlamında köşeye sıkıştırmak olduğu herkesin malumudur. Nitekim Adalet Yasası’nın kabulünden bir gün sonra bir Amerikan vatandaşı eşinin hayatını kaybettiği 11 Eylül terör saldırılarında parmağı olduğu iddiasıyla Suudi Arabistan’a karşı dava açmıştır. Benzer bir başvurunun New York ve çevresinde yaşayan binlerce başka mağdur yakını tarafından da yapılması mümkün görünüyor. Hiç kuşkusuz bu yasaya dayanılarak 11 Eylül terör saldırılarıyla bir şekilde ilişkilendirilebilecek başka devletlere ve yetkililerine yönelik olarak da dava açılması söz konusu olabilecektir..