Yirmi birinci yüzyılın tarihsel kırılma noktalarından biri olan koronavirüs salgını küresel düzende pek çok değişimi peşinden sürükleyebilecek bir olaydır. Salgının Çin’den başlaması ise Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ilişkilerinin dönüşümüne öncülük edecektir. Bu değişim süreci içerisinde Çin ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkiler önemli bir konuma sahiptir. Zira Çin ekonomik yükselişine paralel olarak enerji kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Mevcut enerji ithalatı göz önüne alındığında Ortadoğu ülkeleri ön plana çıkmaktadır. Ayrıca Çin’in İpek Yolu Girişimi eski ticaret yollarına yeniden işlevsellik kazandırma amacı gütmektedir. Bu amaca paralel olarak Ortadoğu ülkeleri bu yeni girişimin geçiş güzergahını oluşturmaktadır. Çin’in dış ticareti daha hızlı, güvenli ve istikrarlı hale getirmek için öne çıkardığı İpek Yolu Projesi’nin başarısına yönelik olarak Ortadoğu ülkeleri doğal kaynaklar ve ulaşım güvenliği için de önemlidir. Bu analizde Çin ve Ortadoğu ülkeleri arasındaki ilişkiler tarihsel bir perspektifle ele alınmakta ve Çin’in bölge ülkelerine yaptığı yatırımlar enerji sektörü odaklı ekonomi politik bir yaklaşımla analiz edilmektedir.
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın..